
2004 Kocaeli doğumlu olan Cansu Deniz Yolcu, 10 yaşındayken Kocaeli Universitesi Devlet Konservatuvari’nın yetenek sınavını kazanarak flüt eğitimine başladı. Ardından altıncı sınıfta arkadaşlarıyla birlikte bir flüt kuartet kurarak konserlere başladılar ve yedinci sınıftan itibaren de oda müziği grubuyla konserlerini sürdürüyor.
Kocaeli Genclik Senfoni Orkestra’sında 1. Flüt olarak yer alan Yolcu; Sibel Kumru Pensel, Bülent Evcil, Jülide Gündüz, Nihan Atalay, Sonat Sözer, Çiler Talu gibi degerli eğitmenlerle çalışma fırsatı buldu. 2020 yılında ise DÇSO’nı kazanan Yolcu, 29 Ekim’de Galataport sahnesinde de yer aldı.
Kendisi bu sene “A Travers La Flûte” Derneği’nin Fransa’nın Nice kentinde düzenlediği 10. Uluslararası Flüt Yarışması – 2021’de kendi kategorisinde 2.ci oldu.
Cansu Deniz Yolcu’yu tanımanız için keyifli söyleşimiz aşağıda sizleri bekliyor:
Merhaba Cansu. Öncelikle flüt alanına bu denli kalbini koyan, başarılı bir gençle tanışmak çok büyük bir mutluluk kaynağı. Müziğe başlama hikayeni senin ağzından da dinleyebilir miyiz? Yeteneğin çocuk yaşlarda nasıl fark edildi ve seni flüte yönlendiren koşullar nasıl gelişti?
İlk müzik yeteneğimi annem keşfetmiş. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı çocuk korosu seçmelerine sokarak 3. Sınfta beni müzik dünyasına sokmuş.Daha sonrasında Eren Coşkuner hocamın sayesinde flüte yöneldim.
Flüt kuartet kurmuşsunuz, çok büyük bir cesaret ve özveri örneği. Biraz ondan söz eder misin? İsmi neydi, nasıl konserler verdiniz, repertuarınız hangi besteciler veya dönemler ağırlıklıydı?
Raymond Guidot- Divertimento Jazz , Rimsky-Korsakov Bumble Bee, George Frederic Hendel-For Unto Us a Child Is Born from The Messiah, Josef Zawınul -Bırdland, Smoke On The Water, Zenquinha De Abreu -Tico Tico On Fubá, Carmen Prelude, Tchaikovsky- Dances From The Nutcraker, Gioacchino Rossini – The Barber of Seville, gibi çok geniş ve çok renkli bir repertuvarımız vardı.
Diğer müzik enstrümanlarındansa flüte yöneldin ve bu alanda kendini derinleştirdin. Flütün hayatındaki yerini ve önemini nasıl tanımlarsın?
Flüt ile tanışmam Eren Coşkuner hocam sayesinde oldu ve iyi ki de olmuş. Çok mutluyum. Hiçbir müzik aletinin de beni bu kadar mutlu edebileceğini sanmıyorum. Flüt çalarken zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorum. Flüt benim bir parçam gibi. Kendimi onunla bütünleşmiş hissediyorum.
Bir yandan da Kocaeli Gençlik Senfoni Orkestrası’nda birinci flüt olarak yer alıyorsun. Bir yandan da birçok çocuk müzisyenin yetişmesinde büyük katkısı olan DÇSO’nda görev alıyorsun. Birinci flüt olmak ve bir orkestrada çalmak bir genç müzisyene nasıl tecrübeler kazandırır ve nasıl sorumluluklar yükler sence?
Her şey çok çalışmaktan geçiyor. Zevkle yaptığımdan ötürü zorlandığımı söyleyemeyeceğim. Tüm orkestrayla bir bütün oluşturmaya çalışıyorum.
