
2003 yılı doğumlu Zeynep Yiğitoğlu, 6 yaşında piyano çalmaya başlayıp 10 yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda tam zamanlı viyola sınıfına kabul edilen genç yeteneklerden biri. 2013 yılından beri Prof. Beste Tiknaz Modiri’nin yönlendirmesi ve katkısıyla alanında gelişip derinleşen Yiğitoğlu, tam zamanlı viyola dersinin yanı sıra, piyano öğretmenleri Prof. Lale Feridunoğlu ve Svetlana Duran tarafından yürütülen piyano sertifika programını da yürütmeyi ihmal etmedi.
Türkiye, ABD, (Apple Hill Chamber Music), İtalya (Cervo, 9. Festival di Pasqua) merkezli 22 etkinliğe katılan, bu etkinlikler sırasında Edith van Moergastel, Itzhak Rashkovski, Ani Schnarch, Cihat Aşkın, Feza Gökmen, Oğuzhan Kavruk, Önder Baloğlu, Michel Michalacakos, Musa Eren İşkodral, Gilles Apap, Elise Kuder, Cornelia Schwartz, Hasan Niyazi Tura, Taylor Morris, Ayla Erduran, Hakan Şensoy, Ümit Isgorur, Gonca Görsev, Bahar Büyükgonenç, Mesut Caşka, Şenol Aydın, Pınar Dinçer, Colleen Jennings Ivan Stefanovic, Marco Misciagna gibi çok sayıda öğretmenle çalışan Yiğitoğlu, ayrıca çok sayıda konser verdi.
Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın 2016 yılından beri üyesi olan Yiğitoğlu ayrıca 2017 yılında Grand Prize Virtuoso Yarışması’nda 3.lük aldı, “Genç Solistler” Yarışması’nın galibi oldu ve 2017 yılında “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası”nda genç solistler konserinde solist olarak yer aldı.
Çeşitli topluluklarda ve triolarda çalan, “Uluslararası Ceren Necipoğlu İstanbul Arp Festivali 2019” kapsamında oda müziği yarışmasında Trio Animus Jüri Özel Onur Ödülü’ne layık görülen genç viyola sanatçısı, ayrıca Müzik Direktörü ve şef Toshiyuki Shimada’nın yönettiği 2019 yılı Yeni Yıl konserinde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nda viyola çaldı.
Türk Gençlik Filarmoni Orkestrası’na seçilen ve 2021 yılı yaz kampında yer alan, ayrıca Concertgebouworkest Young International Youth Orchestra Summer Camp 2020 için de seçilen Yiğitoğlu, Concertgebouworkest Young mentorluk programı çerçevesinde Edith van Moergastel ile çalıştı.
Yiğitoğlu ayrıca 2020 King’s Peak Uluslararası Müzik Yarışması’nda Viyola dalında birincilik ödülü aldı. 2021 “Golden Classical Music Awards” uluslararası yarışmasında birincilik ödülü alıp, Carnegie Hall’da sahne almak üzere seçildi. Kendisi bir yandan da 2021 Uluslararası Müzik Yarışması Londra Grand Prize Virtuoso Competition’da birincilik ödülü sahibi olarak Royal Albert Hall’da sahne almak için seçildi.
2021 yılında Cem Mansur yönetiminde CRR Gençlik Orkestrası ile Mozart’ın doğum günü için” Wolfgang Entertainment ” konserine katılan Yiğitoğlu, bir yandan da İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası’nda düzenli olarak çaldı.
Şu anda öğrenimine Boston Konservatuarı’nda devam eden bu başarılı gencimizi tanımaya ne dersiniz? Haydi, çok keyifli bir söyleşi sizleri bekliyor:
Müziğe olan ilginizin nasıl ortaya çıktığını ve viyolayla tanışmanızın ardından geçtiğiniz aşamaları çocukluktan günümüze dek kısaca aktarır mısınız?
6 yaşımda annemin teşvikiyle piyano kursuna başladım. Enstrüman çalmayı çok sevdim. 10 yaşımda ilkokulu bitirdiğimde, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın tam zamanlı ve yarı zamanlı sınavlarına girdim. Prof. Lale Feridunoğlu ile yarı zamanlı piyano ve Prof. Beste Tıknaz Modiri ile tam zamanlı viyola bölümlerine kabul edildim. İki bölümü eş zamanlı okuyarak ortaokul ve liseden mezun oldum. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı lisans sınavını başarıyla geçtim. Ayrıca başvurduğum; Manhattan school of music, Indiana University Jacobs School of Music, San Francisco Conservatory, Boston Conservatory at Berklee okullarından eğitim bursu kazandım. Boston Conservatory at Berklee’yi tercih ettim ve lisans eğitimimi orada tamamlamayı planlıyorum.
