3 yaşından beri kemana tutkun Naz İrem, ileride bir Stradivarius marka keman çalmayı düşlüyor

Beş kuşak sanatçı bir ailenin keman virtüözü olma yolunda üç yaşından beri kararlı bir şekilde çabalayan Naz İrem Türkmen, bir yandan matematik ve fizik konusunda başarılı bir ivme kaydederken, diğer yandan da davet edildiği konserlerde izleyicilerin alkışlamaya doyamadığı bir yetenek. Naz İrem, “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesinin sponsoru olan TÜPRAŞ tarafından kiralanan 300 yıllık bir keman kullanıyor, hayali ise ileride Stradivarius marka bir keman çalmaya hak kazanmak. Bunun için de yoğun bir çabayla günde dört saat keman çalışıyor.

“Matematik, fizik ve keman birbirlerini besliyorlar veya etkileşiyorlar mı bilmiyorum, ama bu alanlarda çalışmaktan büyük keyif alıyorum” diyor Naz İrem. Tarih boyunca, hatta Antik Yunan’dan beri aslında birçok ünlü müzisyen, matematik ve fizikle iç içe bir yaşam geçirmiş. Müziğin, matematiğin ana dallarından biri olarak kabul edildiği bile rivayet edilir. Enstrümandan çıkan farklı sesleri algılamak ve belli bir aritmetiğe aktarmak da fizik ve matematik bilgisini gerektiriyor. Öyle ki Pisagor’un günün birinde bir demirci dükkanının önünden geçerken bazı çekiçlerin uyumlu, bazılarının uyumsuz sesler çıkarttığını duyması üzerinden çekiçlerin ağırlıklarının birbirleriyle sayısal olarak orantılı olması ve bunun üzerinden sesler arasındaki uyuma dair ilk müzikal diziyi kurmuş. Dolayısıyla Naz İrem’in keman alanındaki üstün yeteneğine ek olarak fizik ve matematik ilgisi çok da temelsiz sayılmaz.

14 yaşındaki Naz İrem, 12 yıl boyunca zamanını çok iyi değerlendirmiş ve birçok ulusal ve uluslararası ödülün yanı sıra, Prof. Dora Schwarzberg, Kirill Troussov, Mincho Minchev, Alexander Vinnitsky, Itzhak Rashovsky ve Yossif Radionov’un master class’larına aktif olarak katılmış. Büyükada ve Sedef adasında ormanda, içlerinde İdil Biret’in de olduğu nezih bir dinleyici topluluğu önünde çaldığı kemandan aldığı mutluluğu ise gözlerinden okumak mümkün. “Keman benim tutkum” diyor Naz İrem. Öyle ki, keman öğretmeni, yaz tatiline gittiğinde keman çalmasını yasaklamasına rağmen gizli gizli yanında kemanını götürüp onunla hasret giderecek ve sokakta keman sesi işitir işitmez sokak kemancısından kemanını kapıp en sevdiği parçayı çalacak kadar da bağlı ona. Hatta Budapeşte’de kendisi gibi kemancı olan bir arkadaşıyla birlikte bir sokak kemancısının yanında spontane şekilde keman çalıp onun için para toplamışlıkları bile varmış.

Dünyaca ünlü piyanistler Güher ve Süher Pekinel kardeşlerin yönlendirmesi ve sonsuz desteğiyle Naz İrem’in keman tutkusunu çok ileri boyutlara taşıyacağına ve hayali olan Münih’te konservatuarda üniversite eğitimine devam ederken bizleri gururlandıracağına şüphe yok.

  1. Kendini biraz tanıtır mısın?

14 Temmuz 2006 tarihinde İstanbul’da doğdum. 14 yaşındayım. Şu anda lise seviyesinde öğrenim hayatıma devam ediyorum. Aynı zamanda 6 yaşımdan beri İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda yarı zamanlı olarak keman ve müzik eğitimi görüyorum. Konservatuara girdiğimde ilk 4 yıl Aslı Erdal ve sonrasında Prof. Ceyda Uzgören’in öğrencisi oldum. Ayrıca özel olarak Muhammedjan Turdiev ile keman çalışmalarıma devam ettim. 2018 yılında Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler Sistemi kapsamında, Sayın Güher-Süher Pekinel’in bursiyeri oldum. Bu burs sayesinde düzenli olarak Münih Konservatuarı’ndan Prof. Sonja Korkeala ile keman çalışmalarıma devam ediyorum.

