14 yaşındaki Manisalı Damla Ece Karataş, altı yaşında piyanoyla tanışıp ilk ödülünü 9 yaşında aldığı günden beri sahneyle arasında çok güçlü bir bağ kurmuş olan, bir yandan da Türkiye’nin en değerli müzisyenlerinin bizzat yönlendirmesiyle ve katıldığı onlarca masterclass ile piyano kariyerini sağlam temeller üzerine inşa etmeyi sürdüren üstün yetenekli bir kız.

Damla Ece, kültür ve sanat alanında üstün yetenekli çocuk ve gençlerin eğitimine destek olmak üzere 2009 yılında kurulmuş olan ÇEV Sanat Türkiye Genç Yetenekler Burslu öğrencisi olarak Eylül 2018’den itibaren Maestro İbrahim Yazıcı ile çalışmalarını sürdürmekte.

2018 yılında Baden-Württemberg’de düzenlenen International Competition Musical Fireworks’de birincilik ödülünü alan Damla Ece, müzik ile özgürlüğü bağdaştırmış, müziğin insanları iyileştiren bir gücü olduğunu düşünüyor. Yaşıtları arasında klasik müziğe olan ilginin az olması onda bir nebze hayal kırıklığı yaratsa da bu tutkusundan asla vazgeçmeyecek kadar kararlı.

Damla Ece her ne kadar mütevaziliğinden pek söylemese de, Baden-Württemberg’deki yarışmada Almanya, Rusya, ABD ve Gürcistan’dan gelen ana bilim dalı müzik olan profesör ve doçentlerin yer aldığı 8 jüri heyetin gözetiminde birincilik ödülünü kazandı. Benzer şekilde 4 – 11 Eylül 2018 tarihinde Bulgaristan’da gerçekleştirilen 6. International Music Competition “Heirs of Orpheus” piyano yarışmasında Ermenistan, Avusturya, Azerbaycan, Bulgaristan, Çin, Estonya, Almanya, Japonya, Litvanya, Nijerya, Rusya, Güney Kore, İsveç, Türkiye ve Amerika’dan da katılımcıların olduğu 11-14 yaş grubunda ikincilik ödülünü kazandığında ise Çağdaş Türk Müziği’ne yön veren Türk Beşleri’nden olan besteci Ulvi Cemal Erkin’in “Duyuşlar” eseriyle jüri özel ödülünü almıştı.

En çok Chopin, Mozart, Beethoven ve Lizst eserlerini yorumlamayı seven çünkü onların eserlerinde birden çok duygunun ve hikayenin mükemmel bir uyumu olduğunu düşünen Damla Ece, haftasonları 4 saate kadar varan bir disiplinle piyano çalışıyor. ÇEV Sanat’ın bir konserinde sahnede ÇYDD kurucusu Prof. Türkan Saylan’ın posteri karşısında Chopin’in en sık icra edilen ve popüler bestelerinden biri olan Fantaisie-Impromptu’yü bir kuğu edasıyla piyano tuşları üzerinde salınarak, büyük bir duygusallık ve ruhla çalması ise, onu sahnede bir kez daha büyütüyor.

“Gerçekten yapmak istediklerinden asla vazgeçme. Büyük hayalleri olan kişi, bütün gerçeklerden daha güçlüdür” demişti Albert Einstein. Damla Ece, sanki bu sözün ete kemiğe bürünmüş hali. Onu ve içindeki dinmek bilmeyen piyano tutkusunu tanımak isterseniz kendisiyle çok keyifli, dolu dolu bir röportaj gerçekleştirdim.

1. Kendini biraz tanıtır mısın?

Merhaba, ben Damla Ece Karataş. 14 yaşındayım. Manisa’nın Salihli ilçesinde yaşıyorum. Bahçeşehir Koleji Fen Lisesi 9.sınıf öğrencisiyim. Müzik eğitimimde başta ailem, değerli piyano öğretmenim Şef İbrahim Yazıcı ve Çev Sanat her zaman yanımdalar.

2. İçindeki klasik müzik tutkusu küçük yaşlarda ortaya çıktı mı? Sanırım babanın en büyük hayallerinden biriydi. Ailen sana bu yönde bir eğitim veriyor muydu? 

