Ankara-Salzburg hattında genç viyola sanatçısı Denizsu Polat: “Viyola çok özel bir ses rengine sahip”

Denizsu Polat (23), müzik eğitimine Bilkent Erken Müzik Eğitimi programıyla başladıktan sonra, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Çoksesli Çocuk Korosu önemli yarışmalarda dereceler kazanan, bu esnada yurtdışında pek çok önemli konserde yer alan, üstün yetenekli ve genç bir viyola sanatçısı.

Viyola eğitimine başlaması ise 2009 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Murat Cangal ile oluyor. Ankara’da birçok önemli orkestrada solist olarak konserler veren, Nobuko Imai, Marco Misciagna, Manuela Matis, Ildiko Moog, Hartmut Lindemann, Ellen Jewett, Ali Başeğmezler, Atilla Aldemir, Jennifer Stumm, Tatjana Masurenko ve Barbara Westphal’in ustalık sınıflarına katılan Denizsu Polat, 2014 yılında da Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası bünyesinde konserlerini sürdürdü.

Henüz lisedeyken Hacettepe Gençlik Senfoni Orkestrası, Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası, Ankara Gençlik Senfoni Orkestralarında yer almış olan genç viyola sanatçımız, şu anda Mozarteum Üniversitesi’nde Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı bursiyeri olarak ünlü Hagen Quartet’in viyolacı sanatçısı Prof. Veronika Hagen ile yüksek lisans eğitimine devam ediyor. CSO’da geçtiğimiz sene açılan sınavla da bu köklü orkestrada viyola sanatçısı olma şansını yakaladı. Salzburg’ta 5 Mart 2020’de Philharmonie Salzburg ile solist olarak çaldığı konser ise, bu zamana dek “unutulmazları” arasında bir numara, çünkü pandemiden önce seyircili olarak çaldığı son konser. Denizsu Polat, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın üstün yetenekli genç kadın müzisyenlerin kariyerlerine destek amacıyla başlatılan ‘Yarının Kadın Yıldızları’ yarışmasını da 2018 yılında kazanmıştı. 2020 yılında Mozart yorumlarıyla ünlü Camerata Salzburg Orkestrası ve Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın takviye sanatçı seçmesini kazanan Denizsu Polat, Pan Caucasian Gençlik Orkestrası’na da kabul edildi.

2018 Mozarteum Concorso Lionel Tertis yarışmasında üçüncülük ödülü alan Polat, aynı yıl ‘10. Musiktage Seefeld’ müzik festivali kapsamında, ‘Uluslarası Ödül Kazanmış Gençler Konseri’ isimli konsere viyola sanatçısı olarak davet edilmiştir. 1-8 Eylül 2019 tarihlerinde gerçekleşen Lindesnes/Norveç Uluslararası Oda Müziği Festivali’ndeki bütün konserlerde viyola sanatçısı olarak yer almıştır. Baden Würtemberg Filarmoni’de takviye sanatçı olarak çağırılmış ve bu orkestra ile Çin’in büyük şehirlerinde konserler vermiştir. 2018/2019 sezonunda Salzburg Filarmoni akademistliğine seçilmiştir. Polat, ayrıca İş Sanat ‘Parlayan Yıldızlar’ serisinde 27 Ocak 2020 tarihinde konser verdi.

Doğanın orta yerinde “çok özel bir ses rengine sahip olduğunu” belirttiği viyola çalmaktan çok hoşlanan Denizsu Polat, yakın zamanda bünyesine katıldığı CSO’nun son salonunun da dünya standartlarında bir yapıya sahip olduğuna dikkat çekiyor. Kendisini orada dinleyeceğimiz günleri sabırsızlıkla bekliyorum ve onun bu kararlı ve çalışkan müzik yolculuğunu tanımanızı tavsiye ediyorum:

Fotoğraf: Christian Schneider

Kendinizi biraz tanıtır mısınız? Müzik yolculuğunuz kaç yaşında nasıl başladı? Nasıl devam ediyor?

1998 yılında Ankara’da doğdum. İlkokulda müzik öğretmenimin yeteneğimi keşfetmesi ve aileme yol göstermesiyle müzik yolculuğum başlamış oldu. İlk müzik eğitimime ise Bilkent Üniversitesi Erken Müzik Eğitimi Programı’nda piyano ile başladım.