2. Neden başka bir enstrüman değil de keman? 

Kendimi bildim bileli keman sesini çok seviyorum. 2.5-3 yaşlarındaydım; annem ve arkadaşları, Istanbul Klarnet Korosu’nda verdikleri bir konser esnasında 9 yaşında küçük bir kemancıya eşlik etmişlerdi. Ben korodaki diğer enstrümanlara rağmen, ön tarafta şık elbisesi ile çalan kemancı kızdan çok etkilenmiştim. Annemden ısrarla keman almasını istedim. Israrımdan sonra annem eve 1/16 lık ilk kemanımı aldı. Konservatuarda keman eğitimime başlayana kadar evde kendi kendime kemanımla oyalandım. Konservatuara girerken, sadece keman çalmak istediğimi net biçimde belirttim. Bu seçimimden de hiç pişman olmadım. Halen en çok sevdiğim enstrüman keman. Hatta tatillerimde dahi kemanından ayrı hiçbir yere gidemiyorum.

3. Ailende beş kuşak da sanatçı. Sence bunun senin müziğe yönelmende nasıl bir etkisi oldu? 

Annem ben küçükken düzenli olarak klarnet korosu ve Ametist klarnet beşlisi ile konserler verir, çok küçük olmama rağmen beni de tüm konserlere ve provalarına götürürdü. Teyzem keman öğretmeni olduğu için bana çok küçük yaşta keman tutmayı göstermişti. Dedem de gençliğinde profesyonel olarak yan flüt çaldığı için evde sürekli keyifli klasik müzik eserleri çalardı. Küçükken dedemlere her gittiğimde, David Garret’ın ya da Andre Rieu’nun görüntülü konserlerini seyrederdim.

Küçüklüğümden zihnimde kalan anılarımda sanıyorum yer etmiş. Benden 3 yaş küçük kardeşim o zaman henüz bir yaşında bile değilken, evde çizgi film yerine sürekli keman sanatçısı Andre Rieu’nun konserlerini seyrediyor, bittiğinde tekrar başa almamız için ağlıyordu.  Tatile gittiğimizde o ağlamasın diye klasik müzik kanalı açıp, ona Andre Rieu çalıyor diyorduk. Kardeşim ilk konuştuğunda Andre Rieu’ya dede demeye başladı. 2 yaşında geldiğinde, ona da bir keman alındı, kardeşim Andre Rieu’yu seyredip oyuncak kemanını çalmaya ve orkestrayı yönetmeye çalışan hareketler yapmaya başlamıştı. Müzik onun için bir tutku olmuştu ve tüm bu ortamdan kendimin de etkilendiğimi sanıyorum.

4. Klasik müziğe olan ilgini ilk ne zaman fark ettin? İki buçuk yaşında kemana dokunmak müthiş bir his olmalı. İnsan o yılları pek anımsamaz ama hayal meyal aklında kalan anılar var mı? 

Annemin konserlerini hatırlıyorum. Keman çalmak için ne kadar ısrar ettiğimi de hatırlıyorum. Şu an düşündüğümde, neden annemin tüm hevesime ve ısrarıma rağmen o yıllarda keman eğitimime başlatmayıp, konservatuarda öğrenci olmamı beklediğini anlamıyorum. Oysa Almanya’daki birçok keman çalan arkadaşım keman eğitimlerine 3 yaşında başlamışlar.

5. Peki ileride kemandan sonra öğrenmek istediğin başka bir enstrüman var mı? 

Keman eğitimime Üniversite’de Münih’te konservatuarda devam etmek istiyorum. Orada üniversiteye girişte piyano sınavı da olacağından, önümüzdeki yıl piyano öğrenimine de başlamayı hedefliyorum.

6. Matematik ve fiziğe olan ilgini anlatır mısın? Bu alanlardaki başarıların müzik yeteneğinle birbirini besliyor mu sence? 

Matematik ve Fizik çalışmayı seviyorum, beni çok rahatlatıyor. Yarışmalara gelirsek, ilk olarak Cahit Arf Ortaokullar arası Matematik proje yarışmasına katıldım; Türkiye ikincisi oldum. Bir sonraki yıl “Kemanımın Ezgilerinde Matematik” adlı projemle Tübitak Bölge sergisine davet edildim. Ayrıca sonrasında Tübitak Matematik Olimpiyatlarına katıldım.

Lisede de Tübitak Fizik Olimpiyatları’na katılmayı hedefliyorum.

Keman benim tutkum. Matematik, fizik ve keman birbirlerini besliyorlar veya etkileşiyorlar mı bilmiyorum, ama bu alanlarda çalışmaktan büyük keyif alıyorum.

7. Beethoven’in keman sonatları hakkında ne düşünüyorsun? Onun dışında beğendiğin bir keman sonatı var mı? 

Beethoven’ın keman sonatları çok renkli, her türlü duyguyu; öfke, mutluluk, üzüntü, sevgiyi bu sonatlarda hissedebiliyorsunuz. Beethoven dışında Mozart, Bach ve Handel’in de sonatlarını çaldım. Hepsi ayrı güzel. Mozart çalarken, daha çok neşeleniyorsunuz, Bach ve Handel’de ise sanki dua ediyorsunuz.

