Aylin Kılıç, 2013 yılında Kadıköy’de doğdu. Aslen Eskişehirli’dir. Çayırova’da Güzeltepe İlkokulu 3-A sınıfı öğrencisi olan Aylin’in annesi sınıf  ögretmeni, babası ise kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyor. Ailesinde profesyonel olarak   müzikle uğraşan kimse yok. Ancak anne ve babası hobi olarak amatörce  gitar ve bağlama ile uğraşıyor. Aylin 4,5 yaşındayken kendi kendine okumayı öğrenince, annesinin öğretmen arkadaşlarının tavsiyesiyle kendisine özel bir kurumda IQ testi yapıldı. Kurumdaki uzman tavsiyesi ile zihinsel potansiyelini geliştirmek amacıyla Eylül 2018’de, Gebze’de Porte Sanat Merkezi’nde piyano eğitimine başladı. 2019 yılında piyano öğretmeni Mert KOÇ tarafından “Absolut Kulak” yeteneği keşfedilince LCM (London Collage of Music)  programına hazırlanmaya başladı. LCM Grade 2  seviyesini  “Distinction” derecesi ile tamamladı. Haziran 2020 ‘de Tayfun DEMİRBAŞ ile piyano ve müzik teorisi çalışmalarına başladı. 2021 Haziran ayında LCM  Grade 6  seviyesini de “Distinction”  derecesi ile tamamladı. Aralık  2021’de Tayfun DEMİRBAŞ’ın yönlendirmesiyle katıldığı CAKA (Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları) tarafından, Caka’nın 20. yılı şerefine Türkiye ‘de ilk kez düzenlenen CAKA Online Müzik Yarışması’nda “Piyano ve Tuşlu Çalgılar” alanında “A kategorisi”nde 2.lik ödülü aldı. Katıldığı ilk yarışmadan elde ettiği bu anlamlı başarı kendisini ve ailesini çok mutlu etti.

Şu anda LCM Grade 7 seviyesinin değerlendirme sonuçlarını bekliyor. Gülsin ONAY, Fazıl SAY ve İdil BİRET gibi duayenlerden ilham alarak müzik yolculuğunda önemli başarılara imza atmak istiyor.

Kendisine ait bir bestesi de olan Aylin, Porte Sanat Merkezi’nde bale eğitimi de alıyor. Aynı zamanda Gebze Bilsem öğrencisi. Müziğin yanısıra kitap okumayı, hikaye yazmayı ve resim yapmayı ve kuşu Pamuk ile oyunlar oynamayı  çok seviyor.

“Piyano ve klasik müzik hayatımın tam merkezinde” diyen yetenekli Aylin’i size aşağıda tanıtmak isterim:

Sevgili Aylin, çok küçük yaşlarda absolut kulağın fark edilmiş. Bunda, her ne kadar müzikle ilgilenmeseler de, bilinçli bir aileye sahip olmanın da büyük katkısı var. Müziğe yönelme hikayeni biraz da senin ağzından dinleyebilir miyiz?

Bebekliğimden itibaren annem bana sürekli çocuk şarkıları söylermiş. Ben de çabucak ezberler, şarkıları doğru bir şekilde seslendirirmişim. Küçüklük videolarımdan da görüyorum ki hareketli pop şarkılarda sözlere eşlik eder, dans edermişim. 5 yaşında Porte Sanat Merkezi’nde Deniz KOCABAŞ öğretmenimle piyano kursuna başlayınca da  hayatımıza klasik müzik girdi. Çok hızlı bir gelişme kaydettiğim için öğretmenlerimi şaşırttıkça motivasyonum da arttı. Artık evde en çok klasik müzik dinlenmeye başlandı.

Erken yaşta piyano eğitiminin şu anda nasıl faydasını görüyorsun?

Daha ilkokula başlamadan nota bilgisine sahip olmak yeni bir dil öğrenmek gibiydi.  İnsanların küçük yaşlarda yeni bir beceriyi öğrenmesinin çok daha kolay olduğunu biliyorum. Ayrıca ilerleyen yıllarda sorumluluklarımın artacağını, önemli sınavlarımın olacağını da biliyorum. Eğer piyanoya daha geç başlasaydım işim çok daha zor olurdu. Bu yüzden piyano eğitimine erken başlamak benim eğitim hayatımda erken yol almamı sağladı. Henüz sekiz yaşında olmama rağmen lisans düzeyinde büyük eserler çalabiliyorum. Radyoda dinlediğim çok önemli  eserleri çalabiliyor olmak benim için gurur verici. Bununla birlikte öğretmenlerimden öğrendiğime göre, piyano çalmak beynin her iki tarafını da çalıştırıyormuş. Sanırım piyano çaldığım için derslerimde de oldukça  başarılıyım. Okul derslerimde hiç zorlanmıyorum.

