İDSO’dan genç kontrbasçı İlker Cankara: “Kontrbas kimi zaman ritmik bir temel, kimi zaman kocaman bir akorun kalbi, kök sesidir”

İlker Cankara 1996 tarihinde İstanbul’da doğdu. Ailesinde müzisyen olmayan Cankara, kontrbas eğitimine 2011 senesinde girdiği İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda Yrd Doç. Bade Bayazıtoğlu ile başladı. Çalıştığı öğretmenler arasında; Yrd. Doç Bade Bayazıtoğlu Prof.Petia Bagovska (Bulgaristan), Emanuel Petrov (Adana), Onur Özkaya (İstanbul) bulunuyor.

Aldığı başarılar ile dikkat çeken İlker Cankara, 2012 senesinde Bulgaristan’ın Varna şehirinde yapılan “International Svetoslav Obretenov Music Competition” adlı yarışmada 1.lik ödülü ve altın madalya kazandı. Konservatuara girdiği ilk sene Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın yapmış olduğu sınavı kazanarak, orkestranın kontrbas grubuna dahil oldu.

Çaldığı orkestralar arasında Tekfen Filarmoni Orkestrası, Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası, Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, Milli Reasurans Oda Orkestrası, İstanbul Oda Orkestrası, Aşkın Ensemble, Orchestra Sion, Anadolu Senfoni Orkestrası, İstanbul Üniversitesi Senfoni Orkestrası, Filarmonia İstanbul Orkestrası, Doğuş Çocuk Senfoni Orkestası, Küçükçekmece Oda Orkestrası, Marmara Üniversitesi Oda Orkestrası, İstanbul Teknik Üniversitesi Oda Orkestrası gibi seçkin orkestralar bulunuyor.

Şu anda Milli Reasurans Oda Orkestrası’nda Grup Şefliği de yapan Cankara, İstanbul Üniversitesi Senfoni Orkestrası ile 2013 senesinde Beethoven Festivali için Almanya/Bonn’da konserler verdi; Phantom of the Opera’nın Londra’dan gelen ekibine, Türkiye’den seçilen orkestrada yer aldı.

Eskişehir Belediye Senfoni Orkestrası ile 2018 senesinde Solist olarak bir konserde bulunan genç kontrbasçı ilk resitalini Bulgaristan’ın Sofya şehirinde “State Music Academy “Prof. Pantcho Vladigerov”” adlı okulda verip Bulgaristanlı müzik severlerin büyük beğenisini kazandı.

İlker Cankara, oda müziği gruplarıyla da başarılı konserler veriyor. Verdiği oda müziği konserleri arasında Açık Konservatuar Projeleri, Festivaller ve bağımsız olarak verilmiş konserler bulunuyor. İlker Cankara 2014 senesi içerisinde çalışmalarına hız kazandırdı ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Kontrbas bölümümünün sınavlarını kazanarak okumaya başladı. Lisans eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde 2019 senesi itibariyle tamamladı.

Bu değerli kontrbas sanatçımızı tanımanız için söyleşimiz sizi bekliyor:

Merhaba İlker bey. Müziğe ilginiz çocuklukta ilk nasıl, ne zaman keşfedildi?

Ailemde hiç müzisyen bulunmuyor. Kendi isteklerim ve merakım doğrultusunda müziğe yönelmedim açıkçası. Düzgün bir Anadolu Lisesine girmeye çalışan sıradan bir ilkokul öğrencisiydim. 6. sınıfta müzik öğretmenim sayesinde müzik ile tanıştım ve kendisinin tam liseye geçiş döneminde yönlendirmesiyle konservatuvara girebildim.

Peki konservatuarda sizi yönlendirmelerinden önce kontrbası biliyor muydunuz? İlk gördüğünüzde neler hissetmiştiniz?

Kontrbası bir çalgı olarak biliyordum fakat aklımda böyle bir çalgıyla hayatımın tamamını geçirme fikri hiç yer etmemişti. Konservatuvarın yetenek sınavları sırasında bana jüriden bir çalgı istemem söylendi. Ben de pek bir şey çalmayı bilmiyordum. Şans eseri bir odada kontrbas ile karşılaştım ve sadece görüp heybetine hayran kaldığım bu çalgıyı çalmak istediğimi jüriye aktardım. Başka çalgıları isteyip istemediğim sorulduğunda halen kontrbas istemeye devam ediyordum. Değil çalmak daha elime bile almamış olsam da sanki benim için ortaya çıkmış gibiydi.

Kontrbas eğitimi denildiğinde yurtdışında “odak noktası” olmuş ülkeler ve/veya kurumlar hangileri?

Belli bir okul söyleyemem fakat öğrencinin öğretmeni, öğretmenin de öğrenciyi seçmesi gerektiğine inanıyorum. İnsanın kendine ne kattığı ve merakı bütün eğitim hayatını pozitif yönde etkileyecektir.

Çok değerli orkestralarda konserler verdiniz. Solo konserler mi sizi daha mutlu ediyor orkestra içinde çaldığınızda mı? Sizce bu ayrım, bir kontrbas sanatçısının kariyerini belirler mi?

Orkestranın kolektif birincinin içerisinde olmak aynı sözü tek bir ağızdan söylemek mükemmel bir şey. Benim için nota, nota, çalgı da çalgıdır. Hiçbirini birbirinden ayırt etmiyorum. Kontrbas sektörü içerisinde de durum böyle bence. Çalınması gereken müzikler anlatılması gereken nice duygular var. Solo çalmak ve orkestrada çalmak arasında bir seçim yapmayı doğru bulmuyorum.