Viyola sesi sizde nasıl duygular uyandırıyor ve sesini doğada hangi sesle ilişkilendirirdiniz?
Viyola ile ilk kez konservatuvarda tanıştım. Daha öncesinde hiç bilmediğim için önce tereddüt ettim fakat sonra sesi beni çok etkiledi. Viyolanın sesi çok başka. Ruhumu dinlendiriyor, tonu huzur veriyor. Bazen çok asi bir havası var. İyi ki viyola çalıyorum diyorum. Enstrümanımla bir bütün gibi hissediyorum.
Çok önemli yarışmalarda çok değerli ödüller aldınız. Biraz bu ödüllerden söz ederseniz çok sevinirim.
2016’da Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın seçmelerini kazanarak orkestraya katıldım. 2017’de Grand Prize Virtuoso uluslararası yarışmasında üçüncülük aldım. 2017 yılında ” Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası” genç solistler seçmelerini kazandım ve konserde genç solist olarak yer aldım. 2019 da Şef Toshiyuki Shimada yönetiminde, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası yeni yıl konserinde yer aldım. 2020 yılında Uluslararası Ceren Necipoğlu İstanbul Arp festivali kapsamında grubum Animus trio ile jüri özel ödülüne layık görüldüm. 2020 de Royal Concertgebouw Orchestra Young ve Türkiye Uluslararası Gençlik Filarmoni Orkestrası seçmelerini kazandım. 2020 de King’s Peak Uluslararası müzik yarışması’nda birincilik ödülü aldım. 2021 de “Golden Classical Music Awards” uluslararası yarışmasi’ndan birincilik ödülü kazandım ve New York Carnegie Hall’da sahne almak için seçildim.
2021 uluslararası müzik yarışması “Londra Grand Prize Virtuoso Competiton” da birincilik ödülü aldım ve Londra Albert Hall’da sahne almak için seçildim.
2021 King’s Peak Uluslararası müzik yarışmasinda üçüncülük aldım.
En çok beğendiğiniz viyola sanatçıları kimler?
Öncelikle öğretmenim Prof. Beste Tıknaz Modiri’nin sanatını, yorumunu ve kişiliğini beğeniyorum. Benim yolumu çizmemdeki katkısı çok büyük. Gerçekten çok özel bir insan. İdolüm diyebilirim. Onun dışında; Tabea Zimmermann , Kim Kashkashian ve Yuri Bashmet de beğendiğim viyolacılar arasında yer alıyor.
Eserlerini çalmaktan en çok keyif aldığınız isimler kimler? Ve repertuarınızda olmazsa olmaz beste hangisi?
Çoğu bestecinin eserlerini çalarken keyif alıyorum. Cecil Forsyth, Johannes Brahms, Rebecca Clarke, Max Bruch gibi… Max Bruch’un Romanze op. 85 eseri en favorilerimdendir.
Herhangi bir kurumsal destekten, burstan yararlandınız mı?
Şimdiye kadar herhangi bir kurumsal destekten yararlanmadım. Şimdi lisans için Boston Conservatory at Berklee den eğitim bursu aldım fakat Amerika’da konaklama ve yaşam için ihtiyaç bursu arıyorum. Umarım bu konuda destek bulabilirim.
Sahnede başınıza gelen en komik olay nasıldı ve bu olayı nasıl yönettiniz?
İtalya’da bir konserimde çalarken heyecandan parçanın yarısını unutup, piyanistle bakışmamız unutulmaz bir anımdır. Panik yapmadan piyanoyu dinlemiş, son notayı çalıp bitirmiştim. Çok küçüktüm ve şu an hatırlamak istemedim. ;)) O zamanlar üzülmüş olsam da şimdi tebessümle anıyorum.
Konservatuar eğitimi size neler kattı?
