
Bugün sizlere son dönemde yıldızı sürekli parlayan genç bir kadın flüt sanatçısını tanıtmak istiyorum: Göksu Türkmen.
1999’da doğan Göksu Türkmen 9 yaşındayken Ferüzan Esmergül’den aldığı solfej ve piyano dersleri ile müzik eğitimine başladı.
2009-2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nı kazanarak Gülsen Şatana ile flüt çalışmalarına başladı. Sedat Civelek, Tolga Yüksel ve Feza Gökmen ile oda müziği çalışmaları yapan Türkmen; Philippe Bernold, Emmanuel Pahud, Patrick Gallois, Jasmine Choi, Huâscar Barradas, Nicole Esposito, Sharon Bezaly, Bülent Evcil, Cem Önertürk gibi flüt sanatçılarının ustalık sınıflarına katıldı.
2017 yılında Zoe Zeniodi yönetiminde Yunan-Türk Gençlik Orkestrası’nda yer alarak Yunanistan’ın birçok önemli yerlerinde konserler verdi.
2015-19 tarihlerinde Bilkent Senfoni Orkestrası, Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası, Hacettepe Gençlik Senfoni Orkestrası ve Hacettepe Akademik Senfoni Orkestrası ile konserler veren Türkmen; bu orkestralarda Burak Tüzün, Erol Erdinç, İnci Özdil, Orhun Orhon, Gürer Aykal, Christian Lindberg, Rengim Gökmen, Naci Özgüç gibi birçok ünlü şefle çalıştı. 2017’de Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı genç yıldızlar solist seçmelerini kazanarak, Rengim Gökmen öğrencilerinden Onur Arınç Duran yönetimindeki Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası eşliğinde Mozart Sol Majör Flüt Konçertosu’nu solist olarak seslendirmiştir. Aynı yıllar birçok oda müziği ve resitaller verdi.
2018-19 yılları arasında Türkiye Ulusal Gençlik Filarmoni Orkestrası’nda çalmaya hak kazanarak Cem Mansur yönetiminde Türkiye, Macaristan, Polonya, Avusturya ve İtalya’ da konserler verdi, Gökhan Aybulus, Ivo Pogorelić, Alena Baeva, Stephen Kovacevich gibi önemli solistlere eşlik etti. Aynı tarihte Almanya’da Festival der Nationen ve Young Euro Classic’de yer aldı.
2019 Yılında Cem Babacan eşliğinde çeşitli Modern Dönem eserlerini ve değerli besteci Hatıra Ahmedli Caferin ‘Monolog’ adlı flüt eserini de barındıran resital verdi.

2021’de okul üçüncüsü ve bölüm birincisi olarak mezun oldu. Aynı tarihte Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Doç. Özlem Koçyiğit’in öğrencisi olarak yüksek lisans eğitimini sürdürmeye başladı.
2022 yılının başında İngiltere’de düzenlenen Great Composers Competition yarışmasında Best Bach Performance dalında kendi yaş kategorisinde ikinci oldu.
2022 yılının Mayıs ayında seçmeleri sonuçlanan, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası işbirliği ile İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Müzik Festivali Yarının Kadın Yıldızları projesinde seçilmiş ve destek almaya hak kazandı. Ayrıca proje kapsamında 23 Haziran 2022 tarihinde Süreyya Operası’nda konser verecek. Ben de aynı programın açılış etkinliğini gerçekleştirmenin onurunu yaşayacağım.
Göksu’yu tanımaya ne dersiniz?
Sevgili Göksu hanım, öncelikle İKSV’den aldığınız bu değerli ödül ve destek için sonsuz tebrikler. Bu konuda kısaca duygularınızı öğrenmek isterim.
Öncelikle bu güzel platformda bana da yer verdiğiniz için teşekkür ederim. İKSV her zaman sanatın ve sanatçının yanında olan, önemini her zaman bildiğim ve önemsediğim güzide bir vakıftır. Bana da bu güzel ödül ve destekleri için minnettarım. Duygularımı ifade etmem gerekirse oldukça heyecanlı ve gururluyum. Yıllarca süren çalışmalarımın karşılığında böylesi önemli sanatçıların olduğu bir vakıf tarafından onurlandırılmak genç bir kadın sanatçı olarak geleceğe umutla bakmamı sağladı ve sanata olan tutkumu pekiştirdi.
Peki müziğe başlama hikayeniz nasıl? Yeteneğiniz nasıl fark edildi?
