Müzik enstrümanları arasında en narin ve belki de en masalsı olanlardan biri flüt. 12 yaşındaki Duru da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde beş yıldır flüt eğitimine devam ediyor ve çevresindeki birçok arkadaşının da onun yolunda ilerlemesi için ilham kaynağı olduğunu gizlemiyor.

Ünlü İtalyan besteci ve keman virtüözü Niccolo Paganini’nin eserleri onu daha fazla çalışmaya motive ediyor, bir yandan da çocuk olduğunu her fırsatta anımsayıp örneğin Ukrayna’ya gittiğinde arkadaşlarıyla sokak müziği yapabilecek kadar da toplumla bütünleşik bir müzisyen Duru. Müziği tanımlamasını istediğimde ise bana sadece iki kelimeyle yanıt verdi: Müzik iyileştirir. Gerçekten de gerek pandemi öncesinde gerekse şu dönemde yaşadığımız birçok açmazın panzehirini müzikte, güzel müzikte bulmak, müziğin iyileştirici gücünü anımsamak ve ruhlarımızı, bedenlerimizi, kalplerimizi bu şekilde sağaltmak mümkün. Ünlü şair Behçet Necatigil’in bir şiirinde geçtiği gibi; “Şimdi orda flütünden ezgiler, Ki nasıl unutur, Bir büyük mutluluktur.”

Yaşıtı birçok müzisyen gibi Duru da canlı performansları, pandemi döneminin çevrimiçi yarışmalarına tercih ediyor, zira o heyecanı, tek seferlik hakkını doğru bir şekilde kullanmak için verilen o kişisel mücadeleyi daha çok seviyor ve özlüyor.

Dünyanın gelmiş geçmiş en önemli flütistlerinden biri olarak tanımladığı Sir James Galway ile tanışmayı ve ondan ders almayı çok isteyen Duru, kendisini en çok mutluyken flütünde ifade ettiğini düşünüyor. Flütü ise kuş sesine benzetiyor ve ona huzur verdiğini önemle vurguluyor.

Duru, beş yıldır kararlı adımlarla flüt virtüözü olma yolunda gece gündüz demeden, çocukluğunu da ıskalamadan çok disiplinli bir şekilde çalışıyor. Kendisini bize tanıtmasını ve hayallerinden, zorluklardan, mücadelelerinden ve hedeflerinden bahsetmesini istedim. Onu tanımak ister misiniz?

1. Duru merhaba. Kendini biraz tanıtır mısın?

12 yaşındayım. İstanbul’da yaşıyorum. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda 7. sınıf öğrencisiyim. Değerli öğretmenim Aslıhan And ile beş yıldır flüt eğitimime devam ediyorum.

2. İçindeki flüt sevgisini ne zaman fark ettin? O anı hatırlıyor musun?

Konservatuvar sınavına girdiğim gün, içerden duyduğum flüt sesi beni çok etkilemişti ve ”ben de böyle çalabilir miyim?” diye düşünmüştüm. Sonrasında bana uygun olan enstrümanın flüt olduğu söylediklerinde çok mutlu oldum. Flüt sesinin büyüleyici bir etki yarattığını düşünüyorum.

3. Peki müzikle iç içe bir ailede mi büyüdün?

Evet, babamın müziğe ilgisi var. İlk Ud çalmaya başlamış. Ardından birçok enstrüman çalmayı öğrenmiş. Ben evde sürekli farklı enstrümanlar dinleyerek büyüdüm.

4. Müzikle ilgili kitaplar okuyor musun? Biraz bahseder misin?

Ben daha çok bestecilerin hayatları ile ilgili kitaplar okuyup, araştırmaktan hoşlanıyorum. Bana ilham veriyorlar.

5. Peki, arkadaşların arasında klasik müziğe ilgi nasıl? Seni gördükten sonra klasik müzikle daha çok ilgilenen arkadaşların oldu mu?

Ben konservatuvara girdikten sonra ilgilenen, hatta yarı zamanlı ve tam zamanlı bölümlerine girme hakkı kazanan birçok arkadaşım oldu.

6. Sokakta yürürken bir pencereden Paganini’nin bir eserinin çalındığını duysan ne hissederdin?

Paganini eserleri beni çok etkiliyor. Duysam, uzun uzun dinlerim, çünkü beni çalmaya ve çalışmaya teşvik ediyor.

7. Çaldığın enstrümanın sesinden komşularının rahatsız olduğu oluyor mu?

Bazen komşularım rahatsız oluyorlar. Özellikle sınav dönemlerinde çok uzun saatler çalışmam gerektiğinde rahatsızlıklarını belli ediyorlar.

8. Bu zamana kadar sahnedeyken başına gelen en gülünç şey ne oldu?

Beni en çok güldüren; konser sonrası çıkışı bulamayıp panikle koşturmamdı. Çok heyecanlıydım ve güzel bir anı oldu bana…

9. Konserlerde hata yaptığın oluyor mu? Nasıl düzeltiyorsun ve bu hatalarından nasıl dersler çıkarıyorsun?

Hatalarım olabiliyor ama paniklemeden devam ediyorum ve her seferinde nasıl daha az hata yapabilirim diye araştırıyorum, çalışmalarımı daha da sağlamlaştırıyorum. Özellikle konser öncesi dingin bir zihinde olmayı hedefliyorum.

