Biraz da satranç alanındaki “harika çocuklarımıza” bakalım. Zeynep Çiftçi, bu konuda son dönemde en çok isminden söz ettiren, başarılarına her geçen gün yenisini ekleyen bir başarılı çocuk satranç oyuncusu. Satranç özellikle son dönemde The Queen’s Gambit (Vezir Gambiti) dizisinin Netflix’te büyük yankı uyandırmasından sonra daha büyük bir merak konusu haline geldi ve bu oyunun zorlukları, mücadeleleri, kişi üzerinde doğurduğu teşvik ve baskı ve verilen özveriler kişisel ölçekte bir kez daha fark edildi. Hatta bu dizide olduğu gibi üstün yeteneklerin sergilendiği diğer alanlarda sıklıkla gördüğümüz gibi, üstün yetenekli kişilerin, çocuk olsun genç olsun normal bir hayata sahip olmaları neredeyse imkansız. Bu yeteneklerini perçinleyecekleri, geliştirecekleri, çıtayı sürekli ileriye taşıyacakları bir hayat başarıların yanı sıra başarısızlıkları da barındırsa da, düzgün ve kararlı bir eğitim ve çalışmayla birlikte günde üç saatini satranç çalışmalarına ayıran Zeynep gibi çocukların verdiği mücadele birçok yaşıtı için çok büyük bir ilham ve motivasyon kaynağı. Zeynep’in en çok beğendiği sözlerden biri Botvinnik’in ‘Satranç analiz sanatıdır’ ifadesi. “Analiz ettikçe gelişirsin” diyor ve her oyunundan dersler çıkarıyor bir sonraki oyunda mükemmeliyete bir adım daha yaklaşmak için.
16 Şubat 2006’da Koaceli’de doğan Zeynep, babasının tayininden dolayı Ankara’ya taşındıktan sonra üstün zekalı çocuklara yönelik olan TÜZYEKSAV Liderler Ortaokulu’na devam etti. LGS’de %0,5’lik dilime girerek Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’ni kazanmasına rağmen TÜZYEKSAV Liderler Fen Lisesi’ne devam etti. Satranç ile anaokulunda tanışan Zeynep, ders almaya başladıktan sonra katıldığı yarışmalarda önemli derecelerle eve dönmeye başladı. Kendisi halihazırda 25 kupa ve 72 madalyaya sahibi. Aynı zamanda yüzme ve oryantiring yarışmalarına da katıldı ve madalya kazandı. Satrançla birlikte çok büyük bir özgüven ve çalışma disiplini kazandığını ifade ediyor.
Zeynep, ulusal düzeyde satrançta 2013,2014,2015,2017,2018,2019,2020 yıllarında kendi yaş grubunda Kocaeli il birincisi oldu; 2017 Okulsporları Satranç Turnuvası’nda 3.cü, 2021 Okulsporları Satranç Turnuvası’nda 1. oldu; 2018 TCDD 162. Kuruluş Yıldönümü Satranç Turnuvası’nda 3. oldu. 2020 yılında milli takıma giren Zeynep, bir sonraki sene İzmir Kadınlar il birincisi oldu ve aynı sene Türkiye Kadınlar yarı finalinde dördüncü olarak finale gitmeye hak kazandı. Kendisi en son olarak Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 23 Nisan turnuvasında 18 yaş altında üçüncü oldu.
Uluslararası derecelerine gelirsek; 2018 Uluslararası Başkent Open turnuvasında 3. olduktan sonra, aynı sene 2018 Bulgaristan Sunny Beach turnuvasında 4. olan Zeynep, 2019 Bulgaristan Plovdiv Open turnuvasında kızlarda 1. ve 2020 Balkan Şampiyonası’nda 3. oldu.