Daha önce benzer deneyimler yaşamış, kıymetli rehberler eşliğinde kendimi ve müziği keşif yolculuğuna hazırlıklı çıkmak, sistematik yol almak motivasyonumu sürekli maksimumda tutmama yardımcı oldu ve benim için çok önemli olan ait olma duygusunu verdi.
Önemli olan hatasız çalmak mı, yoksa dinleyiciyi müzikle mutlu etmek mi?
Notalar dinleyenlere tanıdık gelmeyebilir ama duygular evrenseldir. Bence dinleyenle eşleşmek, onu içine sürüklemek, bir olmak hissi vermek… Bazen hüzün, bazen heyecan, bazen mutluluk… Müziği hissettirmek, yaşatmaktır önemli olan.
İyi bir viyola sanatçısı olmak için kişinin hangi niteliklere sahip olması şart?
Bu yolda meraklı ve öğrenmeye açık olmalı, disiplinli olmalı, enstrümanı ile uzun vakit geçirmeli, onunla bütünleşmeli ama ilk şart enstrümanını sevmeli. Sevince bunlar kendiliğinden oluyor zaten 🙂
Müzik tarihinde bir dönemde yaşamanız istense hangi dönemi tercih ederdiniz ve neden?
Beni en çok içine alan, duyguya sürükleyen eserler romantik dönem eserleri, onun için romantik döneme ayrı bir sempati duyuyorum. Fakat; müzik tarihinde hızlı bir tur yapmak, her dönemi görmek isterdim. Tüm gelişimi, değişimi, dönüşümü gözlemlemek harika olurdu.
Sizi ambiyansı, mimarisiyle, seyirci kitlesiyle en çok büyüleyen konser salonu hangisi oldu?
En son Royal Concertgebouw Orchestra Young ile sahne aldığım, Kölner Philharmonie gerçekten büyüleyiciydi.
Performans sırasında veya öncesinde yaptığınız bir ritüelin var mı? Herhangi bir ritüelim yok sadece eğlenerek çalmaya odaklanırım.
Olanakları dahilinde çocuk ve genç müzisyenlerin yurtdışı eğitimi almasını hangi açılardan önemli buluyorsunuz?
Yurtdışı eğitimi sadece müzik için değil, her alanda yeni boyutlar kazandırır.
Yurtdışı eğitimi; dünyada değişik kültürlerin üretimlerini, yaklaşımlarını görme imkanı verir. Harika bir mozaik olur ve sanatçıların üretimlerinde eşsiz ara renkler yaratır. Şölen oluşturur. Farklılıkların zenginliği; özgüven , çeşitlenmek, gelişmek için olağanüstü ve heyecan verici. farklı yöntemler, teknikler, yaklaşımlar, değişik kültüleri tanımak evrensel müzik yapabilmenin en önemli malzemesidir.
Katıldığınız ustalık sınıflarından da söz edebilir misiniz? Bu ustalık sınıflarında sizde nasıl katkılar söz konusu oldu? Unutamadığınız bir anınız var mı bu esnada?
Türkiye, ABD ve İtalya da ulusal ve uluslararası 22 ustalık sınıfına katıldım. CAKA, Apple Hill Chamber Music, Bosphorus International Music Academy, AIMA, Classicastello , 9. Festival di Pasqua, Gumusluk International Classical Music Festival bunlardan birkaçıdır. Ustalık sınıflarında; hatadan çok duyguya önem vermek, her seferinde farklı gruplarla senkron olabilmek, uyum içinde çalabilmek, dünyanın neresine gidersen git bir olabilmek müzik dilinden konuşabilmek harika. Bütün bu festivaller ve ustalık sınıflarından unutamayacağım çok güzel anılarla ayrıldım.
Pandemi dönemini nasıl geçirdiniz? Müzik ve viyola bu dönemi görece daha huzurlu atlatmanızı sağladı mı?
Pandemi etkinliklerimizi, konserlerimizi engellese de, sanal olarak birlikte müzik yapabilme yolunu bulduk. Teknolojiyi müzik için daha iyi nasıl kullanabileceğimizi öğrendik. Lisans için okulları araştırmak/başvurmak ve enstrüman çalışmak için daha fazla zaman bulabildim. Kendimi geliştirmek için daha fazla neler yapabileceğimi araştırdım ve aslında pandeminin negatif etkilerini pozitif yönde kullandım diyebilirim.
