Maastricht Konservatuarı’na kabul alan genç arpist İlayda Sezen: “Eğitimimi bir sene erteledim, burs arayışı içerisindeyim”

İlayda Sezen arp ve müzik çalışmalarına 2008 yılında Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Ceren Necipoğlu ile başlama şansını yakalamış genç arpistlerimizden biri.

Kendisi, Necipoğlu’nun elim bir kazada kaybedilmesinin ardından arp çalışmalarına Şirin Pancaroğlu ve Çağatay Akyol gibi arp çalma sanatının duayeni iki ismiyle devam etti. Sezen, 2009 yılı yaz döneminde Şirin Pancaroğlu’nun ustalık sınıfına katılıp, yine Anadolu Üniversitesi’nde çalışmalarını Şirin Pancaroğlu ile sürdürdü.

2011 yılında Çağatay Akyol ile aynı üniversite de çalışmalarını devam ettiren Sezen, bu sırada Isabelle Moretti, Marc Nichathasaigh, Gwyneth Wenntink, Catrrona Mckay, Chris Stout, Rudiger Oppermann, Isabelle Perrin, Arianna Savall ,Elenour Turner ve Helene Breachand gibi önemli isimlerin ustalık sınıflarına katıldı.

2013-2014 eğitim yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konsevatuvarı’nda Müjgan Aydın ile çalışmaya başlayan genç arpist, 2017-2018 yıllarının yazı Merve Kocabeyler,Halit Turgay ve Başak Ersöz’ün arp ve oda müziği için ustalık sınıflarına katılıp, 2019 yılında asistan öğrenci olarak gidip oda müziği çalışmalarına yardımcı oldu.

Eğitim hayatına başladığı yıldan beri Hacettepe Lise orkestrası, Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası, Hacettepe Senfoni Orkestrası, Bilkent Gençlik Orkestrası, Bilkent Senfoni Orkestrası’nda Erol Erdinç, Burak Tüzün, Gürer Aykal, Orhun Orhon, Naci Özgüç, Sunay Muratov, Rengim Gökmen, Anu Tali, Ertuğ Korkmaz, Nil Venditti, Işın Metin, Hasan Niyazi Tura gibi önemli şeflerle çalışıp içlerinde dünya prömiyerleri de bulunan birçok konserde yer aldı. Tüm bu süreçte ise, ailesi her zaman yanında ona yol gösterici ve destekçi oldu. “Sahnede olduğum her an benim için başarıdır” diyor genç arpist.

2020 yılı Ocak ayında Ceren Necipoğlu Uluslararası Arp Festivali’nin Doğum Günü özel konserinde aktif yer alan Sezen aynı festivalin oda müziği kategorisinde Duo Nemesis grubunda aktif olarak yarışmaya katıldı. 2021 yılı Hazıran ayında AKOB 4. Ulusal oda müziği yarışmasında Duo Nemesis grubuyla ikincilik ödülü aldı.

Sezen kısa süre önce müzik dünyasında seçkin bir yere sahip olan Maastricht konservatuvarında Viyana Filarmoni Orkestrası solo arp sanatçısı olan Anneleen Lenaerts arp sınıfına kabul edildi. Ancak eğitim ve yaşam masraflarının fazla olması sebebiyle eğitimini bir sene dondurdu ve bu sene boyunca burs arayışlarına devam edecek. “Hepimiz ülkemizi iyi temsil etmek için elimizden geleni yapıyoruz ama yurtdışında eğitim almak sadece bir yer kazanmakla bitmiyor. İçinde bulunduğumuz koşullarda yurtdışında eğitim almak veya yarışmalar bundan 5 sene önceki kadar kolay değil. Bu noktada burslara ihtiyacımız oluyor. İlk defa böyle bir arayışa çıktım, umarım başarılı olurum” diyor Sezen.

Bu genç arpistimizi tanımak, müzik yolculuğunda geçtiği süreci okumak ve belki de bu burs arayışında ona yol gösterici olmak için aşağıda kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi beğeninize sunuyoruz.

İlayda hanım merhaba. Sizi bir süredir Tanay Totuk ile kurduğunuz Duo Nemesis ikilisinin başarıları üzerinden takip ediyorduk. Şimdi de kendi müzik yolculuğunuzu öğrenmeyi çok arzu ederiz. Müzik ile tanışıklığınız nasıl gelişti, müzik yeteneğiniz nasıl fark edildi? 

Merhaba, öncelikle bu söyleşi için teşekkür ederim. Müzik benim için şarkı söyleyerek başladı diyebilirim. Benim için ilkokulda en sevdiğim zaman yıl sonu gösterilerinin yaklaşmadıydı. Bir gün müzik öğretmenim annemin aramasını istedi ve herşey ondan sonra gelişmeye başladı. Ailem her zaman bana bu yolda destek oldu ve doğru yönlendirdi.

Peki bunun üzerine nasıl bir eğitim kurguladınız? Neden arpa yöneldiniz? Arpı sizin için ayrıcalıklı, özel bir enstrüman kılan nedir? 