8. Keman sesini neye benzetirsin? İnsan sesine benzetenler var. Sen ne düşünüyorsun bu konuda? 

Ben de keman sesini Soprano insan sesine benzetiyorum. Keman çalmadığım zamanlar kendi kendime sopranoları dinleyip, şarkı söylüyorum.

9. Şu anda 300 yıllık bir keman kullanıyorsun diye işittim. İleride sahip olmayı düşlediğin keman hangisi? Bize biraz onu anlatır mısın? 

İlerde Stradivarius marka bir kemanla çalmayı düşlüyorum. Stradivarius marka bir kemana parayla asla sahip olmayacağımı biliyorum. Kemanda dünyada çok üst düzey başarılar elde edip, hiç olmazsa bu kemanı kullanım hakkım olsun istiyorum.

10. Keman çaldığın “çılgın” bir yer oldu mu? Mesela bir kumsal veya bir dağın zirvesi? Veya öyle hayallerin var mı? 

Kemana ilk başladığımda Büyükada’da ormanda keman çalışmıştım. Geçtiğimiz yaz ise Sedef Adası’nda muhteşem bir manzarada çok nezih bir dinleyici grubuna yine ormanda çam ağaçları ve martılar arasında çok keyif aldığım bir konser verdim.

Daha eskilerde ise, Ilona Feher keman yarışmasına katıldığım yaz, kemancı bir arkadaşımla Budapeşte sokaklarında yürürken bir sokak kemancısına rastlamıştık. Para toplamaya çalışıyordu. İdil adlı arkadaşımla sadece bakışarak karar verdik ve bir anda kemanlarımızı çıkartıp, sokakta klasik eserler çalmaya başladık. Çok kısa sürede ciddi bir kalabalık ve hatırı sayılır para toplandı. Sokak kemancısı bizlere çok teşekkür etti. Aslında biz destek olduğumuz için mutlu olduk, çok da eğlenmiştik.

11. Kemanınla ilgili gördüğün en ilginç rüya neydi? 

Tchaikovsky keman yarışmasına katıldığımı ve annemin piyanoda bana eşlik ettiğini görmüştüm rüyamda. Ama annem piyanoyu çok kötü çalıyordu.

12. Pandemide müzik konusunda en çok neyi özledin?

Pandemide en çok canlı konser vermeyi, Almanya’da yüz yüze keman dersine gitmeyi ve yurtdışında master class’lara gitmeyi özledim.

13. Online yarışmalar mı canlı yarışmalar mı seni daha motive ediyor? 

Canlı yarışmalar elbette beni çok daha fazla motive ediyor.

14. Dışarıda yürürken kulağına keman sesi geldiği oluyor mu? O anda neler hissediyorsun?

Evet dışarda yürürken, sokak kemancılarını duyduğum oluyor. Yanlarına gidip, onların kemanıyla çaldığım zamanlar oldu. 

15. Kemanı tatillerde yanında hep taşır mısın? 

Evet, tüm tatillerde kemanı yanımda taşırım. Geçen yaz tatile gittiğimde, keman hocam keman çalışmamı yasaklamasına rağmen kemanı gene de yanında götürdüm. Özel günlerini kutlayan konuklara hediye konser verdim, onlar da bana teşekkür ettiler ve hediyeler gönderdiler.

16. En çok beğendiğin, kendine referans aldığın Türk ve yabancı keman virtüözleri kimler? Ve neden? 

En çok beğendiğim Türk keman virtüözi Ayla Erduran; yabancı keman virtüözleri Jascha Heifetz, David Oistrakh, Josej Hassid ve Julia Fischer . Bu kemancıların tonlarını, tekniklerini, müzikal yaklaşımlarını çok beğeniyorum. Genç kemancılardan Sueye Park ve SooBeen Lee’yi beğeniyorum.

17. Bir zaman makinen olsaydı geçmişten hangi müzisyenle tanışmak isterdin ve neden?  

Tek bir isim. Bir zaman makinem olsa kesinlikle Jascha Heifetz ile tanışmak isterdim çünkü ona çok hayranım ve çok seviyorum. Odamda onun resimleri var.

18. Şu ana kadar hangi ödülleri aldın? İlk ödülünü aldığında yaşın kaçtı ve ne hissetmiştin? 

Şu ana kadar aşağıda detaylarını yazdığım birçok uluslararası yarışmadan birincilik ödülü aldım. İş Sanat Parlayan Yıldızlarda Meriç Soylu 3.lük ödülü aldım. 2018 yılında, Güher ve Süher Pekinel’in Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler Sistemine seçildim, sanırım benim için en büyük ödül bu sisteme kabul edilmiş olmam oldu. 9 yaşında Sırbistan Müzik Pedagogları tarafından düzenlenen “Uluslararası Internet Music Yarışması 1.lik ödülü” nü aldığımda çok mutlu olmuştum, bu yarışma sonucu sonrasında başka yarışmalara da katılma isteğim artmıştı.