2021 yılında Cem Mansur yönetiminde CRR Gençlik Orkestrası ile Mozart’ın doğum günü için “Wolfgang Entertainment” konserine katıldınız. Bu konser, kariyerinizde nasıl bir katkı sağladı?
Henüz bir kariyerim var mı bilmiyorum ama her deneyim gibi; CRR gençlik orkestrasıyla Cem Mansur yönetiminde “Mozart’ın doğum günü” konserinde yer almak, çok kıymetliydi. Sadece bu şekilde deneyimli müzisyenlerle aynı enerji alanında olmak bile bizi akort ediyor 🙂
Carnegie Hall’da ve Royal Albert Hall’da sahne almak için seçilen müzisyenlerdensiniz. Hangi eserleri seslendirmeyi hedefliyorsunuz?
Carnegie Hall ve Royal Albert Hall konser salonlarında çalmak için sabırsızlanıyorum. Bu şansı elde ettiğim için çok mutlu ve heyecanlıyım. Pandemi sebebiyle konserler ileri bir tarihe ertelendi o bakımdan henüz çalacağım eserleri tam olarak netleştirmedim. Halen ne çalacağımı düşünme aşamasındayım.
Bir yandan da Royal Concertgebouw Orchestra Young mentorluk programı çerçevesinde değerli bir müzisyenle çalışıyorsunuz. Kendisinin sizin müzik yapma biçiminize dair verdiği ve unutamadığınız öğütlerini bizimle paylaşır mısınız?
Seçmelerini kazandığım Royal Concertgebouw Orchestra Young, pandemi sürecinde motivasyonuma önemli katkılar sağladı. Pandemi sebebiyle kampın ertelenme sürecinde, Royal Concertgebouw Orchestra üyelerinden değerli bir viyolacı olan Edith Van Moergastel ile online bire bir çalışma imkanı buldum. Bu çalışmalar motivasyonumu kaybetmeden bu süreci verimli ve keyifli atlatmama büyük katkı sağladı. Sonrasında 5-22 Ağustos 2021 tarihinde Hollanda’da biraraya gelerek, güzel bir çalışma kampı sonrası Amsterdam ve Köln de konserler verdik. Bu topluluğun bir üyesi olabilmek, Royal Concertgebow Orchestra Young’da yer almak benim için muhteşemdi.
Kimisine göre arp, kimisine göre keman veya piyano. Peki viyolaya eşlikçi olarak en çok beğendiğiniz iki enstrüman hangisi?
Viyolaya eşlikçi olarak; keman ve viyolonseli beğeniyorum. Bir araya geldiklerinde çok hoş bir uyum oluştuğunu düşünüyorum.
Sizce bir orkestrada viyola nasıl bir boşluğu doldurur?
Viyola, her enstrüman gibi bir orkestrada olmazsa olmazdır. Orkestrada o bütünlük hissinin oluşmasını sağlar. Her enstrümanın ayrı özel bir yeri vardır. Viyola olmazsa dinlediğiniz şey eksik bir his verir.
Peki sizce klasik müzik sevgisini toplumumuzda yaygınlaştırmak adına neler yapılmalı?
Klasik müzik sevgisini yaygınlaştırmak için; daha ulaşılabilir olması gerektigini düsünüyorum. Her kesimden insanların duyabileceği alanlarda da konserler yapılmalı. Yaşam nerede akıyorsa oralarda yer almalı ve gençlerin ulaşabilmesi için imkan yaratılmalı. Özellikle genç nesillerde merak uyandırmak için, onların sık ziyaret ettiği mekanlarda (müze vb. gibi) klasik müzik yer almalı. Yaygınlaştırmak adına en büyük adım, onların sıkça duymalarını sağlamaktır. Umarım klasik müziği sevdirebiliriz ;))
Çalışmalarınızı büyük oranda yurtdışında sürdürüyorsunuz. Aynı verimliliği ve olanakları Türkiye’de bulma konusunda zorluklar yaşadınız mı?
Türkiye de çok kıymetli öğretmenlerle çalışma imkanı buldum. Her masterclass, çalışma bana bir şeyler öğretti. Burada öğrendiklerimi yurtdışında deneyimlemek, çeşitli ülkelerden müzisyenlerle bunları harmanlamak, birlikte müzik yapabilmek… Bu muhteşem! Her fırsatta yeni bilgi ve deneyim beni heyecanlandırıyor. Bunu değerlendirmeyi seviyorum. Enerjimi tazeliyorum.