Elif Eroğlu: Kemanıyla dost küçük kemancı

14 yaşındaki kemancı Elif Eroğlu, geçtiğimiz günlerde Polonya’da çevrimiçi ilki düzenlenen Instrumental Performance Yarışması’ndan keman kategorisinde birincilik kazandı. Yarışmaya 30 ülkeden 250 müzisyen katılmıştı ve Elif üstün yeteneğiyle farkını ortaya koydu. Elif, 11 Mart 2021 tarihinde ise bir başka başarıyla daha kendisinden söz ettirdi: ABD’de The Philadelphia Orkestrası’nın yetenekli genç müzisyenler için düzenlediği ve sadece 16 adayın kabul edildiği Chamber Music Intensive Program seçmelerini kazandı.

Elif ile bir ay kadar önce Clubhouse’ta Gülsin Onay’ın da katıldığı “Harika Çocuklar” konulu bir söyleşi programı için bir araya gelmiştik. Elif’in hayallerine var gücüyle tutunma azmi ve ekrandan neredeyse fırlayan yeteneği, kendini ifade ediş tarzı beni çok etkiledi. “Kemanım en iyi arkadaşım, üzgün olduğumda sadece ona sığınırım” diyecek kadar kırılgan yapılı, “hayallerim var, yüksek öğrenim için ABD veya Almanya’ya gitmek istiyorum” diyecek kadar da kararlı ve ne istediğini bilen bir çocuk. “Harika Çocuk” kelimesinin içini gerçek anlamıyla dolduran bir virtüöz. Birçok açıdan da Türkiye’de Harika Çocuklar Yasası’ndan dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün yönlendirmesiyle yararlanan devlet sanatçımız keman virtüözü Suna Kan’ın müzik tutkusunu anımsatıyor.

Fotoğraf:Kübra Bayramoğlu

Elif’in bir sonraki durağı ise, 17 Temmuz-30 Temmuz tarihleri arasında ABD olacak ve burada Amerika’nın önde gelen orkestra topluluklarından The Philadelphia Orchestra’nın dünya çapında üstün yetenekli müzisyen gençlere yönelik olarak düzenlediği Philadelphia International Music Festivali Chamber Music Intensive programında ön elemelerden geçmiş 16 kişi arasında Elif, Türkiye’yi temsil edecek.

Harika Çocuklar dosyasının ilkinde Elif’le, ebeveynlerinin ve kendisinin onayı doğrultusunda çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik, sizinle paylaşmak isteriz.

  • Merhaba Elif. Kendini biraz tanıtır mısın?

Adım Elif Eroğlu, 14 yaşındayım, Antalya’da yaşıyorum, ortaokul öğrencisiyim. 6 yıldır keman çalıyorum, keman eğitimime biricik öğretmenim Daniya Kaynova ile devam ediyorum, bir kedim ve bir köpeğim var.

İçindeki keman sevgisini ne zaman fark ettin? O anı hatırlıyor musun? Veya annen anlatıyor mu? 

İlk kez 6 yaşındayken bir arkadaşımın sahnede güzel bir elbisesiyle keman çalmasından etkilenmiştim, keman çalma isteğim de böyle başladı. Aslında müziğe olan bir ilgim vardı, annem bebekliğimde bana sürekli klasik müzik dinletirmiş. Müzikle küçüklükten başlayan bir arkadaşlığım var diyebilirim.

İlk çaldığın çalgı neydi Elif? 

Müzik hayatıma ilk kemanla başladım ve kemanımı çok seviyorum, ayrıca piyano dersleri de alıyorum.

Neden keman peki?

Bence keman sahnede çok güzel ve estetik duran bir enstrüman, ayrıca taşınması da çok kolay, gittiğim her yere kemanımı da götürebiliyorum, bu nedenle çok şanslıyım.

En çok beğendiğin, kendine referans aldığın keman virtüözleri kimler?

Janine Jansen, Hilary Hahn, Alexander Markov, Daniell Lozakovich, Isaac Stern, Jascha Heifetz, Cihat Aşkın, Hande Küden’i örnek alıyorum. Ayrıca çellist Yo Yo Ma, piyanist Gülsin Onay ve Fazıl Say da örnek aldığım sanatçılar. En sevdiğim keman konçertoları ise, Tchaikovsky keman konçertosu ve Sibelius keman konçertosu.

