13 yaşındaki Antalyalı Rüya Kuzuoğlu, çocukluktaki ilk oyuncaklarından olan pembe kemanının izinde şu anda kararlı adımlarla deneyimli bir keman virtüözü ve ismi gibi rüyası gerçekleşirse bir orkestra şefi olma yolunda yoğun bir çaba içerisinde. İlkokul ikinci sınıftan itibaren konservatuarda eğitim gören Rüya, kemanının üzerinde ahenkle hareket eden yetenekli parmaklarının ortaya çıkardığı müzik ile doğanın sesini özdeşleştirenlerden: “Doğanın sesi benim için bir orkestrayı çağrıştırıyor. Farklı tonlardaki kuş sesleri, yağmur sesi, rüzgârın uğuldaması, yaprakların hışırdaması, gök gürültüleri ve hayvanların da kusursuz eşliğiyle oluşan doğa orkestrasıdır ve bu orkestra müziğe başladığında, eşi benzeri bulunmayan bir yapıt ortaya çıkarır” diye ifade ediyor kemanını çalarken notaların yarattığı ahengi.

Rüya, bir buçuk yıldır piyano eğitimi alan kardeşiyle birlikte bir beste üzerinde çalışıyor, ama şu anda herkesten sır gibi saklıyor iki kardeş bu projeden çıkacak sonucu. Pandemi, müzik alanında üstün yetenekli çocukları farklı şekillerde etkiledi. Bu dönemde kemanıyla daha çok çalışma fırsatı yakalayan Rüya ise kalabalık salonlara konser vermeyi ve herşey bir yana “alkış” sesini özlemiş. Yaşıtlarının çoğunun aksine yarışmaların çok önemli olduğunu düşünmüyor, ancak pandemi döneminde hep online yarışmalara katılmak zorunda kaldığı için bu sürecin tek olumlu yanının motivasyonunu kaybetmemek olduğunu ifade ediyor.

Genellikle piyanoya yönelik eserleriyle tanınan ünlü besteci Chopin’e yaşıtlarının önemli bir kısmı gibi hayran olan Rüya, kendisinin piyano yapıtlarından birini kemana uyarlamak gibi bir hayali olduğunu da gizlemiyor. Bir diğer hayali ise, konservatuar eğitimimi İngiltere ya da Amerika’da profesör olarak tamamlamak. Dolayısıyla, müzik çalışmalarında akademik boyutu da derinleştirmek gibi bir niyeti var. Şu anda herhangi bir kurumdan destek almıyor, ancak bu büyük hayalleri gerçekleştirmede kurumsal desteğin önemli olduğunun da özellikle altını çiziyor. Dolayısıyla, Rüya çalışmalarının kurumsal bir destekçi tarafından da takdir görmesini içten içe çok istiyor.

Mütevaziliğiyle dikkatimi çeken ve kararlı, ağırbaşlı bir keman virtüözü adayı olarak tanımlayacağım Rüya ile çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Onu tanımaya ne dersiniz?

• 

Ben Rüya Kuzuoğlu. 13 yaşındayım. Antalya’da yaşıyorum. Ortaokul 7. sınıf öğrencisiyim. 

İlkokul 2. sınıfta Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı yetenek sınavına girerek keman bölümünü kazandım. 6 yıldır öğretmenim Gülcihan Babayeva Solak ile çalışıyorum.

2. Çok temel bir soruyla başlamak istiyorum. Neden başka bir enstrüman değil de keman? 

Küçükken herhangi bir enstrüman çalmıyordum ama müzik ve dans hep sevdiğim, ilgilendiğim şeylerdi. Hatta ilk oyuncaklarımdan biri ışıklı, kendinden melodi çalan, pembe bir kemandı. O oyuncak kemanla ben de kardeşim de epey vakit geçirmişizdir.

Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı yetenek sınavının 2. aşamasında yaylı, üflemeli ve vurmalı bölümlerden oluşan kurulda, öğretmenlerin kararı ile keman bölümüne uygun görüldüm. İyi ki de öyle olmuş, kemanım ile ilk buluşmamızdan itibaren her zaman severek ve keyif alarak çalıyorum.

3. Klasik müziğe olan ilgini ilk ne zaman fark ettin veya ailen seni neden bu alana yönlendirdi?

Annem klasik müziği, bana hamileyken dinlediğini ve bana da dinlettiğini söylemişti. Dinlemekten ve çalmaktan çok keyif alıyorum.  Belki de ilgim o zamandan beri vardır.😊

Anaokulu ve sonrasında ilkokuldaki öğretmenlerimin yönlendirmesi ile ilkokul 2.sınıfta Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı yetenek sınavına girdim. Beni yönlendiren ilk kişi, kreşteki müzik öğretmenim diyebilirim.