Konservatuvar sınavları için dersler almaya başladım. Ve sınavlardan önce ne çalmak istediğimi biliyordum ama arp çalma isteğimde ilk öğretmenim olan Ceren Necipoğlu çok etkili oldu. Sınavdan hemen önce bizi odasına topladı ve bize arpı tanıttı, hepimize çalmayı denetti. O andan sonra kafamda hiçbir soru işareti kalmadı ve sınavda arp çalmak istiyorum dedim. Arpla ilgili birçok şey bana özel geliyor, ama o zaman için sadece kuvvetli bir istekti benim için çok sevmiştim.

Talihsiz bir kaza sonucu kaybettiğimiz Ceren Necipoğlu ile arp çalışmalarına başladınız. Kendisinin güzel anısına ithafen, hiç aklınızdan çıkmayan öğütleri, tavsiyelerini bizimle de paylaşır mısınız? 

Ceren hoca son derece disiplinli ve prensipli bir insandı. Gerek çalma konusunda gerek sahne gerek hayat inanılmaz bir öğretmendi. Maalesef onunla çok uzun çalışma fırsatım olmadı; keşke daha uzun yıllar birlikte çalışabilseydim. Onun bana özellikle söylediği bir öğüdünü hatırlayamıyorum ne yazık ki, ama bana söyledikleri bir yana başkalarına söylediği şeyler de benim için hep bir kılavuz oldu.

Peki Şirin Pancaroğlu ve akabinde Çağatay Akyol gibi iki usta ile olan eğitiminiz sizin müzik becerileriniz üzerinde nasıl katkılar sağladı? 

Şirin Pancaroğlu çok enternasyonal bir öğretmendi ve katıldığım ustalık sınıflarının çoğuna onunla çalışırken katıldım. Bizi de bu alanda daha küresel perspektiften bakabilmek için teşvik ederdi. Sonrasında Çağatay Akyol’la çalışmaya başladık. Ondan da çok şey öğrendim özellikle sahne hayatımda ondan çok ilham aldım diyebilirim özellikle küçük yaşlarda öğretmenlerimizi yansıtmaya çok müsait oluyoruz bence. Bugün halen daha kariyerim için çok destek oluyor bana. Aynı zamanda Müjgan Aydın’ın sınıfından mezun oldum ve onunla çalışmaya başladıktan sonra da benim için birçok şey değişti diyebilirim. Kendisini bir anne gibi severim ve ona çok şey borçluyum. Bütün öğretmenlerimiz bizim için çok kıymetli.

Benim idollerimden Arianna Savall da dahil olmak üzere birçok önemli ismin ustalık sınıfına katıldınız. Bunlar genel açıdan bakıldığında size neler kattı? Bir müzisyenin ustalık sınıflarına katılması hangi açılardan önemli? 

Bana kalırsa ustalık sınıfları daha geniş bir perspektife sahip olma açısından çok yararlı. Aynı zamanda birçok insanla tanışıp fikir alışverişi yapmak ve başkalarını dinlemekte kendi çalıcılığını geliştiren şeyler.

Peki tüm bu ustalık sınıfları, yurtdışı eğitimleri belli bir maddi kaynak gerektiriyor. Bu denli yoğun bir eğitim sürecinizde herhangi bir kurumsal destekten, burstan yararlandınız mı? 

Daha önce herhangi bir destek veya burs almadım. Daha önce aldığım veya katılım gösterdiğim herşeyi ailemin desteği sayesinde yaptım.

Maastricht Konservatuvarı’nda Viyana Filarmoni Orkestrası solo arp sanatçısı olan Anneleen Lenaerts arp sınıfına kabul edildiniz. “Hayatımın şu aşamasında burs alsaydım / alırsam şu açılardan kendimi geliştireceğim ve ülkeme daha nice başarılar getireceğim” dediğiniz planlarınız neler?

Anneleen Lenaerts’ın arp sınıfına kabul edilmek benim için çok büyük bir mutluluk. Ne yazık ki eğitimimi bir sonraki seneye ertelemek durumunda kaldım. Okul ve yaşam masrafları çok fazla geldiği için bir sene burs aramak için ayırmam gerekecek. Hepimiz ülkemizi iyi temsil etmek için elimizden geleni yapıyoruz ama yurtdışında eğitim almak sadece bir yer kazanmakla bitmiyor. İçinde bulunduğumuz koşullarda yurtdışında eğitim almak veya yarışmalar bundan 5 sene önceki kadar kolay değil. Bu noktada burslara ihtiyacımız oluyor. İlk defa böyle bir arayışa çıktım, umarım başarılı olurum.

Bir müzisyenin burs imkanlarından yararlanması, kendisi ve toplum için sizce nasıl faydalar sağlar?

Burs belli bir noktada olayın gerçekleşmesini sağlayan şey oluyor. Sınırları ortadan kaldırıyor bence, misal şu okul çok pahalı o yüzden sınava bile girmeyeyim demek yerine hayallerinin peşinde koşma cesareti veriyor. Ben de aslında okulun verdiği bir bursu kazandım ama buna rağmen çok fazla bir miktar kaldığı için ertelemek durumunda kaldım.