LCM programına hazırlık sürecinden de bahseder misin? İlk başlarda zorlandın mı?

Pandemi dolayısıyla LCM sınavları online olarak gerçekleştirildi. İlk kez LCM Grade 2 için video çekimi yaptığımızda 6 yaşındaydım. Piyano çalmanın yanında bir de eserleri İngilizce olarak anlatmam gerekiyordu. İşin zor kısmı buydu. Ancak üstesinden gelmeyi başardım. Tecrübe kazandığım için Grade 6 ve Grade 7 süreci daha kolay oldu.

Klasik müzik ve piyano şu anda nasıl bir yere sahip peki hayatında?

Piyano ve klasik müzik hayatımın tam merkezinde diyebiliriz. Örnek vermem gerekirse, yazın tatile gittiğimizde iki hafta boyunca piyano çalmamış, klasik müzik dinlememiştim. Tatilden dönerken arabanın  radyosunda Bach’ın “Solfeggio” adlı eseri çalmaya başladı. O an klasik müziği ne kadar özlediğimi anladım ve babamdan hemen müziğin sesini açmasını istedim.

Kendine örnek aldığın konser piyanistleri var mı Aylin?

Evet, tabi ki. Ben de Gülsin ONAY, Fazıl SAY, İdil BİRET gibi ülkemizin ismini gururla temsil etmek isterim. Bu yaz Gülsin Onay’ın konserine gideceğim için çok heyecanlıydım. Ancak o konser önce yağmur nedeniyle ertelendi, sonra da orman yangınları sebebiyle iptal edildi. Hem yangınlar hem de konserin iptal edilmesi beni çok üzmüştü. Kısa  bir süre sonra ise Fazıl SAY konserini en ön sırada izlemek benim için inanılmazdı. Tam anlamıyla büyülenmiştim. Ayrıca genç piyanistlerden İlyun Bürkev’ i de hayranlıkla takip ediyorum.

Aldığın ödüllerden de biraz söz eder misin? Katıldığın her yarışma, aldığın her ödül sende nasıl bir değişim ve şevk yaratıyor?

Katıldığım ilk yarışma 2021 CAKA  Online Müzik Yarışması’nın  benim için çok özel bir anlamı var. Ben çaldığım eserlerin herkes tarafından kolayca çalınabilen eserler olduğunu sanıyordum. Bu yarışmada kendi kategorimde ikinci olduğumu öğrenince gerçekten ileri bir seviyede piyano çalabildiğim gerçeğini anladım. Çalışma tempomu arttırırsam daha büyük başarılar elde edebileceğimi gördüm. Motivasyonum ve özgüvenim arttı. Ayrıca henüz birkaç dakika önce  London Classical Music Competition’da ilk turu geçip Final aşamasına katılmaya hak kazandığımı öğrendim. Uluslararası bir platformda kendimi gösterebilmek de benim için çok önemli.

İleride konservatuara gitme hayallerin var mı Aylin?

Evet, konservatuvara gitmek hayallerim ve planlarım arasında yer alıyor. Piyano çalmanın yanı sıra  sanatın  her dalıyla yakından ilgilenmek istiyorum.

Peki müzik eğitiminin sonraki aşamalarında yurtdışında okumak hayatında nasıl bir önceliğe sahip?

Müzik hayatımda profesyonel bir kariyer sahibi olmak için yurtdışında okumamın çok faydalı olacağının bilincindeyim. Ancak önceliğim güzel ülkeme fayda sağlamaktır. 

Sence başarı ne demek?

Bence başarı, insanın kendisini mutlu edecek hedeflerine ulaşmasıdır. Bu hedeflerin küçük veya büyük olması farketmez. Ama başarının elde edilebilmesi için hedef koymak ve “Başaracağım” diyerek kendine inanmak en önemli konudur. Yani Ulu önderimizin dediği gibi; “Başarı, başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyebilenindir.”

Keşke zaman tünelinde ışınlansam da tanışsam dediğin kompozitör kim peki? Ve neden?