Neden viyolayı tercih ettiniz?

Aslında daha çok o beni tercih etti 🙂 Konservatuvara girdiğimde hangi enstrümanı istediğime karar verecek yaşta değildim. Sınavdaki jüri üyelerinin yönlendirmesiyle oldu.

Peki, Bela Bartok sizin için ne ifade ediyor?

Bartok viyola repertuvarı için çok önemli bir besteci. Viyola konçertosu çok severek çaldığım eserlerden.

Ankara ile Salzburg arasında gidip gelen bir müzik kariyeriniz var. Biraz bu temponuzu anlatır mısınız?

Lisans eğitimimi Salzburg Mozarteum Üniversitesi’nde tamamladım ve şu anda yüksek lisans eğitimime aynı üniversitede devam ediyorum. Pandemi dönemi sebebiyle Ankara’dan sorunsuz bir şekilde eğitimimi sürdürebiliyorum. Aynı zamanda ise CSO’da son açılan sınavla bu güzel orkestrada viyola sanatçısı olma şansını yakaladım.

Yurtdışı ile Türkiye arasında genç müzisyenlere verilen desteği kıyaslamanızı istersem neler söylerdiniz?

Aslında bu konuda iyi bir yerde olduğumuzu düşünüyorum. Yurtdışında da genç bir müzisyen olarak fırsat yakalamak oldukça zor. Çok aktif olup bir şeyleri kovalamak gerekiyor.

Elbette çok fazla ustalık sınıfına katılmışsınızdır. Sizin müzikal gelişiminiz açısından bu çalışmaların önemi ne oldu? Diğer müzisyenlerle etkileşim, müziğinizde nasıl bir katkı sağladı?

Bana çok şey kattı. Tüm dünyadan bir sürü müzisyen katılıyor, beraber konserler veriyorsunuz, arkadaşlıklar ediniyorsunuz. Ayrıca değerli müzisyenlerden farklı görüşler, teknikler öğreniyorsunuz. Bana kalırsa imkanı olan herkes için çok faydalı.

Fotoğraf: İş Sanat

Unutamadığınız bir konserinizi sorsam, hangisini anlatmak isterdiniz?

Salzburg’ta 5 Mart 2020’de Philharmonie Salzburg ile solist olarak çaldığım konser. Pandemiden önceki son seyircili konserimdi 🙂 Konserden birkaç gün sonra tüm kültür sanat etkinlikleri iptal edildi ve sokağa çıkma yasakları getirildi.

Viyolanın sesi size neler çağrıştırıyor?

Eşsiz bir enstrüman olduğunu düşünüyorum. Çello ve keman ile ses aralığı çok benzer ancak çok özel bir ses rengine sahip.

Pandemide müzikal anlamda en çok neyi özlediniz?

Maske takmadan, mesafeye dikkat etmeden, tadını çıkararak birlikte müzik yapmayı. Seyircili, coşkulu konserleri.

Pandemi dönemini müzikal anlamda nasıl geçirdiniz?

Elimden geldiğince verimli geçirmeye çalıştım. Pek çok konser, yarışma iptal oldu ama hep bugünlerin geçeceğini düşünerek kendimi motive etmeye çalıştım. Elbette seyircisiz çalmak eksik olsa da, CSO ile birçok konserde yer aldım. Televizyondan da olsa, müzikseverlerle buluşmak güzeldi.

Doğada çok fazla viyola çaldığınızı görüyorum sosyal medya paylaşımlarınızdan. Viyola çaldığınız en sıradışı yer şimdiye kadar neresi oldu?

Sanırım Antalya’da arabada giderken bir anda manzarasını çok beğendiğim ve arabayı durdurup çaldığım harika manzarası olan bir viraj 🙂

Sahneye çıktığınız veya konser izlediğiniz, unutamadığınız konser salonu hangisi oldu?

Salzburg Großer Saal en beğendiğim salonlardan. Bu salonda hem dünyaca ünlü solistleri canlı dinleme hem de konser verme şansım oldu. Aynı zamanda CSO’nun yeni açılan salonunu da söylemeden edemeyeceğim. Dünya standartlarının üstünde çok güzel bir salona sahip olduk.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s