İlkokul eğitimimi Milli Eğitim Vakfı Koleji’nde aldığım sırada sanata olan sevgim ve ilgim ailem ve öğretmenlerim tarafından farkedilmiş idi. Ardından bale eğitimime başladım. 3-4 sene süren bale eğitimim sonucunda koro eğitimine Mine Özalp ile başladım. İlkokul son sınıfı okuduğum süre zarfında TRT Ankara Radyosundan emekli sanatçı Feruzan Esmergülden solfej ve piyano eğitimi almaya başladım. Ardından 2009-2010 senesinde Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarının sınavlarını kazanarak sevgili Gülsen Şatana ile flüt eğitimime başladım.
Çok değerli flüt sanatçılarının ustalık sınıflarına katıldınız. İçlerinden en unutulmazları hangileriydi ve sizce bir sanatçının yetişmesinde ustalık sınıflarında edindiklerinin sentezi ne oranda etkilidir?
Katıldığım bütün ustalık sınıfları harika ötesiydi. Çalıştığım bütün sanatçıların hepsi farklı perspektiflere sahipti. Hepsinden farklı, önemli noktalar pay çıkarttım kendime. Kendi çalışıma ve stilime bütün ustalık sınıflarından ayrı ayrı koyduğum birçok nokta vardır. Bence bir sanatçının yetişmesinde ustalık sınıfları çok önemlidir. Katıldığı ustalık sınıflarında gözlemlediği çalış stilleri ve detaylar zamanla sanatçının benliği ve pratikliği ile harmanlanarak özgün bir stile dönüşür.
Yunan-Türk gençlik orkestrası ve Türkiye Ulusal Gençlik Filarmoni Orkestrası sizin kariyerinizde nasıl dönüm noktaları oldular? Bu iki değerli deneyim, sizin müzisyenliğinizin inşasına nasıl katkı sundu?
Almanya, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, İtalya, Polonya, Macaristan ve Avusturya gibi ülkelerde Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası (TUGFO), Türk-Yunan Gençlik Orkestrası ile harika konser salonlarının olduğu turnelere katılma fırsatım oldu. Farklı kültürler ve seyirci kitleleri ile tanıştım. Türk-Yunan orkestrasını kazandığım zaman 17-18 yaşındaydım. Yurt dışında orkestra deneyimi benim için ilkti. Çok güzel deneyimler, arkadaşlıklar ve bol repertuar katkılarıyla oradaki turnemi tamamladım. Bundan sonra gelen iki senede de Şef Cem Mansur yönetimindeki TUGFO’yu kazanarak sahne ve orkestra tecrübemi pekiştirdim. Birçok ülkede birçok önemli sahnede konser verdim, festivallere katıldım ve harika solistlere eşlik ettim. Hayatıma ve kariyerime dair birçok deneyim, tecrübe ve unutulmaz anılar bıraktım.
Sizce başarı ne demek Göksu hanım?
Bence başarıyı tek bir tanıma sığdırmak imkansız. Herkesin başarı algısı farklı. Bana göre başarı belirlendiği hedefe giden yolda her zaman daha ilerisini düşünmek… Bahaneler insan için sadece kaçamaktır. Önemli olan sürekli arttırdığımız bitmeyen hedeflere ulaşmaya çalışırken aldığımız keyiftir.
Peki sizin bir kadın flüt sanatçısı olarak “süper gücünüz” nedir?
Bence benim süper gücüm, enstrümanımı elime alıp çalmaya başladığım zaman gözümün önüne her seferinde çizebildiğim resim. Çünkü her seferinde tablom farklı renklerde ve dinamikte oluyor bu da benim sınırlarımı her zaman bir adım ileri taşıyor. Her defasında dinleyenleri bu resme dahil ettiğimi hayal ediyorum.
Başarı yolunda başarısızlıklar, tökezlemeler herkesin yaşadığı olağan durumlar. Peki siz kariyeriniz boyunca hatalar veya başarısızlıklar yaşadığınızda yolunuza devam etmede kendinizi nasıl motive ettiniz?
Tabi ki her sanatçı gibi tökezlediğim, zorlandığım anlar oldu. Zaman zaman oluyor da. Psikolojik olarak çıkmazda olduğum anlarda, her zaman, ilk önce en önemlisi olan hedeflerimi, bir sonraki adımımı hayal ederim. Ardından anlattığım pek çok kişiye garip gelse de benim çalışmalarımda ve bütün vakitlerimde beni yalnız bırakmayan minik köpeğim benim en güzel motivasyonlarım arasındadır. Kendime her hafta başında yeni öğreneceğim bir egzersiz belirlerim. Benim için o haftanın motivasyonu o egzersizi flütüme entegre etmektir. Ardından bunların hepsine yaptığım müziği de dahil etmek inanılmaz bir zevktir.
Bir flüt sanatçısı sağlığında en çok nelere dikkat etmeli?
