5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle, toplumsal farkındalığı çok yüksek bir piyanist olan İlyun Bürkev, son bestesi olan “The Wind”i müzikseverlerle paylaştı ve eser çok büyük bir beğeni gördü. İlyun, bu eserinin bir “duyarlılık, birleştiricilik ve iyileştiricilik projesi haline gelmesini” çok istemiş; dolayısıyla müzik, sanat ve çevre bilincinin bu iç içe geçmişliğini gerek müziğinde, gerekse esere çekilen sıradışı video ile çok güzel vermiş.
Bu eseri “dünyamızın içinden geçtiği bu zor zamanlarda daha iyi bir gelecek için besteledim” diyen İlyun, bestesini umutsuzluktan umuda, benlikten bizliğe, karanlıktan ışığa ve her zaman da iyiliğe doğru bir gidiş mesajını verecek şekilde tezatlıklar ve tezatlıkların üstesinden gelen iyilikle ördüğü bir müzikaliteyle süslemiş. Videoyu izlerken de göreceğiniz gibi beyazlı turunculu sahne elbisesi ve periyi andıran saç stiliyle İlyun’un eserini icra ederken sergilediği tüm yüz ifadelerinde bu hüznü, umudu, doğa sevgisini hissedebiliyorsunuz, çünkü çocuklar kalplerini yüzlerine olduğu gibi yansıtabilmeleriyle yetişkinlerden ayrılıyorlar bence.

Duayen müzisyenlerin, müzik eleştirmenlerinin olduğu kadar çocuk müzisyenlerin de artık bir referans olarak aldığı İlyun’un her zaman vurguladığı ve sadece yaşıtlarının değil bizlerin de ilham kaynağı olarak aldığı çok hoş bir ifadesi var: “Müzik dünyayı değiştirir, çünkü insanları iyileştirir ve iyilikte birleştirir.” Bu kadar kötülüğün, çevre kirliliğinin, savaşın, yoksulluğun olduğu bir dünyaya duyarlı bir çocuk piyanist penceresinden bakan İlyun, aslında piyano tuşlarıyla hepimize ihtiyaç duyduğumuz güzel yarınların iyilikle ve sanatla mümkün olacağını anımsatıyor. Bazen çözümü çok uzaklarda aramamak gerekiyor dolayısıyla…
İlyun’un üçüncü bestesiyle hedefi ise, bu projesinin ormanlara, doğaya, canlılara karşı farkındalık ve sorumluluk bilinci şeklinde dünyaya yayılması. Bu açıdan İlyun’u müzik dünyamızın “iklim değişikliği aktivisti Greta Thunberg”i olarak görüyorum, çünkü her gün haberlerde gördüğümüz çevre felaketleri, müsilajla örtülü güzelim Marmara Denizi’nin içinde bulunduğu hüzünlü gidişat, küresel ısınma aslında bir çocuk kalbinde böylesine bir itirazı, notalara yansıyan bir hüznü ve yapıcı bir çözüm önerisini de beraberinde getiriyor.
Bu proje aslında İlyun’un ikinci toplumsal farkındalık projesi. İlyun geçtiğimiz sene 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda İnstagram hesabı üzerinden canlı olarak piyano resitali vermiş ve koronavirüs salgınından ilham alarak herkese umut aşılamak üzere hazırladığı “Hope for Future” (Geleceğe Umut) isimli bestesini çalmıştı. O dönemde kendisinden “veliahtım” diye söz eden Gülsin Onay’a “Peki neden İlyun?” diye sorduğumda kısa ve öz, ama çok çarpıcı bir yanıt vermişti ki aslında İlyun’u tanımamız için oldukça kapsamlı bir tanım bu: “Çünkü işine ve etrafına karşı çok saygılı; sevgi dolu ve insancıl biri…”
İlyun bu değerli projenin oluşmasında çok büyük destekleri bulunan, “Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)”adlı bu eşsiz eserin sanatçıları John Driscoll ve Phil Edelstein’a, Sevgi Gönül Oditoryumu ve Arter Kitabevi başta olmak üzere Arter’in kapılarını bana açarak mekan desteğinde bulunan Arter’e ve bu güzel çekimlerin sanat yönetmenliği ve kreatif direktörlüğünü üstlendiği için LocksBridge ailesine çok teşekkür ediyor. Bizlere de mesajını her zaman aklımızda ve kalbimizde tutmak düşüyor.
Kimimiz sanatla, kimimiz medya yoluyla, kimimiz sahada çevre aktivizmiyle, ama hepimiz ortak bir paydada, yani çevrenin daha da kirlenmemesi için bireysel düzeydeki çabalarımızla İlyun’un bu çığlığına duyarsız kalmadığımızı göstermeliyiz.
Piyanonun su perisi İlyun’a da bize çevre bilincini müziği yoluyla bir kez daha anımsattığı için teşekkürü borç bilirim.