4. Kemanı insan sesine benzetiyorlar. Sence de öyle mi?

Enstrüman seslerini insan sesine benzetemiyorum. Tüm enstrümanlar kendilerine has sesleriyle adeta bir terapist gibi insanların ruhunu okşuyor, iyileştiriyor bence.

5. Stradivari kemanı ile çalmak ister misin günün birinde? Ona dokunmak bile ne büyülüdür şimdi değil mi?

Tabii ki isterim. Çalmayı hayal etmek bile benim için büyülü bir düşünce.

6. Doğada keman çalmayı ister miydin? Doğanın sesi sana neyi çağrıştırırdı?

Doğada keman çalmayı çok isterim. Özellikle yağmurlu havaları çok sevdiğim için, etrafta kimsenin olmadığı bir yağmur ormanında keman çalmayı çok isterim. Müziğin ve yağmurun arkadaşlığı çok hoşuma gidiyor.

Doğanın sesi benim için bir orkestrayı çağrıştırıyor. Farklı tonlardaki kuş sesleri, yağmur sesi, rüzgârın uğuldaması, yaprakların hışırdaması, gök gürültüleri ve hayvanların da kusursuz eşliğiyle oluşan doğa orkestrasıdır ve bu orkestra müziğe başladığında, eşi benzeri bulunmayan bir yapıt ortaya çıkarır.

7. Pandemide müzik konusunda en çok neyi özledin?

Pandemi döneminde, öncelikle Gülcihan öğretmenimle yüz yüze ders yapabilmeyi, dolu bir salona konser vermeyi, orkestra çalışmalarında bulunup arkadaşlarımla sahne almayı ve alkış seslerini çok özledim.

8. Ailede müzisyen var mı? Yoksa onların müziğe ve kemana bakış açıları nasıl?

Birinci derece akrabalarımda müzisyen yok. Dedem ve annem gençken küçük bir org ile duydukları şarkıları çalarlarmış, annemin akrabalarında müzik öğretmeni var.

Özellikle dedemin hakkını ödeyemem, annem ve babam çalıştığı için ilk yıllarımda konservatuvarda keman derslerine bile girip benim çalışmalarıma yardımcı olmuştu.

Ailem ve yakın çevrem her zaman destek oldular, bana inanıyor ve güveniyorlar.

9. Evde keman çalarken komşuların rahatsız oluyor mu, yoksa büyük bir sevinçle mi dinliyorlar seni?

Eskiden oturduğumuz apartmanda maalesef sorunlar yaşamıştık. Yıllar ilerledikçe daha da çok çalışmam gerektiği için başka bir eve taşındık. 

Kardeşim piyano, ben keman çaldığımda çok sesli olabiliyoruz, ama yeni komşularımızla şimdilik herhangi bir sorun yaşamadık.   

10. Online yarışmalar mı canlı yarışmalar mı seni daha motive ediyor? 

Pandemi dönemine denk geldiğinden canlı yarışmalar iptal edildi, bazıları ise online yapılmaya devam etti. Ne yazık ki henüz canlı bir yarışmaya katılma şansını yakalayamadım. Genel olarak yarışmaların çok önemli olduğunu düşünmüyorum fakat bu dönemde motivasyonumu kaybetmememi sağladılar.

11. Dışarıda yürürken bir evden keman sesi yükseldiğini hayal et. O an ne hissedersin, ne yaparsın? 

Eğer duyduğum ses hoşuma giderse kimin, hangi eseri çaldığını merak eder; sesin peşinden giderim 😊

12. Peki kemanı tatillerde yanında hep taşır mısın? 

Evet hem de her tatilde ilk yanıma alacağım şey kemanım olur. 

Şehir dışına çıkacağımızda, tatilde gideceğimizde yanıma alırım, çalışmalarımı aksatmamaya çalışırım.

13.En çok beğendiğin, kendine referans aldığın Türk ve yabancı keman virtüözleri kimler? Ve neden? 

Keman virtüözlerinden, Cihat Aşkın, Hande Küden, Suna Kan, Ayla Erduran, Hilary Hahn, David Oistrakh, Maxim Vengerov ve Itzhak Perlman’ı örnek alıyorum. Örnek aldığım orkestra şefleri ise Nisan Ak, Gürer Aykal, Cem Mansur ve Riccardo Muti. 

