Gaziantepli 15 yaşındaki piyanist Ekin Solakhan: “Müzik, hücrelerimi yenileyen bir vitamin gibi”

15 yaşındaki Gaziantepli piyanist Ekin Solakhan, piyano eğitimine 6 yaşında, dedesinin ona armağan ettiği kuyruklu piyano sayesinde başlamış. “Dedemin hayallerini gerçekleştirmek, piyanomun da hakkını vermek için ailemin de desteğiyle müziğe yolculuğum başladı” diye ifade ediyor o ilk kıvılcımı. İlk başta annesinin bulduğu müzik kursunda eğitimi başlamış ve ilk piyano öğretmeni genç bir konservatuar öğrencisiymiş. “Daha okuma yazma bilmediğim için bana bütün notaları resimler çizerek öğretmişti.  Zaten o yaşlarda ancak yarım saatlik dersler yapabiliyorduk” diyor Ekin. Ve o noktadan sonra büyük bir sabır, emek, yetenek, disiplin ve özveriyle bugüne kadar gelen çocuk piyanist, bir süredir kendisine çalışma disiplinini ve müzik sevgisini aşıladığını söylediği Antepli piyano öğretmeni Renata Çavdar ile çalışmalarını sürdürüyor. Piyano tutkusu doğrultusunda yaptığı fedakarlıkları ise çocuksu ifadeleriyle şu şekilde özetliyor Ekin: “Yaşıtlarım oyun oynarlarken veya ders çalışırlarken benim piyano çalışmam gerekiyordu. O yaşta arkadaşlarımın doğum günü kutlamalarına bile bazen katılamadım. Yeri geldi hafta sonu için ailecek bir plan bile yapamadık. Çaldığım eserleri unutmamak için sürekli egzersiz yapmam gerekiyordu.” 

Zaman zaman küçük yaşlarda çalmakta zorlandığı eserler olsa da öğretmeni ve ailesinin desteğiyle bunların üstesinden gelmeyi başardığını belirten Ekin, “aslında her şey istemekle ve olumlu düşünmekle başlıyor. İlkeli ve prensipli çalışarak insan her şeyin üstesinden gelebiliyor” diyor ve ekliyor: “Eğitimime iyi bir öğretmenle başlamanın benim için çok büyük bir şans olduğuna inanıyorum.” Ekin, müzik öğretmeni Renata hanımın ona sadece notaları değil aynı zamanda da piyano çalarken bir sanatçının nasıl olması gerektiğini de öğrettiğini belirtiyor.

Ekin, bir yandan da yarışmalara katılmayı ihmal etmiyor. 2017 ve 2018 yıllarında Pera Müzik Okulu’nun düzenlediği festivallere duo kategorisinde katılıp kendi kategorisinde ikincilik ve üçüncülük alan çocuk piyanist, 2019 yılında ise online düzenlenen Genç Yetenekler Yarışması’nda kendi yaş kategorisinde ikincilik ödülü almış. Gaziantep çapında da birçok resital vermiş; ustalık sınıflarına katılmış. Ancak online yarışmalarda duyguyu karşı tarafa ulaştıramadığını düşündüğünden dolayı pandemi biter bitmez canlı yarışmalara katılacağı günleri özlemle bekliyor. Ekin 2021 Haziran’ında Paris-Toronto festivalinde birincilik elde etti.

Müziği hücrelerini yenileyen bir vitamine benzeten Ekin’in müzik yolculuğunu, hayallerini, beklentilerini, gelecekte eğitim rotasını, müziğiyle çevresinde yarattığı dönüşümü okumak isterseniz, kendisiyle çok keyifli bir söyleşi aşağıda sizi bekliyor:                                                                                                                                                                      

Müzik yolculuğun nasıl başladı? Nasıl devam ediyor? 

Müziğe yolculuğum dedemin bana kuyruklu piyano armağan etmesiyle başladı. O zaman 6 yaşındaydım. O yaşlarda bu biraz da dedemin ve ailemin hayaliydi aslında. Bense biraz merak biraz da eğlenmek için piyanonun tuşlarına dokunuyordum. Birkaç ay geçtikten sonra ailem benim için bazı araştırmalara girişti ve konservatuardan gelen hocamla evde çalışmaya başladık. 5 ay kadar çalıştıktan sonra hocamın yoğun programı nedeniyle dersleri bıraktım ve başka bir müzik kursuna başladım. Orada konservatuar öğrencisi olan bir öğretmenim oldu. Okuma yazma bilmediğim için bana notaları resimlerle eğlenceli bir şekilde öğretti. Biraz daha ilerledikten sonra kursumuza gelen Renata öğretmenimle çalışmalarıma profesyonel anlamda devam ettim. Şu anda da keyifli bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor. 