Şu ana kadar hangi ödülleri aldın? Bize biraz o yarışmalardan da söz etmeni isteriz. İlk ödülünü aldığında ne hissetmiştin ve kaç yaşındaydın?

ABD, Almanya, Bulgaristan,İngiltere, İtalya, Japonya, Kazakistan, Sırbistan, Polonya, Ukrayna’da katıldığım yarışmalarda 9 kez 1.lik, 1 kez 2.lik, 2 kez 3.lük ödülü aldım. 

Ayrıca Adana’da Fashion Vip Dergisinin Başarı Ödülü’ne, Reflex Ekonomi Dergisi’nin Lokomotif Başarı Ödülü’ne, Antalya’da Perge Rotary Kulübü’nün Meslek Teşvik Ödülü’ne layık görüldüm.

İlk ödülümü aldığımda 7 yaşındaydım ve 3. olmuştum. Aslında hem sevinip hem de üzülmüştüm. Bu nedenle aynı yarışmaya daha sonra tekrar katılıp 1. oldum.

Müzikle uğraşmasaydın bir yanın eksik kalır mıydı peki? 

Evet müziksiz bir yaşam düşünemiyorum, çünkü müzik artık benim bir parçam oldu. 

Keman çalarken kendini nasıl hayal ediyorsun? 

Klasik müziğin tarihi çok eskilere dayanıyor. Bence klasik müzik geçmişte yaşanan birçok olayın, besteciler tarafından notaya dökülmüş halidir.
Her çaldığım eserin farklı bir hikayesi var ve bu hikayeler beni çok etkiliyor. Kemanımı çalarken bazen sarayda vals yapıyorum, bazen savaşın ortasında kemanımla cesurca savaşıyorum, bazen kendimi denizleri fetheden bir korsan gibi hayal edip tayfalarımla fırtınalı havada korkunç dalgalarla mücadele ediyorum, bazen de küçük bir kasabada yapılan neşeli bir yaz festivalinde kemanımla insanların dans etmesini sağlıyorum. Aslında her eser bana çok farklı duygular yaşatıyor. Bu yüzden bana bu hisleri yaşatan tüm bestecilere çok saygı duyuyorum.

İlk kez büyük bir konser salonunda konser verdiğinde kaç yaşındaydın? Ne hissetmiştin sahne ışıkları altında?

2019 yılında 12 yaşındayken Adana’da Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası ile birlikte solist olarak sahneye çıktım. Gerçekten çok heyecanlı anlardı, bacaklarım titriyor, kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyordum. Sahne bambaşka bir ortam, farklı bir atmosfer. Konser esnasında sanki ben ve kemanım vardı, seyircileri görmüyordum; sadece parçayı çalmaya başladığım ve bitirdiğim anı hatırlıyorum, parçanın ortalarında farklı bir dünyadaydım. Keşke bu hissi her çocuk yaşayabilse.

Fotoğrafı çeken: Kübra Bayramoğlu

Müziği tanımlaman gerekirse neler derdin Elif

Müzik benim için çok şey ifade ediyor. Bunu kısa bir konuşmayla anlatmak zor ama şu şekilde örnek verebilirim; küçük bir çocuk için pamuk şekerler, dondurmalar, oyuncaklar, renkli balonlar ne kadar önemliyse, müzik de benim için o kadar kıymetli diyebilirim.

Bu eğitim süreci oldukça maliyetli kuşkusuz. Maddi ve kurumsal olarak kimlerden destek alıyorsun? 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Muhittin Böcek destek veriyor.

Bir çocuk olarak fiziksel kısıtlamaların müziğine de yansıdığını tahmin ediyorum eve kapanma sürecinde. Peki sen andemi döneminde müziğini geliştirmek adına neler yaptın? 

Pandemi döneminde birçok sanatsal faaliyet durduruldu, benim de planlı konserlerim iptal edildi. Bu durum aslında benim çalışmalarıma olumlu katkı sağladı diyebilirim. Zamanımın büyük bölümünü evde geçirmek zorunda olduğum için çalışmalarıma ağırlık verme fırsatı buldum. Bu süre içerisinde online olarak katıldığım uluslararası müzik yarışmalarında 3 birincilik ve 1 üçüncülük ödülü kazandım. 