10. Sokak müzisyenlerini gördüğünde neler hissediyorsun? Onlara katılmak geliyor mu içinden?

Bazen sokak müzisyenlerini gördüğümde onlara katılmak geliyor içimden. Ukrayna’da arkadaşlarımla sokak müziği yapma şansım olmuştu ve çok keyif almıştım.

11. Sence müzik topluma nasıl bir katkı sağlar ?

Müziğin bir toplumun kültürünün oluşmasında önemli etkisinin olduğunu düşünüyorum. Müzik duygularımızı ortaya çıkarmaya yardımcı olurken yaratıcılığımızı geliştirir.

12. Neden flüte bu kadar ilgi duydun ? Flüt sesini neye benzetiyorsun?

Flüt sesi bana huzur veriyor. Çalarken kendimi bir masalın içinde hissediyorum. Flüt sesini en çok kuş sesine benzetiyorum.

13. En çok beğendiğin, kendine referans aldığın flüt virtüözleri kimler?

Benim için çok değerli ve örnek aldığım ilk müzisyen canım öğretmenim Aslıhan And. 

Öğretmenim benim için çok kıymetli. Sir James Galway, Silvia Careddu, Bülent Evcil, Denis Bouriakov birkaçı…

14. Şu ana kadar hangi ödülleri aldın, hangi yarışmalara ve masterclass’lara katıldın? İlk ödülünü aldığında ne hissetmiştin ve kaç yaşındaydın?

2019 yılında Varna’da gerçekleştirilen 4. Uluslararası Flüt Yarışması’nda Mansiyon Ödülü, 2020’de Fransa’nın Nice şehrinde gerçekleştirilen 9. Flutissimo Uluslararası Flüt Yarışması’nda 2.lik Ödülü aldım.

İlk ödülümü aldığımda 11 yaşındaydım. Çok heyecanlandım, ismim okunduğunda dizlerim titriyordu 🙂

Sibel Kumru Pensel ve Prof. Ayla Uludere’nin düzenlediği 12. Uluslarası Flüt Masterclassı, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Doç. Jülide Gündüz Flüt Masterclassı, Barbara Siesel Masterclassı, Sibel Kumru Pensel Masterclassı, 2020 yılında online olarak gerçekleşen Philipp Jundt Masterclassı da katıldığım masterclass’ler.

15. Müzik dışında hobilerinden bahseder misin?

Müzik dışında yoga ve pilates yapıyorum. Beni çok dinlendiriyor ikisi de. Pandemi öncesi de yüzüyordum.

16. Müzik anlamında ilerde kendini nasıl, nerde hayal ediyorsun?

En büyük hayalim büyük bir orkestranın parçası ve üyesi olmak. Dünya’nın birçok yerinde konserler vermeyi hayal ediyorum.

17. Müziği tanımlaman gerekse…

Müzik iyileştirir…

18. Pandemi döneminde online yarışmalara katıldın mı? Canlıları mı tercih edersin, online yarışmaları mı? Neden?

Pandemi döneminde online yarışmalara katılmadım. Fakat kayıtlarımla kendimi geliştirmeyi hedefledim. Ben yine de canlı performansları tercih ederim çünkü; çok daha heyecanlı ve tek bir şansımız var. Sahnede olmak ve o heyecanı yaşamak hem çok güzel hem de kendinizi geliştirebiliyorsunuz.

19. Pandemi döneminde müziğini geliştirmek adına neler yaptın?

Pandemide çok daha fazla çalışma şansım oldu. Bol bol egzersiz yaptım. Kayıtlarımı gerçekleştirdim, öğretmenimden yeni teknikler öğrendim. Dijital ortamın faydalarını da gördüm.

20. Başka üçüncü bir çalgı çalmak zorunda kalsan neyi tercih ederdin, neden?

Flüt benim için çok özel, piyano da çalıyorum. Üçüncü bir enstrüman olsa arp olurdu. Çünkü sesi çok hoşuma gidiyor.

21.  Daha ziyade üzgün olduğunda mı mutlu olduğunda mı flüt çalarsın?

Mutlu olduğumda sanırım. O zaman kendimi daha güzel ifade edebiliyorum.

22. Flüt ve piyano, bu iki enstrümanın önem sıralaması nasıl?

Tabi ki flütün yeri benim için çok çok ayrı. Piyano ile birlikte flüt çalmayı da çok seviyorum. Piyano çalmaktan da keyif alsam da flüt benim için çok daha özel.

23. Sana şu anda bir hak verseler hangi Flüt virtüözüyle tanışmak istersin, neden?

Sir James Galway olurdu. Dünyanın gelmiş geçmiş en önemli flütistlerinden biri olan Sir James Galway ile tanışmayı ve ondan ders almayı çok isterim.

24. Kendi bestelerin var mı? Varsa anlatır mısın hikayelerini?

Aslında üzerinde çalıştığım birçok denemem var. Bazen aklıma birden bir melodi geliyor ve hemen yazmak istiyorum. Bazen de okuduğum bir kitap ya da izlediğim bir film beni etkileyebiliyor. Tüm bunlar, benim yaratıcılığımı arttırıyor.