Piyanist Tuna Tüney, Moskova Çaykovski Konservatuarı’nda okuma hayallerinin peşinden ilerliyor

On yedi yaşındaki Tuna Tüney, altı yaşından beri piyano çalan ve sekiz yıldır İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı (İUDK) eğitimini sürdüren pırıl pırıl bir konser piyanisti adayı. Brahms ile hüzünlenen bu duygu yüklü, üstün yetenekli müzisyenimiz, 2017-2018 eğitim döneminde, Piyano Tam Zamanlı Giriş Sınavlarını üstün başarı ile kazandı ve İÜDK Müzik ve Bale Lisesi piyano bölümünde Prof. Eser Bilgeman Şakir’in tam zamanlı öğrencisi olarak lise eğitimine başladı ve öğrenim hayatında, halen İÜDK Lise bölümünde Prof. Eser Bilgeman Şakir ile piyano eğitimine devam ediyor.

Uzmanlar tarafından özel bir yeteneğe sahip olduğu ifade edilen Tuna, birçok şehirde seçkin konser salonlarında konser ve resitaller verdi. Henüz 12 yaşında iken İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve İzmir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde konçerto seslendiren ve bireysel resitallerinin ve konserlerinin yanı sıra, Oda Müziği Konserleri, Çok Sesli Müzik Korosu, Keman Grup Dinletileri gibi müzik aktivitelerinde yer alan Tüney, 2020 yılında Almanya’da geleneksel olarak her yıl tekrarlanan “Interkulturelle Wochen Offenbach Müzik Festivali”ne konuk sanatçı olarak da davet edildi.

22 Nisan 2016 tarihinde İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Konser Salonu’nda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Özel Konseri’nde İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ile şef Neslihan Erten yönetiminde ve aynı sene 20 Mayıs günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde şef Antonio Pirolli yönetiminde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile gerçekleştirdiği performanslar ise belleklerde halen yerini koruyor.

Ulusal ve uluslararası piyano yarışmalarında ve seçme sınavlarında birincilik ve ikincilik dereceleri elde ederek çeşitli ödüller alan, uluslararası saygınlığı olan birçok eğitmen piyanistin ustalık sınıflarına aktif olarak katılan Tüney’in şu anda tek hayali var ve tüm gücünü ona yöneltmiş durumda: eğitimine Moskova Çaykovski Konservatuarı’nda devam etmek… “Hepimizin dinlediği ve hayran kaldığı isimlerin çoğunun çıktığı kurum bu olduğu ve eğitim almak istediğim öğretmen de o okulda olup, beni sınıfına kabul ettiği için, sınavlarını kazanabilirsem ve maddi destek bulabilirsem orada okumak istiyorum” diye ifade ediyor bu dileğini.

Tuna, yeteneğiyle, piyanistik kabiliyetiyle ve başarılarıyla klasik müzik otoritelerinin dikkatini çekmiş ve gerek müzikal icra, anlatım ve yorum, gerekse teknik hakimiyet açısından, her seslendirdiği eserde, son derece iyi düşünülmüş, stiline uygun ve heyecan verici bir performans sergilediği ifade ediliyor.

Bu kadar üstün başarılar sergileyen, buna rağmen gerek söyleşimizde gerekse Konservatuar öğretmenlerince “alçakgönüllü kişiliği” ile takdir edilen, öte yandan tüm çocukluğunu piyano tutkusu çerçevesinde özveriyle şekillendirmiş olan Tuna’ya kurumsal bir destek veya burs imkanı çıkarsa bu dileğini en güzel şekilde yerine getireceğine ve Moskova’dan yükselen ezgilerle bu satırları ileride tekrar okurken bizleri gururlandıracağına eminim. Zaten öğretmenleri de Tuna’nın, Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edeceğine, uluslararası platformlarda nice başarılara imza atacağına, ülkemizin gurur kaynağı olacağına inanç duyuyor. Bize de bu yükselen yıldızın parıltısını desteklemek ve hayranlıkla izlemek kalıyor geriye.

Tuna’nın YouTube kanalına bakmak isterseniz: https://youtube.com/channel/UC0Omo_3MaWCPKIj9QUpHd1A

Kendisiyle yoğun müzik çalışmaları arasında kısa bir söyleşi yapma imkanı bulduk. Okumanızı öneririm:

Kendini biraz tanıtır mısın Tuna? Müzik eğitimin nasıl başladı ve bu süreçte kimlerin “koruyucu kanatları” altında ilerliyorsun?
Adım Tuna Tüney, 17 yaşındayım ve 6 yaşından beri piyano çalıyorum. 9 yaşında okuldaki müzik öğretmenlerimin yönlendirmesiyle İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarının Sertifika Programı sınıfının sınavlarını kazanarak Lise 1. sınıfa kadar öğretmenim Eser Bilgeman Şakir ile yarı zamanlı piyano eğitimi gördüm. Lise 1’den beri de tam zamanlı olarak Eser öğretmenimle eğitimimi sürdürüyorum. Tabii ki müzik eğitimimde Eser öğretmenim ve ailem bana yardımcı olan başlıca kişiler.