Kesinlikle Mozart’la tanışmak isterdim. Piyano çalmaya ilk başladığımda en büyük hedefim Türk Marşı’nı çalmaktı. Yedi yaşımdayken bu hedefime ulaştığımda çok mutlu olmuştum. Mozart’ın bestelerini çok beğeniyorum. Onun bestelerini hangi koşullarda yazdığını görmek isterdim.

Şu anda repertuarında hangi eserler yer alıyor?

• Minuet in G – Wolfgang Amadeus Mozart
• The Flying Trunk – Yvonne Adair
• Rhyme Time – Elissa Milne
• Minuet in G Minor – Christian Petzolt
• A Little Song – Dmitry Kabalevsky
• Dancers Of Toronto – Paul Baumont
• Cossack Air – Leopold Kozaluch
• Senorita – Lewis Brown
• Solfeggio – Johann Cristoph Friedrich Bach
• When Rivers Flowed On Mars – Nancy Telfer
• Rondo Alla Turca – Wolfgang Amadeus Mozart
• Presto – Thomas Arne
• New Orleans Nightfall – William Gillock
• What a Story – Lera Auerbach
• Prelude – Johann Sebastian Bach
• Fur Elise – Ludwig Van Beethowen
• Solfeggio In C Minor – Carl Philipp Emanuel Bach
• Elegie – Cecile Chaminade
• Feeling Good – Brian Bonsor
• Sonata K545 – Wolfgang Amadeus Mozart
• Standchen- Franz Shubert
• Fantasia in C – George Frideric Handel
• Bloodroot – Rachel Grimes
• Waltz In E Minor – Cesar Cui
• Sonata (Moonligh Sonata) – Ludwig Van Beethoven

Peki bir eseri ilk başta çalmakta zorlandığında nasıl bir yöntem izlersin?

Öğretmenlerimin bana öğrettiği gibi, öncelikle parçayı farklı yorumculardan bol bol dinliyorum. Sonra düşük bir metronomda sadece sağ el ve sol el çalışıp, eseri hatasız hale getirince iki eli  birleştirip, yavaş yavaş metronomu arttırarak çalışıyorum. Kendimi tamamen rahat hissettiğim zaman metronomu arttırıyorum. Parça gerçek hızına gelince de metronomsuz çalmaya başlıyorum. En son olarak da nüanslar üzerinde çalışıyorum.

Piyano olmasaydı hayatında nasıl bir eksik olurdu? Başka bir enstrümanla düşünebiliyor musun kendini?

Kendimi bildim bileli hep piyanom vardı. Gerçekten piyanomun olmadığı bir hayatı hayal edemiyorum. Tatiller dışında piyano çalmadığım bir gün bile geçmiyor. Piyanom olmasa o eksikliğin yeri asla doldurulamazdı. İlerleyen yıllarda başka enstrümanlar da çalmak istiyorum. Özellikle de keman sesine bayılıyorum. Ama önceliğim her zaman piyano.

Kendine dair hayallerini de bizimle paylaşır mısın son olarak?

Büyük bir orkestra eşliğinde konser vermeyi çok isterim. Bu yıl ilk kez Bursa’da Uluslararası Piyano Festivaline katılıp sahneye çıkacağım için çok heyecanlıyım.  Uluslararası yarışmalara katılıp önemli başarılar elde etmek ve kendimi olabildiğince geliştirmek istiyorum. Ayrıca kitap okumak ve hikayeler yazıp resimlemek en büyük hobim. Hikayelerimin basıldığı bir kitabım olmasını da çok istiyorum.

Bu keyifli söyleşi için çok teşekkürler.

Asıl ben teşekkür ederim. Bu benim ilk röportajımdı, bu yüzden çok anlamlı. Onur duydum.

Ek olarak, sizin vasıtanızla buradan  öncelikle ailem olmak üzere, beni keşfeden ve  piyanoda bu aşamaya gelmemi sağlayan çok değerli müzik öğretmenlerim Tayfun DEMİRBAŞ’a ve Mert KOÇ’a; solfej öğretmenim Didem KUKUŞ’a;  ayrıca desteğini benden hiç esirgemeyen sınıf öğretmenim Selma Tutkun ACUR’a teşekkürlerimi sunmak isterim.

Aylin KILIÇ youtube kanalı bağlantı adresi:  https://www.youtube.com/channel/UC-ha9tm7SMeMOSNoRd12CHQ