Bizlerin örnek alabileceği özgeçmişleri ve hayat hikayeleri olduğu için onları kendime referans alıyorum. 

14.Şu ana kadar hangi ödülleri aldın? İlk ödülünü aldığında yaşın kaçtı ve ne hissetmiştin? 

Geçtiğimiz yıl canlı yarışmalara katılmak için çalışmalara hız vereceğimiz zamanda maalesef pandemi patlak verdi. Çalışmalarımızı yüzyüze değil online ve videolar ile yapmak zorunda kaldık. Piyano eşliği ile birlikte provalar yapamadık.

Bunca zorlu koşullarda ancak 2 video çekebildik ve bu videolarla girdiğim 6 yarışmadan dereceler aldım.

• Uluslararası genç yetenekler müzik yarışmasından Özel halk beğeni ödülü (Türkiye)
• X.International Competition for Young Musıcıans’Città di Massa’ 3.lük ödülü(İtalya)
• I International Online Instrumental Performance Competition 3.lük ödülü (Polonya)
•  3.Wiener Danubia Talents International Music Competition 3.lük ödülü

(Macaristan)

• I International Competition of Musical and Artistic Creativity’ Tokyo Stars’ 2.lik ödülü (Japonya)
• Amigdala The X International Music Competition 2.lik ödülü (İtalya) aldım.

Bu dereceler beni motive etti diyebilirim, fakat konser vermeyi, orkestra arkadaşlarımla birlikte çalışmayı daha çok özledim.

15.Yurtdışında eğitimine devam etmek istiyor musun? Neden? 

Hayalim konservatuar eğitimimi İngiltere ya da Amerika’da profesör olarak tamamlamak. Aynı zamanda Nisan AK gibi başarılı bir kadın orkestra şefi olmak istiyorum.

16.Peki şu ana dek hangi masterclass’lere katıldın? Bu masterclass’lerde gerek öğretmenler gerekse katılan diğer çocuklar sana ne kattı? 

Katıldığım masterclasslar şu şekilde:

• 2017 de ilk masterclass çalışmam Esen KIVRAK ile oldu. Çok heyecanlı ve keyifli geçen bir çalışmaydı.
• 2019 ve 2020 CAKA KIŞ OKULU  eşsiz bir deneyimdi. Cihat AŞKIN – Sevil ULUCAN – Ahmet Hamdi ZAFER – Ildıko MOOG – Ozan SARİ- Şeniz AYBULUS – Mesut CAŞKA – Muhammedjan TURDİEV – Bahar BÜYÜKGÖNENÇ POLAT ve Can ÖZHAN ile birebir çalışmalar, konserler ve orkestra çalışmaları yaptık.
• 2019 Flavio MADDONNİ – Pelin HALKACI AKIN okulumda konserlerini dinledik ve masterclass fırsatım oldu.
• 2021 Cihat AŞKIN ile birebir çalışmalar yapma imkanım oldu.

Öğretmenlerden farklı tavsiyeler alarak kendimi çok yönlü bir şekilde geliştirme fırsatı buldum ve birçok müzisyen arkadaş edindim.

17. Peki günde kaç saat keman çalışıyorsun?

Ortalama 4 saat çalışıyorum. Ders yoğunluğuna bağlı bazen daha fazla, bazen daha az olabiliyor.

18.Bir zaman makinen olsaydı geçmişten hangi müzisyenle tanışmak isterdin ve neden?  

Benim en çok sevdiğim besteci, keman için bir eseri olmadığı halde Chopin. 

Chopin ile tanışmak ve kendisinden keman için de beste yapmasını isterdim.

İleride Chopin’in bazı eserlerini kemana uyarlamak istiyorum. 

19.Kurumsal olarak destek aldığın veya almak istediğin yerler var mı? 

Herhangi bir kurumdan destek almıyorum. 

Hayallerime ulaşmak için profesyonel anlamda eğitimime yurt dışında devam etmek istiyorum ki maalesef bunu burs ya da maddi destek almadan gerçekleştiremeyeceğimi de biliyorum.

20.Kendi besten var mı? Varsa biraz anlatır mısın? 

Bu aralar, yaklaşık 1,5 yıldır piyano eğitimi alan kardeşim Damla Kuzuoğlu ile bir besteye başladık 😊Çalışmalarımız hızla devam ediyor.