Çok değerli flütistlerle çalışmıştın Bülent Evcil’den Jülide Gündüz’e, Sonat Sözer’e ve daha nicelerine dek. Tüm bu eğitimlerden senin çalış tarzına kalan “artı değer” ne oldu Cansu? Flüt çalışına kendi imzanı atmanda bu eğitimlerin nasıl bir katkısı oldu?
Her müzisyenin kendine has bir metodu var. Hepsinden bir şeyler kapıp kendime göre bir metot oluşturmaya çalışıyorum.
29 Ekim’de DÇSO ile konserinde repertuarından da biraz söz eder misin?
8 hafta boyunca her pazar günü provalarımız oldu. Denizde Akşam, Mozart Türk Marşı, Telli Turna, Beethoven The Ruins Of Athens gibi çok renkli bir repertuvarımız vardı.
Flüt çalarken sahnede nasıl bir ruh haline bürünürsün? Eserle nasıl bütünleşirsin?
Sahnede pür dikkat önümdeki esere odaklanıyorum ve sahneye kendime güvenerek çıktığımdan her şey akışında gidiyor.

Bu sene önemli bir yarışmadan da derecen var. Biraz bize ondan bahseder misin? Hangi eserle katıldın ve nasıl bir çalışma temposu izledin?
Yarışmaya Telemann Fantasie No:2 ve Eric Ledeuıl Ghost eserleriyle katıldım. Tatilde olmamıza rağmen kendimi eve kapatarak günde en az 6-7 saat çalışarak ve Gökçe Hocamla sürekli iletişime geçerek bu sürece hazırlandım
Peki zorlu bir parçaya çalışırken nasıl bir metot izlersin?
Zorlu bir parçaya çalışırken dikkatli deşifre etmeye özen gösterir, ölçü ölçü sürekli tekrar eder ve çok yavaş bir şekilde çalışıp, daha sonrasında yavaş yavaş hızlandırırım.
Flüt virtüözleri arasında ilham aldığın kadın sanatçılar hangileri Cansu?
Jasmine Choi, Jady Jeanne Galway sanırım…
Bir flütist elbette en çok nefesini korumak zorunda performansını devam ettirebilmek için. Sen sağlığında nelere dikkat edersin?
Beslenmeme ve uyku düzenime dikkat etmeye çalışıyorum. Bitki çaylarıyla aram çok iyidir.
Peki bu zamana değin flüt çaldığın en unutulmaz mekan hangisi oldu ve neden?
Bolu Yedi Göller’de flüt çalışmışlığım benim için unutulmaz bir anıdır.
Sabahtan akşama kadar çalmaktan usanmayacağın flüt konçertosunu da öğrenmek isterim.
Mozart Re Majör Flüt Konçertosu…
Sence “başarı” ne demek Cansu? Kendini ne zaman “başarılı” gördün? Ve “başarı” için nasıl özverilerde bulundun?
“Başarı” bence bir konunun üzerine giderek yapabileceğinin en iyisini yapmaktır, yeteri kadar emek sarf etmektir. Geriye dönüp baktığımda çok yol kat ettiğimi düşünüyorum. Uluslararası yarışmalara katılabilecek kadar iyi olduğumu düşünüyorum.
Son olarak geleceğe dair planlarını öğrenmek isterim. Yurtdışında okuma hayalin var mı? Yurtdışı dendiğinde flüt alanında hangi ülkelerin eğitimi ön plana çıkıyor? Ve sen kendine dair nasıl bir müzisyenlik kariyeri kurguluyorsun?
Yurt dışında eğitim almayı her müzisyen gibi ben de çok istiyorum. Gökçe Hocamla geleceğime dair planlar yapmaktayız. Almanya, Fransa, Avusturya, İtalya gibi ülkeler flüt alanında önemli ülkeler. İlerde kendimi hem bir akademisyen hem de orkestrada yer alan biri olarak görüyorum.
Bu keyifli söyleşi için çok teşekkürler.