Zeynep, satranç oynayan kız sayısının genel olarak daha az olduğu tespitine katılıyor. “Belki de kızlar satranca yönlendirilmiyor. İmkan sağlanırsa herkes oynayabilir” diyen Zeynep, küçük yaşlarda erkeklerle oynayıp kazandığında kendisine kızdıklarını hissediyormuş, bakışlarından ve konuşmalarından. “Ama büyüdükçe kızlarla erkekler arasında bir fark olmuyor. Kız ya da erkek değil de önemli olan iyi rakip olması ve onu yenebilmek” diyor.
Zeynep, gözlerini kapattığında kendini ileride Dünya Kadınlar Satranç Şampiyonu ve başarılı bir Endüstri mühendisi olarak hayal ediyor. ODTÜ mezunu olmak ise bu hayalin önemli bir bileşeni.
Gelecekte ismini ulusal ve uluslararası planda çok daha sık duyacağımızdan emin olduğum bu büyük ama bir o kadar da mütevazi ve disiplinli yeteneği yakından tanımanızı çok arzu ederim:
Küçüklüğüne geri dönersek satrançla tanışman nasıl oldu? Seni birileri mi bu alana yönlendirdi? Satranca bu kadar ilgi duymanın sebebi neydi?
Anasınıfında okulda aldığım dersle satrançla tanıştım. İlk defa gördüğüm bir spor olduğu için ilgimi çekti. Eve gelince aileme ders almak istediğimi söyledim. Küçük bir ilçede yaşadığımız için satranç kursu bulamadık. Merkezdeki satranç kursları ise okuma yazma bilmediğim için beni kabul etmedi. Ailemde de hiç kimse satranç bilmediği için okuldaki öğretmenimden ders almaya başladım. Böylece satranç hayatım başladı.
Satranç oynarken ruh halini, duygularını, heyecanını tarif eder misin? Farklı bir dünyaya mı giriyorsun o anda?
Maç öncesinde heyecanlanıyorum fakat maç başladığında hiçbir şey hissetmiyorum, sadece tahtaya odaklanıyorum.
Şu ana kadar 25 kupa ve 72 madalyaya sahipsin. Bu madalyalara baktıkça neler hissediyorsun?
Çalışmalarımın karşılığını aldığımı görüyorum ve onları görmek daha çok çalışmam için beni motive ediyor.
Uluslararası yarışmalarda nasıl dostluklar edindin? Halen görüştüğün arkadaşların var mı?
Bulgaristan’daki bir turnuvada tanıştığım Bulgaristan Kadınlar Şampiyonu Nurgül Salimova ile sosyal medyadan görüşmeye ve internette maçlar yapmaya devam ediyorum.
Sence bir toplumda satranç nasıl bir boşluğu doldurur?
Satranç stratejik düşünmeyi geliştiriyor, hep 4, 5 hatta 6 hamle sonrasını düşünüyorsunuz. Analiz yapmayı öğreniyorsunuz. Bu nedenlerle satranca önem verenler bilimde, sanatta ve sporda daha ileri giderler. Amerika, Çin, Rusya gibi gelişmiş ülkelerde satranç da çok gelişmiş durumdadır.
Satranç oynamak, yaşıtlarında nasıl bir değişim yaratıyor sence?
Satranca başladıktan sonra daha disiplinli olmayı, günlük yaşantımı planlamayı, zaman kontrolü ve en önemlisi stres yönetimini çok iyi başarabildiğimi düşünüyorum. Bu durum en çok LGS’de işime yaradı. Çok iyi bir puan alarak yüzde yüz burs kazandım.
Satrançta rakibinin nasıl olmasını tercih edersin?
Rakiplerimin sportmence yarışmalarını isterim. Bazı sporcular maç sırasında gereksiz konuşmalar yaparak dikkatinizi dağıtmaya çalışıyor. Ya da kaybedeceğini düşünen sporcu sürekli beraberlik teklif edebiliyor bu durum konsantrasyonunuzu bozabiliyor.

Satranç oynamaktan yorulduğunda nasıl dinlenirsin?
Genelde dinlenmek içim uyumayı tercih ederim. Müzik dinleyerek uyumayı çok seviyorum.
