SODEV Gençlik Raporu, 19 Mayıs 2021 tarihinde Zoom toplantısı üzerinden açıklandı.
18-30 yaş arası gençler arasında eğitimli gençlerin gelir durumu, gençlerin borçluluk oranı, gençlerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi gibi kritik parametreler üzerinden gençliğin sorunları ve iyi olma halinin mercek altına alındığı araştırmada çarpıcı verileri şu şekilde sıralayabiliriz:
Muhteşem Gatsby Eğrisi‘ne göre, yüksek gelir eşitsizliği olan ülkeler, yukarı doğru sınırlı ekonomik hareketliliğe sahiptir ve gelecek nesiller de toplumsal merdivenlerden yukarı doğru daha az çıkma eğilimindedir. Zenginin çocuğu zengin, yoksulun çocuğu da yoksul oluyor bir diğer deyişle. Bir toplumda gelir eşitsizliği ne kadar artarsa, kuşaklar-arası sosyal hareketlilik o kadar az. Türkiye’de gençlerin durumuna bakıldığında ise, gelir düzeyi düşük aileler çocuklarının eğitimine daha az kaynak ayırabiliyorlar.
Araştırma, 17 Mayıs tarihinde, yüzde 95 güven payı, 1061 örneklemle, cinsiyet eşitliği ve bölgesel dağılım gözetilerek gerçekleştirildi.
2018 milletvekili seçimlerinde kime oy verdiniz diye sorulduğunda, yüzde 37,8’i AKP’ye oy vermiş; yüzde 25,5’i CHP’ye oy vermiş. Peki bu pazar seçim olsa diye sorulduğunda, gençlerin yüzde 27,5’i CHP’ye, yüzde 23,7 AKP’ye oy vereceğini açıkladı.
Eğitim durumuna göre yüzde 27,7 üniversite mezunu olan bu örneklemde, ailelerinin özellikle yüzde 15’i annesi lisans ve ön lisans üzeri, kalanı ise lisans mezunu olmayan, lise ve altı. Babaların eğitim durumu da aynı şekilde. Yani gençler ebeveynlerinden daha eğitimli. Eğitim durumu annesinden yüksek olan gençlerin annesinden düşük gelire sahip olanlar yüzde 12,8, aynı gelir yüzde 27,7, daha yüksek geliri olanlar yüzde 65 oranında. Eğitim düzeyi babasından yüksek olan gençlerde ise, babasından düşük gelire sahip olanlar yüzde 44,3; babası ile aynı düzey gelire sahip olanlar yüzde 15,5 ve daha yüksek gelire sahip olanlar ise yüzde 40,1 oranında.
Ekonomik bağımsızlığınızı kazanabildiniz mi dendiğinde gençlerin yarısı evet, yarısı hayır yanıtını veriyor. Cumhur İttifakı seçmeninde ekonomik bağımsızlığını kazanan genç oranı biraz daha yüksek.
“Ailemin maddi imkanı daha fazla olsa daha iyi bir eğitim alırdım” diyenlerin oranına bakıldığında, yüzde 65’i bu şekilde düşünüyor. Eğitimde bir adaletsizliğe maruz kaldıklarını düşünüyorlar.
Gençler ailelerinin gençliğiyle kendi durumlarını kıyasladığında, yüzde 57’si daha az kazandığını düşünüyor.
Bugün için durum kötü diyen gençlerin beş yıl sonraki gelecek projeksiyonunda yüzde 26,7’si daha kötü bir gelecek öngörüyor; aynı olacak diyenlerin oranı yüzde 36,8, daha iyi olacak diyenler yüzde 36,5.
Beş yıl sonra “gelirim giderimden daha az olacak” diyen gençlerin oranı yüzde 48,7.
“Bugünkü geliriniz çocuk yapmak ve çocuğunuza ileride iyi bir eğitim sağlamak için yeterli mi?” diye sorulduğunda gençlerin yüzde 81’i yeterli olmadığını söylüyor. Yeterli bulanlar yüzde 19 oranında. Cumhur İttifakı’na oy veren genç seçmenler arasında yeterli olmadığını düşünenler ise yüzde 71,9.
“Gelirinizden tasarruf yapabiliyor musunuz” diyen gençlerin yüzde 71’i “hayır” yanıtını veriyor.
Mevcut gelirinizle ailenizden bağımsız olarak bir evi geçindiremeyenlerin oranı yüzde 70.
Konut, araba alma gibi temel kalemler açısından bakıldığında gençlerin yüzde 93,8’i “hayır, yeterli değil” yanıtını veriyor. Sadece yüzde 6,2’si evet diyor. Bu oran, Cumhur İttifakı seçmeni gençlerin yüzde 91’i de bu soruya “hayır, yeterli değil” yanıtını veriyor.
Yüzde 79,8’i sağlık sigortası yaptırma imkanına sahip olmadığını söylüyor.
Mevcut geliri tatile gitmeye yetmeyenlerin oranı yüzde 71.
Borçluluk oranına bakıldığında, yüzde 43’ü kredi kartı borcu olduğunu, yüzde 34,2’si KYK borcu olduğunu (yani üniversiteden ileri gelen borçlarını halen ödeyememiş) söylüyor. İhtiyaç kredisi borcu olanlar yüzde 24,2; konut kredisi borcu olanlar yüzde 11,4 ve taşıt kredisi olanlar yüzde 6,5.
Türkiye’de halihazırda 209 üniversite var ve bu araştırmanın bir kez daha ortaya koyduğu gibi, birçok tabela üniversitesinden mezun çocuklar eğitim düzeyi olarak lisans üstü olsa da, ailelerinden daha düşük bir gelir yaşıyorlar. Bu araştırma, kimbilir belki ileride eğitim kalitesi ve üniversite sayısı ile istihdam oranı arasındaki dengenin daha sağlıklı kurulmasına dair politika önerileri için de bir ilham kaynağı olur. SODEV Başkanı Ertan Aksoy bu durumu “eğitimli yoksullar” olarak nitelendiriyor ve ekliyor: “Düşük gelirli ailelerin çocuklarının eğitim alması halinde, orta ve üst gelirli ailelere dönüşebilmesinin bir gerçekliğinin kalmadığını görüyoruz. Bunun en temel nedenlerinden birisi yaratılan üniversite popülizmiyle, ihtiyaç fazlası ön lisans ve lisans mezunun verilmesi.”
Resmi rakamlara göre; Türkiye’de son bir yılda lise ve dengi okullardan mezun kişilerin oranı yüzde 20,8 iken, 2019 yılında lise mezunu işsizlerin oranı yüzde 15,8 düzeyinde. TUİK rakamlarına göre ise gençler 2019’da Türkiye nüfusunun yüzde 15,6’sı iken, 2020’de bu oran yüzde 15,4’e (12 milyon 893 bin 750 kişi) geriledi.
Gençlerde istihdam oranı yüzde 33,1 iken, geçtiğimiz sene bu oran yüzde 29,2’ye düştü. İşgücüne katılım ise, yüzde 44,4’ten yüzde 39,1’e geriledi.
Türkiye’de dört gençten biri işsiz.