Küçük kornist Yağmur Sena Üner: “Kornomu alıp hiçbir ülkeye bağlı kalmaksızın her yerde konser vermek istiyorum”

2006 yılı İstanbul doğumlu Yağmur Sena Üner, müzik hayatına 4 yaşında piyano eğitimi ile başladı ve ilkokul 4. sınıfta iken İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı yarı zamanlı Piyano bölümünü kazanarak bir yıl Piyano eğitimi aldı. İlkokul sonrasında ise, MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Ortaokul kısmında tam zamanlı Korno bölümünü kazanan Yağmur Sena, Doç. Begüm Gökmen’in öğrencisi olarak eğitimine halen 9. Sınıfta devam ediyor.

Konservatuvar eğitimi süresince; Mart 2017’de MSGSÜ organizasyonu ile Jacgues DELEPLANCQUE, Aralık 2017’de Bilim ve Sanat Köşkü’nde Doç. Begüm Gökmen, Mart 2018’de Mainz Üniversitesi’nde Prof. Mahir KALMİK, Temmuz 2018’de Boğaziçi Sanat Akademisi’nde Prof. Mahir KALMİK, Eylül 2018’de Bilkent Brassfest’18de Cem AKÇORA ve Güloya ALTAY, Şubat 2019 Bilim ve Sanat Köşkü’nde Doç. Begüm GÖKMEN, Nisan 2019’da IBBA (Uluslararası Belçika Brass Akademisi’nde) Rene PAGEN ve Rik VERCRUYSSE, Temmuz 2019’da Boğaziçi Sanat Akademisi ve aynı yılın Eylül ayında UMA’da (Urla Müzik Akademisi masterclass çalışmalarına katıldı.

Bu güne kadar ise, çok fazla konsere katıldı Yağmur Sena: Mayıs 2017’de Kadıköy Gençlik ve Sanat Merkezinde ‘Kornonun Büyülü Dünyası’ Konseri-Solo, Nisan 2018 Gedik Üniversitesi ‘Otizmli Çocuklar Etkinlik Konseri-Solo, Haziran 2018 Açı Sanat ve Müzik Okulu yılsonu Konseri-Solo, Haziran 2018 Kadıköy Gençlik ve Sanat Merkezi MSGSÜ Ortaokul Korno Bölümü Yıl Sonu Konseri-Solo, Eylül 2018 Bilkent Brassfest’18 Kapanış Konseri, Nisan 2019’deİBBA (Uluslararası Belçika Brass Akademisi) Brass Festivali Kapanış Konseri, Nisan 2019’da İstanbul 37 Sanat Merkezi’nde ‘Golden Horn Quartet’ Konseri, ve Mayıs 2019’da MAKÜ (Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi) Müzik Festivali’nde Solo ve Gala gecesinde ‘Golden Horn Quartet’, 2020 Mart ayında Hisar Eğitim Vakfı 50.Yıl Özel Konseri – Genç Orkestra Film Müzikleri’nde sahne aldı.

Ayrıca Aralık 2018’de Eskişehir Belediyesi Senfoni Orkestrası Genç Yetenekler Seçmeleri’ni kazanarak Eskişehir Belediyesi Senfoni Orkestrası ile 19 Nisan 2019’da Solist olarak çalan küçük korno sanatçısının en büyük hayali ise, yurt dışında eğitim alıp, sonrasında kornosu ile dünyayı gezmek ve her ülkede konser vermek…

Bu müthiş yeteneği tanımak isterseniz aşağıda çok hoş bir söyleşi sizi bekliyor:

Merhaba Yağmur. Sen de piyano ile notalarla tanışıp, MSGSÜ’de korno bölümünde Doç.Begüm Gökmen’in öğrencisi olarak seçkin bir eğitim alan çocuk müzisyenlerden birisin. Müziğe olan ilgini ailen nasıl fark etti ve piyanodan kornoya geçiş sürecini anlatır mısın? Piyanondan ayrılmak ilk başta zor geldi mi? Kornoyu ilk gördüğün anda çekindin mi?

Müziğe olan ilgimi kreşteki müzik öğretmenim keşfetti. Bunun üzerine pek çok ders aldım. Piyanoya başladığımdan beridir kendimi yakın hissetmezdim. Kornoya ilk seçildiğimi öğrendiğimde aklımda birkaç soru olsada çalıp başarılar elde etmeye başlayınca daha çok sevdim.

Katıldığın ustalık sınıflarından da biraz bahseder misin? Bu sınıflar sana spesifik olarak nasıl katkılar sağladı? Yurtdışındakilere katılmak senin vizyonunu ne şekilde geliştirdi?

Katıldığım ustalık sınıfları mesleğim adına büyük yer kaplıyor. Çalıştığım hocaya verdiğim imaj olsun,o hocanın bana öğrettiği yeni şeyler olsun. Sonuçta müzik evrenseldir, herkes müziği aynı duyamaz. Bu açıdan hem birçok öğrencinin hem birçok öğretmenin bakış açısı  altında bulunmak kendi düşüncelerime çok büyük katkı sağlıyor. Yurtdışındaki ustalık sınıflarına katılmak yabancı dil öğrenmemi geliştirdi. Ayrıca farklı kültürlerde farklı düşünen insanları dinlemek eserlere olan bakış açımı genişletti.