Kendinizi gelecekte solo arp sanatçısı olarak mı yoksa oda müziği veya orkestra üyesi olarak mı hayal ediyorsunuz? 

Kendimi belirli bir konuda sınırlandırmak istemiyorum aslında çünkü ben arp çaldığım sürece mutluyum. Kendimi olabildiği kadar her alanda geliştirmek ilk önceliğim.

Kendinize referans aldığınız, ilham kaynağı olan arp sanatçıları kimler? 

Anneleen Lenaerts benim idollerimden biri. Onun öğrencisi olmak istememin sebebi de bu zaten. Henriette Renié aynı zamanda gerek eserleri gerek hayatıyla bana ilham veren bir arp virtüözü.

Arp sizce orkestrada nasıl bir boşluğu doldurur? 

Arp orkestrada yaylı veya üflemeli enstrümanlar kadar sık yoktur ama olduğu zaman kesinlikle kendini belli eder ve her eserde farklı bir boşluğu doldurur.

Arp repertuarınızda olmasından en çok hoşlandığınız üç besteyi de öğrenmek isterim.

Favorim Reinecke Arp Konçertosu diyebilirim; onu çalmaktan her zaman çok keyif alıyorum. Onun dışında Renié Piece Symphonique oldukça karmaşık ve bir o kadar berrak bir eser. Üstüne çok kafa yormam gereken eserleri çok seviyorum. Son olarak Posse Etude No.7 çalmaktan çok keyif aldığım bir konser etüdü.

Arpı yarışmalara taşırken nasıl zorluklarla karşılaşıyorsunuz? Bu sanırım maliyetli bir süreç aynı zamanda. 

Henüz arp taşımam gereken bir yarışmaya katılmadım. Genellikle sponsorlar arp teminine yardımcı oluyorlar ve opsiyonel olarak kendi enstrümanınızı götürebiliyorsunuz. Tabi bunların farklılık gösterdiği yarışmalar da vardır.

Genellikle su sesine benzetilir arp sesi. Peki sizde nasıl çağrışımlar uyandırıyor? 

Evet arpı su sesine benzetenler ve daha başka yatıştırıcı betimlemeler yapanlar var. Ben ise hiç böyle bakmadım. Kendimle her zaman çok bağdaştırdığım bir enstrüman olmuştur ama hiç tanımlamadım. Çalana göre şekil alabilecek bir çağrışımı olduğunu düşünüyorum.

Bir yandan oda müziği grubunuz var. Diğer yandan Türkiye’nin birçok seçkin orkestrası ile aynı sahneyi paylaştınız. Arpın oda müziğiyle orkestra içindeki sesini kıyaslarsanız nasıl farklar ortaya çıkıyor? 

Bulunduğu her alanda farklı bir tadı var ve tabi farklı görevleri çok sesli müzik yapmak benim için her zaman çok keyif verici olmuştur. Belki de solist bir enstrüman olduğu için bütünün bir parçası olmak mutluluk veriyor diye düşünüyorum.

Başarı ne demek İlayda hanım? Kendi tanımınızı yapabilir misiniz? 

Ben kişilik olarak bu konularda tanımlama yapmayı çok seven biri değilim ama benim için başarı mutlu olduğum işi yapmak için verdiğim çabadır. Sahnede olduğum her an başarıdır.

Güzel müzik sizde nasıl duygular çağrıştırır? 

Eğer bu güzel müzik klasik müzikse beni teşvik eder bende güzel yapmak isterim. Ben de çalmak isterim. Genel olarak arp dinlemenin sebebi de bu olabilir. Sonrasında ben de çalıp kendi cümlelerimle yorumlayabilirim.

Türkiye’de arp sanatının gelişmesi için neler yapılabilir sizce? Siz eğitiminiz boyunca nelerin eksikliğini hissetmiştiniz?

İlk olarak arpın tanıtılması gerekiyor çünkü daha az bilinen bir enstrüman. İnsanlar bilip talep gösterdikçe arp sanatı da gelişecektir. Benim ilk başladığım yıllar içerisinde sık hoca değiştirmem beni biraz zorlamıştı ama bu da o zamanki koşulların neticesi.

Arp çalmaya yeni başlayacak çocuklara üç öğüt vermenizi isteyebilir miyim? 

Benim hocalarımın bana verdiği öğütler benim de vermek istediğim öğütler aslında. Okurken yapabildiğin kadar repertuar yap, sonra vakit olmuyor. Gerçekten çok haklı bir öğüt, her gün daha çok katılıyorum. Bir başkası ise %200 yap çünkü sahnede performansının yarısı gider. Benim kendi öğüt vermek istediğim şey ise her şeyin telafisi var. Sahnede her an her şey olabilir ama olan her şeyin telafisi var.

Peki sizce arpın yanına en çok yakışan eşlikçi enstrüman hangisi? 

Keman arpın yanına çok yakışıyor. Bundan da yola çıkarak Duo Nemesis’i kurduk zaten. Aynı zamanda flüt bende çok antik çağrışımlar uyandıran bir eşlikçi.

Güzel çalışmalarınızda ve eğitim hayatınızda sonsuz başarılar dilerim. 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s