TUGFO’dan genç kemancı Duygu Kömür: “Kemanım benim için kendimi ifade etme ve daha çok iletişim kurabilme yolu” 

2002 yılında Eskişehir’de doğan Duygu Kömür, müzik alanında keman eğitimine 2012 yılında Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Doç. Hale Duru Basmacıoğlu ile başladı. Eğitimi için, Prof. Hazar Alapınar, Prof. Mikhail Gotsdiner, Prof. Ildiko Zsuzsanna Moog, Özcan Ulucan, Prof. Orhan Ahıskal, Hüseyin Ulutaş, Cihat Aşkın, Şenol Aydın, Itzhak Rashkovsky, Ani Schnarch, Sevil Ulucan Weinstein, Bahar Büyükgönenç Polat, Ayla Erduran, Olgu Kızılay, Önder Baloğlu, Pelin Halkacı Akın, Emre Tamer ve Dr. Jennifer Dalmas ile çalışmalar yaptı; Bilgütay Kaan Öztürk, Burcu Yazıcı ve Sinan Dizmen ile oda müziği çalışmaları yürüttü. 

Prof. Ozan Evrim Tunca’nın kurduğu ve yönettiği oda orkestrasında yer almış ve çalışmalara katılmış olan Kömür, 2015 yılında Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nı kazanıp orkestra ile birlikte çeşitli konserlere katıldı. 2017-2018 ve 2021 yıllarında Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’na seçilerek kamplara katılan, 2017 yılında TUGFO’da en genç orkestra üyesi olarak yer alan Kömür, Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestra’sı ile, İstanbul, Bursa, Balıkesir(Ayvalık), Almanya, Çek Cumhuriyeti, İtalya, Polonya, Slovakya, Macaristan ve Avusturya’da önemli festivallerde ve konser salonlarında, Cem Mansur yönetiminde yapılan konserlerde yer aldı. Anadolu Üniversitesi Gençlik Senfoni Orkestrası’nda ve Anadolu Senfoni Orkestrası’nda bulunan Kömür, Anadolu Üniversitesi Gençlik Senfoni Orkestrası ile beraber, Erdem Çöloğlu yönetiminde solist olarak konser verdi. “Orkestrada çalarken enstrümanların seslerinin iç içe geçmesi, kendi enstrümanımla başka enstrümanların çok farklı olmasına rağmen uyum içinde bir müziğin ortaya çıkması beni çok büyülüyor” diyor genç kemancı.

Kömür ayrıca Erdem Çöloğlu, Murat Sümer, Murat Göktaş, Alexander Walker, Cem Mansur, Oğuzhan Kavruk, Tolga Taviş, Hasan Niyazi Tura, Rengim Gökmen ve Oğuzhan Balcı gibi önemli orkestra şefleriyle çalıştı.  

Great Composers Competition tarafından online olarak düzenlenen “The Arts of Strings” yarışmasında, V. kategoride (17-19 yaş) 3.’lük ödülü alan Kömür, lisans eğitimine halen Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Doç. Hale Duru Basmacıoğlu’nun öğrencisi olarak devam ediyor ve Basmacıoğlu’nun kendisine kattığı çok fazla değer, yetenek ve başarı için kendisine minnettar olduğunu her fırsatta yineliyor.

Peki neden keman diye sorduğumda Kömür’ün yanıtı son derece net ve duru: “Kemanımın hayatımdaki yerini anlatmak çok zor ama tüm dışa vuramadığım duygularımı, düşüncelerimi kemanımla yansıtabiliyorum. Ben çok konuşkan yapılı biri değilim ama konuşmadığım bütün şeyleri kemanımla ifade edebiliyorum. Bu yüzden kemanıma çok bağlıyım ve kemanım benim için kendimi ifade etme ve daha çok iletişim kurabilme yolum.”

Bu değerli müzisyen gencimizi tanımaya ne dersiniz? Çok öğretici bir söyleşi bekliyor sizi:

Merhaba Duygu hanım. TUGFO üyesi olarak zorlu bir turneden sonra bize vakit ayırdığınız için çok teşekkürler. Öncelikle tüm müzisyenlere sorduğum bir soruyla başlamak isterim. çok Müziğe olan ilginiz, yeteneğiniz ilk nasıl fark edildi?

Öncelikle benim bu röportajda yer almamı sağladığınız ve değerli vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

İlkokulda müzik dersine karşı olan ilgim ve sevgim ailem ve öğretmenlerim tarafından fark edildi. Ailemin müziğe olan sevgisi sayesinde ve beni bu konuda yönlendirmesiyle konservatuvar sınavlarına girmeye karar verdim.

Peki bunun üzerine nasıl bir eğitim eklemlediniz?