Doğduğum andan itibaren evimizde her anımızda müzik vardı. Belki de bu yüzden küçük yaşlardan itibaren şarkı söylemeyi ve şarkı dinlemeyi çok sevdim. Ailem de müziğe olan bu ilgimi farkedip beni 6 yaşımda piyano ile tanıştırdı.

3. Piyanoya nasıl yöneldin? Başka enstrüman yerine piyanoyu tercih etme sebebin neydi? 

Annem ve babam piyano dinlemeyi hep çok rahatlatıcı ve dinlendirici olarak düşündükleri ve dinlemekten çok zevk aldıkları için beni piyano eğitimine yönlendirmişler. Parmaklarım ilk tuşelerle buluştuğu andan itibaren ben de piyanoya hayran kaldım ve her anından çok zevk aldım.

4. ÇEV Sanat ile nasıl bir işbirliğin var? Sana nasıl katkıları oluyor? 

Birgün Azra Kohen’in yapmış olduğu paylaşımlardan birinde 2018 yılının Haziran ayında Çağdaş Eğitim Vakfı’nın Türkiye Genç Yetenekler Seçmelerinin yapılacağını gördüm ve ailemle bunu paylaştım. Ailemle birlikte bu seçmelere katılmak için İstanbul’a gittik. Ve işte güzel haber: Aralarında Sayın Fazıl Say ve çok değerli piyano öğretmenim Sayın İbrahim Yazıcı’nın da olduğu jüri üyelerinden çok güzel yorumlar alarak seçmeleri geçtiğimi öğrendim.

Aslında işim çok zordu çünkü ben bir konservatuvar öğrencisi değildim ama birçok konservatuvar öğrencisini eleyip ben seçilmiştim. Bu sayede 2018 yılından itibaren ben de ÇEV Sanat ailesindeyim.

5. Müzik ile hangi rengi özdeşleştirirsin, neden? 

Ben müziği tek renkle özdeşleştiremiyorum. Bana göre müzik rengarenk. Çünkü her müziğin farklı duygular ifade ettiğini düşünüyorum.

6. Müzik ile hangi duyguyu özdeşleştirirsin, neden? 

Müzik ile özgürlük duygusunu özdeşleştiriyorum. Bunun sebebi ise müzikle kendimi çok rahat ifade edebiliyorum.

7. Dışarıda yürürken piyano sesi işittiğinde yaşadığın duyguları tarif eder misin? 

Dışarıda yürürken piyano sesi işittiğimde kendimi mutlu hissediyorum, çünkü müzik insanları iyileştirir ve müzik tüm dünyanın ortak dilidir.

8. Ev dışında olduğunda, örneğin yurtdışında, piyanonu özlüyor musun? 

Evden sadece birgün uzaklaşsam bile en çok piyanomu özlüyorum. Çünkü onunla geçirdiğim her anım çok özel ve çok güzel. Kendimi en iyi hissettiğim anlar, piyanomla geçirdiğim anlar…

9. En çok beğendiğin, kendine referans aldığın Türk ve yabancı piyanistler kimler? Ve neden? 

En çok beğendiğim ve kendime referans aldığım Türk piyanistler Fazıl Say, İbrahim Yazıcı, Gülsin Onay, İdil Biret ve Ayşe Deniz Gökçin.

Yabancı piyanistler ise ; Horowitz,Daniel Barenboim, Tatiana Nikolayeva, Wilhelm Kempff, Martha Argerich; çünkü onların eser yorumlarını dinlerken kendimi buluyorum.

10. Şu ana kadar hangi ödülleri aldın? İlk ödülünü aldığında yaşın kaçtı ve anımsadığın kadarıyla neler hissettin?  

2-8 Mayıs 2016 11. International Pera Piano Competition mansiyon ödülü;
1-5 Haziran 2016 Mozart Akademi 2. International Piano Competition ikincilik ödülü;
10-14 Aralık 2016 1. Bursa Nilüfer International Piano Competition birincilik ödülü;
5-8 Haziran 2017 Mozart Akademi 3. International Piano Competition ikincilik ödülü;
20-27 Ocak 2018 3. Mozart International Piano Competititon Tiflis/Gürcistan ikincilik ödülü;
26-31 Mart 2018 International Competition Musical Fireworks in Baden-Württemberg birincilik ödülü;
1 Eylül 2018 VI. International Music Competition “Heirs of Orpheus” Albena / Bulgaristan’da ikincilik ödülü kazandım.
İlk ödülümü aldığımda 9 yaşımdaydım ve öğrendiğimde kendimi çok mutlu ve gururlu hissetmiştim. Böylece sahneyle olan sonsuz bağım güçlenmişti.