Satranç oynamadığın zamanlarda ne yaparsın? Başka hobilerin neler?
Satranç dışında uzun bir süre yüzme ile ilgilendim. Kocaeli’nde yaşadığımız süre içerisinde il dereceleri de yaptım. Yüzme de satranç gibi çok zaman isteyen bir spor o nedenle bir seçim yapmam gerekti. Ayrıca futbol oynamayı ve oryantiring müsabakalarına katılmayı da seviyorum.
Günde kaç saat satranç çalışırsın?
Boş zamanım olmasına bağlı olarak satranç çalıştığım zaman değişiyor, ama günde mutlaka 3 saat ayırıyorum.
Her yarışma öncesi nelere dikkat edersin sağlığında, hayat düzeninde?
Hasta olmamaya dikkat ederim, uyku düzenimi turnuva saatlerine göre ayarlarım, hafif egzersizlerle kendimi fiziksel olarak hazırlarım.
Satranç oynamak için zeka mı yetenek mi daha önemli sence?
Satranç oynamak için hem zeka, hem yetenek gerekli ama en çok disiplinli çalışmak önemli. Satrançta çalışmadan zeka ve yetenekle bir noktadan sonra başarılı olamazsınız.
Satranç oynamak sana okuldaki derslerinde nasıl bir katkı sağlıyor?
Satranç sayesinde kazandığım disiplinli çalışma yöntemini derslerimde de uygulayarak okulda başarı elde ettim.
Satranç oynayan kızlar sence az sayıda mı, neden? Ve örneğin erkek rakiplerini yendiğinde nasıl tepkiler veriyorlar sana?
Evet satranç oynayan kız sayısı genel olarak daha az. Belki de kızlar satranca yönlendirilmiyor. İmkan sağlanırsa herkes oynayabilir. Küçük yaşlarda erkeklerle oynayıp kazandığımda bana kızdıklarını hissediyordum, bakışlarından konuşmalarından. Ama büyüdükçe kızlarla erkekler arasında bir fark olmuyor. Kız ya da erkek değil de önemli olan iyi rakip olması ve onu yenebilmek.
Satranç oynarken nasıl bir ortamda bulunmayı tercih edersin? Dış sesler seni rahatsız eder mi? O sırada klasik müzik dinlemek seni motive eder mi?
Sesiz bir ortam olmasını tercih ederim. Maça odaklandıktan sonra dış sesler beni etkilemiyor.
Satranca dair hayallerin neler? Üniversitede ne okumak istiyorsun meseka?
Satrançta büyük usta olmak ve ODTÜ’de Endüstri Mühendisliği okumak istiyorum.
Bu zamana değin seni en çok zorlayan turnuvan hangisi oldu? Neden?
Halen üyesi olduğum İzmir Karşıyaka Satranç İhtisas Kulübünde 16 yaş altı kadın masasında oynadığım, en büyük takım turnuvası olduğu için 1. Lig turnuvasında zorlandım. Maç sonuçlarım takımı etkilediği için üzerimde yük hissediyordum.
En uzun maçın ne kadar sürmüştü ve neredeydi?
Antalya’da Türkiye Şampiyonası’nda akşam 16 da başlayıp 20 ye kadar 4 saat süren maçım olmuştu. Gerçekten çok yorucuydu.
Her oyundan sonra yeni bir ders edinip taktiklerini geliştirir misin?
Evet, maçlarımı analiz ederim, hatalarımdan ders alırım. Botvinnik’in de dediği gibi ‘Satranç analiz sanatıdır.’ Analiz ettikçe gelişirsin.
Hayatını, mücadelelerini örnek aldığın kadın ve/veya yaşıtın kız satranç oyuncuları kimler?
Tarihin en güçlü kadın satranç oyuncusu olarak kabul edilen Macar Kadın Büyük Usta olan Judith Polgar. Dünya Şampiyonası turnuvasına katılan tek kadın satranççıdır. İlk kez ve bugüne kadar sadece kadın olarak 2700 ELO derecesini aşan kişidir.