Konservatuvar sınavlarına hazırlanarak yetenek sınavına girdim. Keman çalmayı çok istiyordum ve şanslıydım ki hocalar da keman çalmak için uygun olduğumu düşündüler. Böylelikle 2012 yılında keman eğitimime Doç. Hale Basmacıoğlu ile başladım. Eğitimim boyunca solo ve oda müziği ustalık sınıflarına katıldım, çeşitli orkestralarda çaldım ve tecrübeler edindim.

Katıldığınız ustalık sınıflarından da söz eder misiniz? Bunlara katılımı hangi kriterlere göre seçtiniz ve genel anlamda size neler kattı?

Değerli hocam Doç. Hale Basmacıoğlu’nun beni desteklemesiyle beraber katıldığım ustalık sınıflarında yeniliklere çok açık şekilde eğitimime devam ettim. Dinleyip etkilendiğim insanlarla çalışmayı hedefledim. Her hocadan farklı, yeni bilgiler öğrenmek, hocaların benim hakkımdaki fikirlerini duymak beni müzik hakkında daha çok arayış içinde olmam konusunda motive etti.

Oda müziği ve senfoni orkestralarına ağırlıklı olarak vakit ayırdığınızı, bu yöndeki çalışmalarınızı eşit şekilde sürdürdüğünüzü görüyorum. Peki bir keman sanatçısı olarak oda müziğinde mi orkestralarda mı duygularınızı dinleyicilere daha iyi aktardığınızı düşünüyorsunuz?

Orkestra ve oda müziğinde çalmayı çok seviyorum. Her ikisinde de çalarken farklı duygular içinde oluyorum.

Orkestrada çalarken enstrümanların seslerinin iç içe geçmesi, kendi enstrümanımla başka enstrümanların çok farklı olmasına rağmen uyum içinde bir müziğin ortaya çıkması beni çok büyülüyor. Oda müziğinde orkestraya göre daha az enstrüman ve daha fazla bireysellik ön planda olduğu için beraber çaldığım diğer enstrümanlarla bir bütün olarak duygularımı daha özgür olarak dinleyicilere aktarabiliyorum.

Oda müziğinde kemanın yanına en çok yakıştırdığınız eşlikçi enstrüman hangisi? 

Viyola ve viyolonselle olan birlikteliği, tınısal uyumları beni çok etkiliyor.

Maestro Cem Mansur liderliğinde TUGFO’da kıymetli bir deneyim edindiniz. Bundan biraz söz eder misiniz?

Öncelikle TUGFO’da yer aldığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

TUGFO biz gençleri orkestracılık ve müzisyenlik konusunda geliştiriyor ve bizi daha fazla öğrenmeye teşvik ediyor. Bizi çok iyi şartlarda profesyonel hayata hazırlayan ve bunların

yanında farklı şehirlerden farklı insanlarla tanışmamızı, beraber müziği paylaşmamızı sağlayan ve Türkiye’nin yanı sıra bir çok ülkede, çok prestijli konser salonlarında konserler verme şansını yakaladığımız bir orkestra.

Konserlere hazırlanırken kamp süresince, provalar esnasında ve sonrasında yaptığımız söyleşilerde Maestro Cem Mansur’un tecrübelerini, yaşadıklarını, gördüklerini , okuduklarını bizimle paylaşması da benim için çok değerli ve heyecan verici.

Peki TUGFO ile hangi ülkelerde konserler verdiniz? Bu konserler arasında aklınızdan hiç çıkmayan, sizde en çok iz bırakan hangisi oldu?

Tugfo ile Almanya, Macaristan, İtalya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Viyana gibi ülkelerde konserler verdim. Bende en çok iz bırakan konser 2017 yılında Berlin Konzerthaus’ta verdiğimiz konserdi. Yoğun bir konser programımız vardı ve çaldığımız R. Strauss’un “Don Juan” adlı eseri kemancılar için literatürde gerek yorum olarak gerek keman tekniği olarak zorlayıcı bir eser. Eserin zorluğuna rağmen yaptığımız çalışmalar sonucunda çok güzel bir performans sergileyerek seyircilerden de iyi yorumlar aldık.

Hiç unutamadığınız bir konser salonunu sorsam aklınıza ilk gelen hangisi? 

Sanırım yine Berlin “Konzerthaus” diyeceğim. Salonun akustiği ve mimarisinden çok etkilendim. Akustiğini çok merak ettiğim ve çalmayı hayal ettiğim konser salonu ise Hollanda’daki Concertgebouw.

Kendinize örnek aldığınız, ilham kaynağınız olan keman virtüözleri kimler peki?