İlk sahne aldığın konseri anımsıyor musun? Heyecanını nasıl yönetmiştin? Bundan sonraki yarışmalarda nasıl bir performans sergiledin? Örneğin sahnede hata yaptığın oluyor mu ve ondan nasıl dersler çıkarıyorsun?

İlk sahne aldığımda anaokulundaydım. O konsere çıkmadan önceki heyecanımı hiç unutmuyorum. Ondan sonraki konserlerimde ne kadar bastırabilmiş olsam da o anki heyecanımı yönetmek benim için çok zor birşey. Ben genellikle yanımdaki arkadaşlarımla sohbet ederek kendime unutturmaya çalışırım. Sahneye çıkıtıktan sonra pek birşey hatırlamıyorum. Tek bildiğim o sahneden aynen çıkarken ki gibi inmek. Konserde hata yapmış olsam bile oraya çıkıp çalmak birsürü şey katıyor. Kesinlikle kendimi emin hissediyorum ve ”ben bu esere çalıştım, çaldım ve bitti“ diyorum içimden.

Katıldığın yarışmalar, seçmeler oldu mu?

Evet, oldu. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi  Senfoni Orkestrası solist seçmelerine katılıp, kazandım.19 nisan 2019 da 23 nisan çocuk şenliği için Eskişehir’de konser verdim. Ataşehir Gençlik Orkestrası seçmelerine girip kazandım. Şu an Ataşehir Gençlik Orkestrası’nda etkinliklere katılmaya devam ediyorum.

Sence kornonun yanına en çok hangi enstrüman yakışıyor?

Bence kornonun yanına en çok fagot ve trombon yakışıyor. Kulağıma sanki tonları tamamlanmış gibi geliyor.

En sevdiğin Türk ve yabancı korno sanatçıları kimler?

Yabancı olarak Sarah Willis ve Radovan Vlatkovic,Ttürk olarak başta hocalarım olmak üzere Begüm Gökmen ve Mahir Kalmik sonrasında Cenk Şahin, Güloya Altay, Cem Akçora, Ozan Çakar, Kerim Gürerk ve daha birçok hocamın başarılarını örnek alıyorum.

Peki korno dışında hangi müzik enstrümanlarını da seversin ve neden?

Fagot,kontrbas ve tuba dinlemeyi seviyorum.Pek bir nedeni yok, ama tonları hoşuma gidiyor.

Kornonun sesini ve şeklini neye benzetirsin?

Kornonun sesinden bir cisim olarak bahsedemesem de bana her zaman doğal yaşam ve avcılık gibi şeyleri hissettirdi. Şeklini herkes gibi ben de salyangoza benzetiyorum.

En çok sevdiğin klasik müzik bestecileri hangileri? Ve imkanın olsa hangisiyle tanışmak isterdin?

En sevdiğim besteci çok ayırt edemesem de galiba C.Saint-Saens diyebilirim. İmkanım olsa kesinlikle W.A.Mozart ile tanışmak isterim. Hayatını öncesinde okumuştum ve çok ilgimi çekmişti.

Kornoyu güzel üflemek için sağlığına da dikkat etmen gerekiyor. Nasıl bir beslenme ve egzersiz şeklin var?

Öğünlerimi düzenli ve yeterli yemeye çalışıyorum. Ayrıca çalışmaya başlamadan önce ısınma çalışmaları yapıyorum.

Korno çalarken en çok zorlandığın eser hangisi oldu ve zorlukları nasıl aşıyorsun?

Şu ana kadar çoğu parçamın başında zorlandım. Fakat zorlandığım her eseri parçalara bölerek hatta belki satır satır çalışıyorum. Halen bir aksaklık varsa zorlandığım yeri tespit edip uzun süre onun üzerine çalışıyorum. Böylece ne kadar başında zorlaşmış olsam da çalıştıktan sonra daha kolay gelmeye başlıyor.

Klasik müzik mi caz müzik mi tercihindir? Veya her ikisini de o anki ruh haline göre mi dinlersin?

Genellikle ruh halime göre müzik zevkim çok değişir. Klasik ve caz da dahil olmak üzere pek çok müzik türü dinliyorum.

“İyi bir korno sanatçısı olmak istiyorum, ve bunun için….” Bu cümleyi tamamlamak için neler yapıyorsun?

İyi bir korno sanatçısı olmak için disiplin ve düzenime dikkat ediyorum. Ayrıca farklılıklar kazanmaya çalışıyorum.

Korno sanatçılığına, yurtdışı eğitime, ileride kendine dair sahne hedeflerine dair gelecek hayallerinden de söz eder misin?

Yurt dışında eğitim alıp, aldıktan sonra herhangi bir ülkeye bağlı kalmaksızın kornom ile dünyayı gezmek istiyorum. Her ülkede konser vermek istiyorum.

Kaç saat çalışıyorsun?

Günde; bir aksaklık olmazsa 2,5 saatin altına düşmemeye çalışıyorum. Tabii ki o günkü motivasyon ve konsantrasyonum çalışmamı çok etkiliyor.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s