Hobilerin var mı?
Evet piyano çalmadığım zamanlarda hobi olarak spor yapmayı ve satranç oynamayı seviyorum.

Sende mutluluk, neşe uyandıran besteci ve sende hüzün uyandıran besteci kimler diye sorsam ne yanıt verirdin?
Her bestecinin her eseri farklı duygular yaratabilir. Bazen aynı eseri farklı zamanlarda bile dinlediğinde veya çaldığında bambaşka duygular uyandırması da mümkün. Fakat her dinlediğimde hüzün uyandırdığını söyleyebileceğim eser, Brahms’ın 3. senfonisinin 3. bölümüdür.

Piyanoyu en çok ne zaman özlüyorsun?
Genelde piyano özlemeyecek kadar hayatımın ortasında. Gün içinde piyanoya fiziksel olarak dokunmadıysam bile, gerek arkadaş sohbetleri gerekse dinlediğim müziklerden dolayı piyano her zaman aklımın bir köşesinde. Fakat gece geç saatlerde gelen, şu eserin başını biraz deşifre etsem isteği, apartmanda 10’dan sonra ”ses” yapmanın yasak olması sebebiyle suya düştüğünde, piyanoyu özlediğimi söyleyebilirim.

Pandemi senin piyano çalışmalarını nasıl etkiledi?
Bir yıl gibi uzun bir süreçten bahsediyoruz. Tabii ki her yaptığımdan sürekli aynı verimi alamadım. Piyano da aynı şekilde. Bu dönem, birçok yaşıtım gibi benim de verimli olmaya çalıştığımız ve bazı şeylerin farkına yeni vardığımız bir dönem olduğundan, eve kapanmak çok güzel olmadı. Fakat bu işi neden yaptığımızı hatırladığımız sürece, küçük motivasyonsuzluklar önümüzde bir engel olmuyor. Fiziksel ve ruhsal sağlığımızı koruyup, bu zamanları sadece bir “süreç” olarak görüp geçirmeye bakmamız gerekiyor.

Seni yarın bir günlüğüne müzikten sorumlu bakan ilan etsem ilk icraatın ne olurdu?
Tabii ki böyle bir konumda yapılacak çok şey olmakla beraber, aklıma gelen ilk şey, gündemde olduğu için, okulumuzun taşınmasıyla ilgili bir şey olurdu. 

Sahneye çıktığında en çok heyecanlandığın konser ne olmuştu? Neden?
Genelde sahneye çıkmadan önce, sahneye çıkabileceğim için heyecanlanırım. Belki günler öncesinde aklıma gelir ve o günü iple çekerim. Konser esnasındaki heyecanım da eserlerin hazır olma seviyesiyle ters orantılı diyebilirim.

Online yarışmalar mı canlı yarışmalar mı seni daha çok heyecanlandırıyor?
İkisinin de beni iyi anlamda heyecanlandırmadığını söyleyebilirim. Sanatçıların puanlanarak sıralanması bana doğru gelmiyor; fakat ismimizi bir şekilde duyurabilmenin sayılı yollarından biri olduğu için ve hepimizin er ya da geç içinde bulunduğu bir durum olduğundan, ikisi arasında seçmem gerekirse, her zaman canlı performansı online’a tercih ederim.

Yurtdışında eğitimine devam etmek istiyor musun? Neden?
Evet, eğitimime Moskova Tchaikovsky Konservatuarı’nda devam etmek istiyorum. Hepimizin dinlediği ve hayran kaldığı isimlerin çoğunun çıktığı kurum bu olduğu ve eğitim almak istediğim öğretmen o okulda olup, beni sınıfına kabul ettiği için, sınavlarını kazanabilirsem ve maddi destek bulabilirsem orada okumak istiyorum.

Şu ana dek hangi masterclasslere katıldın? Bu çalışmalarda diğer çocuklarla tanışmak nasıl bir duyguydu?
Şu ana dek birçok masterclass’a katıldım fakat gerek piyano anlamında bana kattıkları, gerekse tanıştığım insanlarla geçirdiğim vakitten dolayı unutamadığım bir masterclass varsa, o da İtalya’da katıldığım masterclasstır diyebilirim. Farklı yaşlarda ve farklı kafa yapısında olan insanlarla bir konuda bu kadar aynı kafada hissetmek çok güzeldi. Tanıştığım insanların hepsiyle iletişimim devam ediyor ve pandemiden kısa bir süre önce de o insanlardan birini ağırladım ve onunla konser verdim. 

One comment

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s