Yurtdışında okuma veya çalışma hayalleriniz var mı?

Hayır yok fakat huzurlu bir iş ortamı ve güzel müzik yapabileceğim insanlar olduğu sürece dünyanın her yerinde müzik yapabilirim.

Eğitiminiz boyunca herhangi bir burstan, destekten yararlandınız mı?

Hayır. Lise 3’den beri kendim çalışıp para kazanıyorum.

Avrupa ile Türkiye arasında kontrbas eğitimi açısından nasıl farklılıklar var?

Önemli olan insanın kendisine ne kattığı. Ne insanlar gördüm Türkiye’de neler başarmış. Tek sıkıntı şu ki Türkiye’de eğitim için her yerde okul yok. Sayılı konservatuvar ve sayılı hocamız var. Artması dileğiyle…

Katıldığınız yarışmalardan ve ödüllerden de söz edebilir misiniz?

Bulgaristan’da Svetoslav Orbretenov yarışmasına katılmıştım. 1.ilk ödülüm var.

Vazgeçilmez gördüğünüz kontrbas sanatçıları hangileri?

Vazgeçemediğim bir sanatçı yok açıkçası. İnternetin en derinlerinde bile kalsa bütün kayıtları araştırıp dinlemekten çok keyif alıyorum. Yeni bir fikir beni daha ileri götürebilir.

Phantom of the Opera’nın Londra’dan gelen ekibine Türkiye’den seçilen orkjestrada yer aldınız. Bu tür popüler girişimlerle kontrbasın yaygınlık ve tanınırlık kazandığın düşünüyor musunuz?

Kontrbasın daha çok kullanılacağı nice projeler görmek isteriz. Bu projede ufak bir orkestranın içerisinde yaylıların bir üyesi olarak bulundum. 48 temsil yaptık. Uzun bir dönemdi fakat yeniden yapmak isterim.

Peki kontrbasla caz parçalara da eşlik eder misiniz? Klasik müzik eşlikçiliğinden ne tür farkları olur?

Klasik müzik bambaşka bir dünya. Ben ilk tanıştığımda resmen en yakın arkadaşım oldu; ondan vazgeçebileceğimi hiç zannetmiyorum. Caz eşliği hiç yapmadım. Türkiye’nin seçkin müzisyenleriyle beraber çaldığımız bir Tango grubumuz var. Gerçekten müziğin içerisinde bir hobi gibi. Klasiğe göre daha yenilikçi ve serbest bir stil.

Sizce bir orkestrada kontrbas nasıl bir boşluğu doldurur?

Kontrbas kimi zaman kanatlarını kocaman açmış bir kartal gibi orkestranın arkasında güvenini hissettirirken, kimi zaman bir yanlış hareketiyle bütün orkestranın önünden tabağı alabilir 🙂 Çok güçlü bir yapı taşıdır. Kimi zaman ritmik bir temel, kimi zaman kocaman bir akorun kalbi, kök sesidir.

Kontrbas boyutu itibariyle çocuklar için bazen ürkütücü olabiliyor, ama çok da meraklısı olduğunu duyuyorum. Sizi örnek alan çocuk müzisyenlere kontrbasa başlama yaşı ve gerekli fiziksel özellikler açısından neler önerirsiniz?

Bir konserde ilkokul çağının başlarında bir çocuğa kontrbasın sesinin neye benzediği sorulduğunda “Ayı gibi!” diye cevap vermişti. Aslında korkulacak bir şey yok sadece güzel ve mantıklı yaklaşmak lazım. Ben kendimin de başladığı zaman olarak lise başını uygun buluyorum fakat kontrbas başlangıç yaşı konservatuarlarda 5. Sınıfa tekabül ediyor sanırım. Büyük bir cüsseye veya ellere ihtiyaç yoktur. Sadece bolca sevgi, sabır ve şefkat yeterlidir.

Bir kontrbas sanatçısı için sanırım en önemli organı, elleri. Peki bir müzisyen olarak sağlığınızda nelere dikkat edersiniz?

Kesinlikle kendime zarar verebileceğim bir aktivite yapmıyorum. Fiziksel özelliklerime zarar gelmemesi için her şeyden çekiniyorum. Uyku düzenime dikkat ediyor, mental sağlığımı koruyorum.

Repertuvarınızda vazgeçilmez parça hangisi?

Bir Koussevitzky konçertodur gidiyor. Bir sınav olduğunda kesin tozlu raflardan indiriyorum hemen notasını.

Peki şu ana kadar en çok beğendiğiniz, aklınızdan çıkmayan konser salonu hangisi oldu ve neden?

İnsanın kendini en güvende hissettiği yer yuvasıdır ve bu değişmez bir gerçektir. Kendi çalıştığım kurumum olan İDSO ile 1 Kasım’da Akm’de verdiğimiz konseri unutamayacağım. İlk defa ait olduğum yerde konser verdim. Açıkken bir kere bile gitmediğim Akm’ye konser yapmak ve bundan sonra düzenli konser yapmak için girecek olmak paha biçilecek. Son bir şey eklemek isterim ki, konseri unutulmaz yapan nerede olduğu değil kimin geldiğidir benim için.

İlerisi için planlarınızı, hayallerinizi de öğrenmek isterim.

Şu anda İstanbul’da özel orkestralarda ve İDSO’da çalışmaya devam ediyorum. Daha nice güzel konserlere ve elimden gelse elinden tutabileceğim nice öğrenciye dair hayalim var. İyi insanlık ve iş ahlakı dileklerimle…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s