Yarışmalar:   
12. Grumiaux Uluslarası Keman Yarışmasında birincilik ödülü                                                2019 Brüksel
2. Ilona Feher Uluslararası Keman Yarışmasında Prix d’excellence ödülü                                    2018 Macaristan
Odessa International Violin Competition – 17 yaş altı Junior Categori Grand Prize ve Special   Prize for Exceptional Artists Personality ödülü                     2018 Ukrayna
“VIII. Uluslararası Musican Fireworks in Baden-Württemberg yarışmasında Absolute 1. lik ödülü2018 Almanya
Albena’da V. Uluslararası “Heirs of Orpheues” Müzik yarışmasında 1. lik ödülü”2017 Bulgaristan
“Anton Rubinstein” keman yarışmasında, “En iyi Barok sonat yorumu ödülü”2017 Almanya
14. Uluslararası Bağımsız Müzik Yarışması “Individualis 1. lik ödülü”2016 Ukrayna
Salzburg “Grand Prize Virtuose Yarışması 1. lik ödülü2016 Avusturya
Sırbistan Müzik Pedagogları tarafından düzenlenen “Uluslararası Internet Music Yarışması 1. lik ödülü”2016 Sırbistan
  • 19. Yurtdışında eğitimine devam etme şansın olsa hangi ülkeyi veya konservatuarı seçerdin?  

Şu an keman eğitimime, Almanya’da Münih şehrinde Prof. Sonja Korkeala ile devam ediyorum. Pandemi olana kadar ayda iki kez yüz yüze dersler yapıyorduk. Pandemiden dolayı bir yıldır Prof. Sonja Korkeala ile online derslere devam ediyorum. Üniversitede Almanya’da Münih konservatuarında keman eğitimime devam etmeyi düşünüyorum.

20. Peki şu ana dek hangi masterclass’lere katıldın? Bu masterclass’lerde gerek öğretmenler gerekse katılan diğer çocuklar sana ne kattı? 

Şu ana kadar Prof. Dora Schwarzberg, Kirill Troussov, Mincho Minchev, Alexander Vinnitsky, Itzhak Rashovsky ve Yossif Radionov’un master class’larına aktif olarak katıldım. Master class esnasında çaldığım eserin müzikal yorumu açısından her hocanın mutlaka faydası oldu.

Ayrıca bu masterclass’lar esnasında yeni arkadaşlar edindim, onları dinleme şansım oldu. Halen bu arkadaşlarımım bir kısmı ile yakın iletişimdeyim. 

21. Günde kaç saat keman çalışıyorsun? 

Günde ortalama 4 saat çalışıyorum. Önemli bir yarışmam varsa, öncesinde çalışmamı 6 saate çıkarıyorum.

22. Güher-Süher Pekinel kardeşlerin desteğini arkana alman, yeteneğin açısından son derece çarpıcı bir kanıt aslında. Onların senin müzikal gelişimine etkisini nasıl ifade edersin? Ayrıca, kurumsal olarak destek aldığın veya almak istediğin yerler var mı? 

Sayın Güher ve Süher hanımın kurmuş olduğu Tüpraş desteğindeki “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” sistemi sayesinde eğitim ve enstrüman bursu alıyorum. 300 yıllık bir İtalyan kemanı ile çalışmalarımı sürdürebiliyor ve 3 yıldır düzenli olarak Münih Konservatuarı’ndan Prof. Sonja Korkeala ile çalışabiliyorum. 

Bu destek sadece maddi olarak sıradan bir sponsorluk desteği gibi görülmemeli. Bundan çok daha ötesi ve çok daha fazla emekleri var; Sayın Güher ve Süher Pekinel, özel ve müzikal tüm hayatımı etkileyen önemli kararlarda, benzersiz bir mentorluk ve koçluk yapıyor bana. Güher ve Süher Pekinel’in onay verdiği önemli ve saygın bulduğu master class’lara ve yarışmalara katılıyorum.  Çok önemli konserlerde yer alabiliyorum. Ayrıca yönlendirmeleri sayesinde, eserleri müzikal olarak çok daha fazla geliştirebiliyorum.

Bir yandan sonuçları hedeflerken, bir yandan bana verilen bu destekten güç alarak, bu uzun ve zorlu yolculuğumuzun her anının keyfini çıkartıyorum. 

23. Kendi besten var mı? Varsa biraz anlatır mısın? 

Geçen yaz piyano – keman için kendi bestemi yapmıştım. Kardeşim de konservatuarda piyano çaldığı için, onunla birlikte bu eseri bir kez seslendirdik.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s