Peki bu süreçte nasıl fedakarlıklarda bulundun? 

Gerçekten bir şeyi başarmak istiyorsanız birçok fedakarlığı göze almak gerekiyor. Tabii ki ben ve ailem de birçok fedakarlıkta bulunduk. Başladığım andan itibaren bütün planlarımızı ders saatlerime göre ayarladık.  Yaşıtlarım oyun oynarlarken veya ders çalışırlarken benim piyano çalışmam gerekiyordu. O yaşta arkadaşlarımın doğum günü kutlamalarına bile bazen katılamadım. Yeri geldi hafta sonu için ailecek bir plan bile yapamadık. Çaldığım eserleri unutmamak için sürekli egzersiz yapmam gerekiyordu. 

Günde kaç saat piyano çalışırsın? Komşuların bazen rahatsız oluyor mu sesten, yoksa onlar da mutluluk duyuyorlar mı?

Çalışma saatlerim değişiyor. Kendimi yeterli seviyeye getirene kadar günlük çalışmalarımı yapıyorum. Komşularımızdan hiçbir zaman şikayet almadık, bu konuda şanslıyım. Alt komşumuz ben çalarken kendini piyano dinletisindeymiş gibi hissettiğini söylüyor. Arada bize geldiklerinde de onları kırmayıp çalarım. 

Gaziantep’te yaşıtların arasında piyanoya ve klasik müziğe dair ilgi ne düzeyde? 

Benim başladığım yıllara kıyasla, sayının biraz daha arttığını gözlemliyorum. Sanırım piyanoya ve klasik müziğe olan ilgi de giderek artıyor. Herkes bilinçleniyor ve buna şahit olmak hoşuma gidiyor. 

Çevrendeki akranlarına ilham kaynağı olup onların da klasik müzik dinlemesine veya piyano çalmasına vesile oldun mu? 

Arkadaşlarım benim piyano çaldığımı biliyorlar ve beni her zaman destekliyorlar. Aile dostlarımızdan, anne babamın arkadaş çevresinden hangi kursa gittiğimi, hangi hocadan ders aldığımı soranlar oluyor. Çocuklarını küçük yaşta yönlendirenler de var. 

Sence piyanoda çalışkanlık mı yetenek mi daha öncelikli? 

Yetenek ve çalışma birbirini tamamlayan kavramlar. Piyano için de önce yetenek artı çok çalışma diyebilirim. Çalmak isteyen kişinin yeteneğe ve iyi bir müzik kulağına sahip olması şart. 

Renata öğretmeninin sana dersler sırasında verdiği ve hiç unutmadığın öğütler, tavsiyeler neler? 

Renata öğretmenimin öğütleri benim için çok değerli, beni hep bir ileriye taşıdı. Bana her zaman müziği hissetmemi ve çalarken kendimi dinlememi söyler. Arada ‘Sert basmaa, hafiif’ diye uyarır. Keşke bunları size onun sesinden dinletebilseydim.

Katıldığın yarışmalar ve ödüllerinden söz eder misin? 

2017-2018 yıllarında 12. ve 13. Uluslarası Pera Müzik Festivalleri’nde 4 el kategorisinde yarıştım, ikincilik ve üçüncülük ödülleri aldım. Aynı zamanda 2019 yılında online olarak düzenlenen Genç Yetenekler Yarışması’na da katıldım ve kendi yaş kategorimde ikincilik ödülü aldım. 

Pandemiyi nasıl geçirdin, geçiriyorsun? Online yarışmalar mı canlı yarışmalar mı seni daha çok motive ediyor? 

Pandemi dönemi herkes gibi benim için de sıkıntılı ve zorlu geçiyor. Kendimi motive etmek için yine piyanoma sarılıyorum, iyi ki öğrenmişim diyorum. Kenimi eğlendirdiğim gibi evdekilerin sıkıntısını da gideriyorum. Yarışmalar için de tabii ki canlı performansları tercih ederim. O anın heyecanını ve atmosferini yaşamak bambaşka, tarif edilemez bir duygu. Ellerinizin, ayaklarınızın titrediğini hissetmelisiniz.  Online yarışmalarda sesler canlı performans kadar net işitilmiyor, duygu gerektiği gibi ulaşmıyor bence. 

İlk sahne deneyimini anımsıyor musun? Nasıl bir heyecan vardı ve onu nasıl yönetmiştin?