11. Gençlerin giderek pop müzik ve rap müziğe yöneldiğini görüyoruz. Peki sence yaşıtların arasında klasik Batı müziği ilgisi ne düzeyde?  

Benim yaşıtlarım arasında ne yazık ki klasik batı müziği ile ilgilenen ve dinleyen arkadaşlarım yok denecek kadar az. Hatta bu yüzden bazı olumsuz eleştiriler bile aldığım oluyor. Ama ben kendimi çok şanslı hissediyorum ve bu yüzden çok mutluyum.

12. Hangi masterclass’lere katıldın? Bu masterclass’lerde gerek öğretmenler gerekse katılan diğer çocuklar sana ne kattı? 

Katılmış olduğum Masterclass’lar; Gülnara Aziz, Hatıra Ahmedli Cafer, Elena Çekiç, Long Island Conservatory of Music New York öğretim üyesi Prof.Tamara Poddubnaya, General Director of Art Academy Gürcistan öğretim üyesi Valerian Shiukashvili, National Music Academy in Trossingen Germany öğretim üyesi Prof.Tomislav Baynov, Steinhardt New York University öğretim üyelerinden Eduardus Halim ve Boston University College Of Fine Arts öğretim üyesi Prof. Boaz Sharon, Paul Gulda, Jean Bernard Pommier, Francesco Libetta, Gülsin Onay, Gökhan Aybuluş, Jean Marc Luisada, Konstanze Eickhorst tarafından düzenlenenler oldu.

13. Pandemi dönemi tüm çocuklar için olduğu gibi senin için de zorluydu kuşkusuz. O dönemi müzikal anlamda nasıl geçirdin? 

Pandemi dönemi arkadaşlarımdan, öğretmenlerimden ve tüm sosyal ortamlardan uzak kaldığım için herkes kadar benim için de zor geçti. Ancak piyanoma ve müzik eğitimime kesintisiz devam ettim. Öğretmenim ile piyano derslerimize online devam ettik ve bu süre zarfında çok fazla sayıda yeni piyano eseri çalıştık. 2020 yazında katılmış olduğum 2 haftalık Gümüşlük Piyano Kampı ve piyano festivali, yeni arkadaşlar edinmemi ve harika bir yaz geçirmemi sağladı.

14. Peki pandemi biter bitmez hangi ülkeyi gezmek istersin, neden? 

Pandemi biter bitmez İngiltere’ye gidip Londra’yı gezip sokaklarında kaybolmak istiyorum ve eğer ikinci bir şansım da olursa Fransa’ya gitmek isterim.

15. En çok hangi müzisyenin eserlerini tercih ediyorsun, neden?

En çok Chopin, Mozart, Beethoven ve Lizst eserlerini yorumlamayı seviyorum çünkü onların eserleri birden çok duyguyu ve hikayeyi bir eserde mükemmel bir düzenle anlatıyor.

16. Peki tüm bu eserleri çalabilmek için günde kaç saat piyano çalışıyorsun? 

Hafta içi ve haftasonu çalışma saatlerim değişiyor. Haftaiçi ders yoğunluğumdan dolayı 1.5 saat , haftasonları ise ortalama 4 saat civarı çalışıyorum.

17. Diğer yaşıtlarına da sordum, senin de cevabını çok merak ediyorum. Bir zaman makinen olsaydı geçmişten hangi müzisyenle tanışmak isterdin ve neden?  

Bir zaman makinem olsaydı geçmişten kesinlikle Chopin ile tanışmak isterdim, çünkü eserlerini yorumlarken beni çok farklı duygularla çok farklı dünyalara götürüyor. İşte tam da bu yüzden onunla birlikte sahnede olmayı çok isterdim.

18. Kurumsal olarak destek aldığın yerler var mı? 

Kurumsal olarak Çağdaş Eğitim Vakfı bana destek oluyor ve onlarla birlikte olduğum için çok mutluyum.

19. Kendi besten var mı? Varsa biraz anlatır mısın? 

Bestelemiş olduğum bir bestem var ve şu an ismini ilk kez sizinle paylaşıyorum. Bestemin ismi Lost In Music.