Biz flütçüler pek çok enstrümancıda olduğu gibi aslında üst ekstremite kaslarını çalıştıran ve geliştirmek zorunda olan sporcularız da aslında. Dolayısıyla bir sporcunun dikkat etmesi gereken ısınma, soğuma, kasları doğru pozisyonlarda çalıştırma, kardio gibi temel doğrulara cevap verecek pratikler ve egzersizler koordine etmeliyiz. Doğru beslenme, düzenli uyku, kasların dinlenmesine izin vermek gibi önemli noktalara dikkat edilmesi gerekir.
Mozart Sol Majör Flüt Konçertosu dendiğinizde gözünüzün önüne nasıl bir tablo geliyor ve bu konçertoya ne kadar süre çalışmıştınız? Özellikleri ve zorluk derecesi nedir?
En sevdiğim flüt konçertolarından biridir. İlk önce Mozart Sol Majör Flüt Konçertosu dendiği zaman aklıma ilk gelen şeyleri paylaşmak isterim. Orkestra çalarken Kornonun güzel tınısı, kemanların flütün yolunda onunla birlikte ilerlemesi, flütün harika keskin ve köşeli hareketler sergilemesi. Sanki enstrümanımla her seferinde meraklı küçük bir kız gibi orkestraya sorular soruyormuşum ve onlarda bıkmadan her seferinde benim sorularıma cevap veriyorlarmış gibiydi. Yaklaşık iki sene boyunca çalıştım. Mozart’ın yorumu ve yönleri her zaman zordur. Çok iyi tanımak ve çok iyi dinlemek gerekiyor.
Flüt virtüözleri arasında size ilham kaynağı olanlar hangileri?
Emmanuel Pahud, Philippe Bernold, Denis Bouriakov, Emily Beynon, Nicole Esposito, Sibel Ayhan Bayer, Bülent Evcil olarak sayabilirim.
Sizin müzik repertuarınızda olmazsa olmaz eserler ve besteciler hangileri?
J.S. Bach Sonatlar, W.A. Mozart Flüt Konçertoları, Jacques Ibert Konçerto, F. Schubert Varyasyonlar, Dutilleux Sonat.
Sahne korkunuz hiç oldu mu? Kendinizi sahneye çıkmadan önce nasıl motive edersiniz? Uğuruna inandığınız bir ritüeliniz veya yanınızda taşıdığınız obje olur mu?
Tabi ki her sahneye çıkmadan önce içimde her zaman tatlı bir heyecan oluyor. Buna asla korku diyemem. Küçükken, flüte ilk başladığım zaman sahne korkum vardı, bunu okulumda koridorlarda insanların içerisinde flüt çala çala aştım. Sahneye her çıktığımda kendime bugün bundan daha güzel yapacağım bir şeyin olmadığını söyleyerek motive olurum. Hayatımın her anında doğal taşların verdiği enerjiyi rahatlatıcı bulurum. Bu sebeple flüt çantamın ön gözünde her zaman bir “Akuamarin” taşı bulundururum.
Flütünüzün özellikleri nedir? Ne kadar sıklıkla değiştiriyorsunuz? Temizliğini ve bakımını kendiniz mi yapıyorsunuz?
Flütüm Münih’te bir flüt ustası tarafından yapılan el yapımı bir flüttür. Daha önce Pearl marka bir flüt kullanıyordum. 2018 yılında yeni flütüme geçtim. Temizliği ve bakımı konusunda çok hassas birisiyimdir. Rutin bakım ve kontrollerini kendim gerçekleştirmekteyim ama neredeyse her üç haftada bir Ankara Devlet Opera ve Balesi Üflemeli Çalgılar Luthier’si sevgili Mustafa Önder’e götürmekteyim. Son derece özen ve titizlikle flütümün bakımını beraber yürütmekteyiz. Hatta sık sık gerçekleşen ziyaretlerim sonucunda bende kendisinden çok şey öğrendim ve bundan dolayı çok mutluyum.
Peki bundan sonraki hedefleriniz nedir? Yurtdışında okuma veya Türkiye’de projeleri sürdürme niyetiniz var mı?
Şu anda mevcut ekonomik şartlar neticesinde her sanatçının olduğu gibi benim de öncelikli hedefim sanatımı icra ederken hayat standardımı korumak… Bu kapsamda yüksek lisans sürecimde öncelikli hedefim yurt içerisinde gelebileceğim en iyi yerlere gelmek, açabileceğim tüm kapıları açmak… Bu süre zarfında da yurt dışında iletişimde olduğum ve aktif olarak çalışmalarımı sürdürdüğüm sanatçı akademisyenlerle Doktora ve Doktora sonrası süreç için halen kontakta bulunmaktayım.
Yaklaşan konserinizde sonsuz başarılar. Bu röportaj için de teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim. Sorularınızı yanıtlamak benim için de oldukça keyifli idi.