Maxim Vengerov, Augustin Hadelich ve Janine Jansen dinlerken etkilendiğim keman

virtüözlerinden birkaçı.

Sabahtan akşama kadar çalsam sıkılmam dediğiniz keman konçertosunu da öğrenmek isterim…

J. Brahms Re Majör Keman Konçertosu sanırım… 

Önemli orkestra şefleriyle çalıştınız. Şeflerden edindiğiniz tecrübeyi nasıl değerlendirirsiniz? Hiç unutamadığınız öğütleri, tavsiyeleri oldu mu size?

Her çalıştığım orkestra şefinden başka bir şey öğrendim. Aynı eseri farklı orkestra şefleriyle çalışmak da bana çok büyük ilham kaynağı oldu. Tugfo’da çalıştığım Maestro Cem Mansur’un orkestracılık anlamında öğrettiği şeyler de benim için köşe taşı olmuştur.

Katıldığınız yarışmalardan ve derecelerden de kısaca söz edebilir misiniz?

Pandemi döneminde online olarak katıldığım, Londra’da yapılan Great Composers Competition’ın düzenlediği “The Art of Strings” yarışmasında V. Kategoride 3.lük ödülü aldım.

Başarılı bir keman sanatçısının hangi karakter özellikleri ön planda olmalı sizce?

Bence ilk olarak insanlarla iletişimde olup, empati kurabilmeli, dinleyebilmeli ve farklı düşüncelere, duygulara karşı açık olabilmeli. Sabırlı, azimli, cesaretli olmak da çok önemli.

Peki keman çalış performansınızı korumanız için sağlığınızda nelere dikkat edersiniz?

Uzun saatler çalışmak hem fiziksel hem de mental olarak oldukça yorucu. Ben yoga ve meditasyon yapmayı çok seviyorum. Mental ve fiziksel olarak rahatlamak, güçlenmek enstrüman çalışırken daha az yorulmamı ve çok odaklanmamı sağlıyor. Yoga yaptıktan sonra zihnimin ve vücudumun rahatladığını hissediyorum.

Müziğe yeni başlayan çocuk kemancılara, o yoldan geçmiş biri olarak tavsiyeleriniz ne olur?

Müzik, insanın duygularını, hissettiklerini kelimelerle anlatamadığı şeyleri ifade etmek için çok etkili ve heyecan vericidir. Müziğe yeni başlayan çocuk kemancılar için söyleyebileceğim şey, küçük yaşlardan itibaren kendi istediklerini, kendi hissettiklerini sabırla gözlemleyip zamanla mutlu olacakları yolu bulmaya çalışmaları ve yeniliklere açık olup, müziğin çok özel ve değerli olduğunu, hayatımızın her anında müziğin olduğunu fark etmeye çalışmalarını önerebilirim.

Eğitiminiz boyunca herhangi bir burstan yararlandınız mı? Burslar, müzisyenlerin yaşantısında nasıl farklar doğurur sizce?

Liseden mezun olunca not ortalamamdan dolayı okuduğum Üniversite’den tek seferlik bir burs aldım.

Eğitim sürecindeyken yapmak istediğimiz, eğitimimize katkısı olabilecek şeyleri maddi sıkıntı çekmeden yapmak istiyoruz.

Enstrüman, arşe ve enstrümanımız için gerekli olan malzemeleri almak, masterclasslara, yarışmalara katılmak maddi açıdan zorlayıcı oluyor. Yurtdışında eğitim görmek de müzisyenin kendine katabileceği en önemli şeylerden biri ve burslardan yararlanmak da bu anlamda çok gerekli.

Kemanınız hayatınızda nasıl bir yere, önceliğe sahip?

Kemanımın hayatımdaki yerini anlatmak çok zor ama tüm dışa vuramadığım duygularımı, düşüncelerimi kemanımla yansıtabiliyorum. Ben çok konuşkan yapılı biri değilim ama konuşmadığım bütün şeyleri kemanımla ifade edebiliyorum. Bu yüzden kemanıma çok bağlıyım ve kemanım benim için kendimi ifade etme ve daha çok iletişim kurabilme yolum. Bunları yapabilmem için bana farkındalık katan ve yardımcı olan kişi çok değerli hocam Doç. Hale Basmacıoğlu’dur.

Son olarak, yakın dönem planlarınızdan, hayallerinizden söz ederseniz sevinirim.

Yakın dönem planlarımın içinde öncelikle yurtdışında okumak var. Yurtdışında, farklı bir

kültürün içinde eğitim almayı çok istiyorum. Bu keyifli söyleşi için çok teşekkürler.

Ben de çok teşekkür ederim, benim için de çok öğretici oldu.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s