8-9 yaşlarında Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği bir etkinlikte sahne almıştım. İlk kez o kadar kalabalık bir topluluğun önünde çalacaktım, tabii ki çok heyecanlanmıştım fakat öğretmenimin söyledikleri doğrultusunda parçaya başladım ve bitirdim. Hatasız çalmak beni çok motive etmişti, gururlanmıştım.  

Zaman makinesinde geçmişe ışınlansan hangi besteciye ne söylemek / sormak isterdin? 

Beethoven’la sohbet etmek isterdim sanırım. Sıkıntılı bir aile hayatı, sağlık sorunları olan hatta bir süre sonra işitme gücünü bile kaybeden bu büyük yeteneğe, bu kadar olumsuzluklara rağmen tüm dünyanın tanıdığı bir Beethoven olmayı nasıl başardığını sormak isterdim. 

En çok beğendiğin çağdaş piyanistler hangileri? 

Çağdaş piyanistlerden en çok Fazıl Say’a hayranlık duyuyorum. Gülsin Onay ile tanışma fırsatım oldu, çok beğeniyorum. Iraz Yıldız, İdil Biret, Güher ve Süher Pekineller de beğendiğim isimler arasında. 

Peki, eserlerini çalmaktan en çok hoşlandığın besteciler hangileri? 

Mozart, Beethoven, Schubert ve Fazıl Say’ın eserlerini çalmak beni mutlu ediyor. 

Zorlu bir eseri öğrenmek için nasıl bir yöntem izlersin? 

Ritmi iyice kafamda oturtabilene kadar tekrar tekrar dinlerim. Öncelikle sağ ve sol eli birbirinden ayrı çalışırım, daha sonra yavaş yavaş birleştiririm ve bir süre tekrar ederim. Geriye hızlanmak ve aynı zamanda eserin duygusunu hissetirebilmek kalır. 

“İyi bir konser piyanisti olmak istiyorum, çünkü…” cümlesini nasıl tamamlardın? 

İyi bir konser piyanisti olmak istiyorum, çünkü ruhumun derinliklerindeki her şeyi müzikle birleştirerek seyirciye geçirmek beni çok heyecanlandırıyor. 

Müzik hayatında nasıl bir önceliğe sahip? 

Müzik benim için her derdin dermanı olan bir ilaç. Üzüldüğümde, sevindiğimde, hüzünlendiğimde, karamsar olduğumda beni iyileştiren, anlayan tek şey. Hücrelerimi yenileyen bir vitamin gibi. 

İleride yurtdışında okuma hayallerin var mı? Varsa hangi ülke ve neden? 

Üniversite eğitimimi Türkiye’de tamamlamak istiyorum. Sonrasında ABD’de yüksek lisans yapma hedefim var. Orada bulunmamın yabancı dilime katkısı olacağını ve dünyaya olan bakış açımı değiştireceğini düşünüyorum. 

Piyanondan ayrı kaldığın zamanlarda, örneğin pandemi öncesinde okul sırasında nasıl bir duygu içine giriyordun? 

Hayatımda dersler ayrı bir yerde, piyano ve müzik ayrı bir yerde. Okulu ve dersleri eğitim sistemimizin bir gereği olarak yine başarıyla yürütmeye çalışıyorum. Ama piyano ve müzik keyifle uğraştığım bir alan. Okulda geçirdiğim yorucu bir günün ardından beni rahatlatan, tüm günün yorgunluğunu üzerimden alan yine piyanom. 

Piyano çalmak senin ruh durumunu da etkiler mi? Örneğin çok kaygılı veya mutsuz olduğun zamanlarda piyano çalınca bir anda neşelenir misin? Hangi besteciler veya eserler senin daha çok neşelenmeni sağlar? 

Benim duygusal bir kişiliğim var, kaygılı ve mutsuz olduğumda da o anki ruh halime göre parçalar çalıp dinliyorum. Birdenbire neşelendiğimi söyleyemem. Fakat yine de rahatlıyorum ve yavaş yavaş keyfim yerine geliyor. Mozart, böyle zamanlarda dinleyip iyi hissettiğim bir isim. 

Herhangi bir kurumsal destekten yararlanıyor musun?

Maalesef kurumsal bir destek almıyorum ve bununla ilgili ülkemizde büyük bir eksiklik olduğunu düşünüyorum.  

Peki, Ekin son olarak şunu öğrenmek isterim: İleride kendine dair kurduğun en büyük hayalin nedir? 

En büyük hayalim üniversite eğitimimi sürdürürken piyano eğitimimi de birlikte yürütebilmek. Belki bir gün şans yüzüme gülerse burs kazanıp yurt dışında müzik üzerine eğitim almak çok isterim.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s