Sence satrancın dünya çapında bu kadar yaygın oynanmasının sırrı nedir?
Oynamak için fazla malzemeye ve büyük bir alana ihtiyaç olmaması amacıyla tercih ediliyor olabilir.
Satrancın bir başkenti olsa sence hangisi olurdu? Hangi ülkenin oyuncuları bu alanda sence bir numara?
Saint Luise/ Rusya yayınladığı sayısız satranç eserleriyle beraber bir sürü büyük usta yetiştirerek satrançta bir numara olmuştur.
Hayatla satranç arasında sence nasıl bir benzerlik ve ayrışma var?
Satrançta analiz yapmak, stratejik düşünmek, hep birkaç hamle sonrasını düşünmek gerekiyor. Hayatta da aynı şekilde iyi düşünmek ve analiz gereklidir.
Satrançta yetkinleşme sürecinde nasıl özverilerde bulundun?
Sosyal hayatımı azaltarak satranca daha fazla vakit ayırıyorum. Her fırsatta telefonda, tablette satranç oynamaya çalışıyorum.
Bir yarışmada kazanınca neler hissediyorsun?
Çalışmalarımın karşılığını aldığımı hissedip mutlu oluyorum.
Üstün zekalılara yönelik bir okula gidiyorsun, dolayısıyla eğitimin zekanın daha da gelişmesine yönelik. Ancak sence diğer okullarda, genel eğitim sisteminde satranca yeterince önem veriliyor mu? Daha başka neler yapılmalı?
Okullarda satranca yeterince önem verilmiyor. Satranççılara daha fazla imkan sağlanabilir, çalışma ortamları oluşturulup okullarda iyi antrenörler bulundurulabilir. Ayrıca yurt dışında turnuvalara gidip tecrübe kazanmak için Türkiye Satranç Federasyonu tarafından satranççılara maddi destek sağlanabilir.
Sence tarihin en büyük satranç maçı hangisiydi ve neden?
Bence Karpov-Kasparov maçı tarihin en büyük maçıydı. Tarihte en uzun süren karşılaşma olması, ülkelerin politik sorunlarından etkilenmesi ve Karpov’un sağlık sorunları yaşamasına rağmen maçın tamamlanması büyük bir başarı.
Satranç atölyelerine katılıyor musun?
Türkiye Satranç Federasyonunun düzenlediği kamplara katılıyorum.
Satranç yoğun bir efor sarf ettiren bir oyun. Bu konuda özel bir beslenme biçimin var mı? Neleri daha fazla tüketmeye özen gösterirsin?
Maç günleri mutlaka kahvaltı yapıyorum. Kafein tüketmiyorum. Maç sırasında sıvı tüketiyorum ve annemin mutlaka yemem için ısrar ettiği fındık, fıstık gibi kuruyemişleri alıyorum.
Senden ilham alarak satranç oynamaya başlayan arkadaşların oldu mu?
Evet ilkokulda ve ortaokulda arkadaşlarım oldu. Madalya ve kupayla okula gidince ilgilerini çekiyordu, bir çok arkadaşım sırf bu yüzden satranç oynamaya başladı. Ama satrançta başarılı olmak için çalışmak gerekiyor. Tüzyeksav Ortaokulunda 6. Sınıfta okuyan kardeşim Kerem’de bende görünce satranç oynamaya başladı, o da kupa ve madalyalar kazandı. Ama benim kadar çok sevmemiş ki profesyonel olmak için çalışmıyor. Hatta annemin iş arkadaşlarının çocukları da satranç oynamak için her fırsatta benimle görüşmek istiyor bu da benim çok hoşuma gidiyor. Satranç öğretmeyi de seviyorum.
Zeynep, son olarak merak ediyorum. Gözlerini kapadığında kendini yıllar sonra nerede, nasıl bir konumda hayal ediyorsun?
Dünya Kadınlar Satranç Şampiyonu ve başarılı bir Endüstri mühendisi olmak istiyorum.