Ayrıca ABD/Philadelphia Orkestrası’nın düzenlendiği seçmeleri kazanarak, Temmuz 2021’de düzenlenecek Philadelphia Uluslararası Müzik Festivali ve Masterclass’ına katılmaya hak kazandım.

Başka bir çalgı çalmak zorunda kalsan neyi tercih ederdin peki? 

Sanırım viyolensel/çello olurdu. Çünkü çellonun çok güzel ve etkileyici bir sesi ayrıca keman ve çellonun da çok güzel bir uyumu var. Bence iki enstrüman birlikte çalınınca ortaya muhteşem sesler çıkıyor. Yo Yo Ma ve İtzhak Perlman’ın, Dvorak’ın eserini düet olarak çalmalarını buna örnek olarak verebilirim.

Fotoğrafı çeken: A. Kulak

İleride kariyerini keman üzerinden mi kurguluyorsun? Hayallerini aktarır mısın? Yurtdışında eğitim bu hayaller arasında mı? Ve bunun için maddi destek olanaklarını araştırdın mı?  

Evet kemanımdan, müzikten asla ayrılamam. Gelecekle ilgili tabi ki planlarım var. Bu hayallerimi gerçekleştirebilmek için şimdiden çok çalışıyorum. Şunu söyleyebilirim ki ben ileride kemanımı en iyi icra edebileceğim yerde olmak, ayrıca küçük çocuklara ve tüm insanlara klasik müziği sevdirmek, tanıtmak için rol model olmak istiyorum.

Yüksek öğrenim için Almanya veya ABD’ne gitmek istiyorum. Ancak yurt dışı eğitimleri için maddi destek bulmak önemli, ailem şimdiden bu imkanları araştırıyor. Ayrıca benim de yurt dışında eğitim görebilmem için oradaki okullardan burs almam gerekiyor.

Üzgün olduğunda keman çalar mısın peki? 

Üzgün olduğum zamanlar keman benim sığınabileceğim bir sığınak, bir dost, bir arkadaş gibidir. Onunla hayaller kurup farklı dünyalara gidebiliyorum. Şu an küçüğüm, ama büyüdüğümde beni eski zamanlara götürüp tekrar çocuk gibi hissetmemi, hayal dünyalarına dalıp hep mutlu olmamı sağlayabilecek tek şey olduğunu düşünüyorum ve kemanımı çok seviyorum.

Kemanın hayatındaki önem sıralaması nasıl? Kimden, neden sonra veya önce geliyor örneğin? 

İlk başta tabi ki ailem geliyor. Çünkü ailem her zaman yanımda ve destekler. Bu konuda çok şanslıyım diyebilirim. Onlara minnettarım ve onları çok seviyorum. Ailemden sonra kemanım ve sevgili öğretmenim, daha sonra da arkadaşlarım geliyor. 

Zor bir ikilem ama merak ediyorum: Arkadaşlarınla gezmek, eğlenmek mi, keman çalmak mı? 

Aslında benim en yakın arkadaşım keman diyebilirim. Kemanımla neredeyse 6 yıla dayanan bir arkadaşlığım var. Onunla dünyayı gezebilirim, konserler vererek insanları mutlu ederek kendimi de mutlu hissedebilirim. Tabi ki benim yakın arkadaşlarım da var ve onları çok seviyorum.

Kendi bestelerin var mı peki?

Hayır henüz yok ama tekniğimi ve müzikal teorimi daha da geliştirip ben de beste yapmayı çok istiyorum. 

Elif şu anda seni en çok ne mutlu eder?

İyi bir kemana sahip olmak beni çok mutlu ederdi. Çaldığım eserlerin zorluk derecesi arttıkça, iyi ses çıkaran bir kemana ihtiyaç duyuluyor. Ben de müziğimi en iyi şekilde seyirciye hissettirmek için iyi bir kemanım olsun isterdim.

Elif Eroğlu’nun performans kaydına aşağıdaki YouTube linkinden erişebilirsiniz:

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s