18 yaşındaki genç trompetçi Görkem Çavuş, 2010 yılında Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na kabul edildi. Trompet çalışmalarına Ümit Çavuş ile başladıktan sonra, 2015-2020 yılları arasında Matthias Höfs, Gabor Tarkovi, Pacho Flores, Otto Sauter, Andrea Tofanelli, Adam Rapa ve Sergei Nakariakov gibi önemli isimlerle ustalık sınıflarına katıldı. Görkem Çavuş, müzik yeteneğini girişimcilikle ve profesyonel bir sosyal medya erişimiyle birleştiren gençlerden.

27 Kasım 2017’de TrumpetBand isminde, trompet enstrümanı hakkındaki bilgi eksikliğini gidermeye yönelik sayfayı oluşturmasıyla kısa sürede binlerce takipçiye ulaştı ve birçok ünlü trompet markasıyla işbirliği yaptı. 21 Ağustos 2020’de de Trumpet Band ismini tescil ettirdi ve markalaşma sürecini başlattı. 4 Temmuz 2020’de İtalyan trompet markası ”AR Resonance” markası ile yaptığı işbirliği ile Türkiye’de markanın ürünlerini satmaya başladı. 

25 Haziran 2020’de ise, dünya çapında en çok takipçili trompet sayfalarından biri haline gelen TrumpetBand sayfa adıyla, aralarında Chris Coletti ve Morris Northcutt gibi büyük müzisyenlerin de bulunduğu dünyanın her yerinden 60 müzisyenle bir çevrimiçi video projesi hazırladı. Sosyal medya üzerinden yüzbinlerce kez görüntülenen proje, Ukrayna, Rusya ve Türkiye’de büyük ilgi gördü.

Müzikal kariyerini de sürdüren Çavuş, 2019-2020’de düzenlenen Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’na katılmaya hak kazandı. 25/08/2020 – 10/09/2020 tarihleri arasında Caspi Art Art and Artistic Education Services tarafından Ukrayna Mykolaiv Bölgesel Filarmoni’nin desteğiyle düzenlenen ve başkanlığını Ukrayna Fahri Devlet Sanatçısı Victoria Zhadko’nun yaptığı uluslararası yarışmada 1. oldu.

Trakya Üniversitesi Balkan Senfoni Orkestrası, Trakya Üniversitesi Gençlik Senfoni Orkestrası, Trakya Brass Ensemble, Trakya Brass Band gibi birçok orkestra ve grupta yer alan genç trompetçi, halen Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda Ümit Çavuş ile çalışmalarını sürdürüyor.

Çavuş bugünlerde gözbebeği gibi baktığı müzik sayfası TrumpetBand’ı artık daha büyük bir kitleye ulaştırmak için profesyonel bir web sitesi üzerinde çalışıyor. “İnsanları trompet öğrenmeye teşvik edecek bu sitemizin içeriğinde; ünlü Trompet sanatçıları ile yaptığımız röportajlar, eğitim setleri, çalışma programları, ve uluslararası jürilerden oluşacak trompet yarışmaları düzenlemek istiyoruz” diye tanıtıyor.

“Trompet beni ben yapan şey” diyen bu genç müzisyenimizi tanıyalım ve tutkuyla bağlı olduğu enstrümanını binlerce müziksevere tanıtmak için ortaya koyduğu mücadeleyi öğrenelim:

Trompetle tanışmanız nasıl gelişti? Bu enstrümana nasıl yöneldiniz?

Benim trompet ile ilk tanışmam 2010 yılında babamın beni konservatuvara girmem için teşvik etmesi ile başladı. Konservatuvar sınavlarından başarı ile geçtikten sonra değerli öğretmenim Ümit Çavuş ile tanıştım ve trompetin sesini duyduğum anda gerçekten aşık oldum.

Çok değerli isimlerle ustalık sınıflarına katıldınız. Bu sınıflardan, trompet çalış tarzınız üzerinde doğrudan etkili olan nasıl öğütler, yönlendirmeler aldınız? 

Ustalık sınıflarına katılmak oldukça önemli. Fakat Türkiye’ de Trompet açısından büyük bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Bu değerli sanatçıların ustalık sınıflarına katılabilmek ve onların engin bilgilerinden faydalanabilmek benim için çok önemli bir yere sahip. Tabii ki katıldığım ustalık sınıflarında en çok vurgulanan konu nefes kontrolü olmuştu. Doğru diyafram kullanımının önemini bir kez daha anlamıştım. 

TrumpetBand projenizden söz eder misiniz? Trompetin bilinirliği ve yaygınlaşmasında nasıl bir etkisi oldu? 

TrumpetBand projesi, aslında trompet hakkında daha fazla bilgi ve video arayışına girdiğim zamanlarda ortaya çıktı. Birçok ünlü sanatçıların Trompet eserlerindeki yorumlarını dinlemekten zevk alıyordum ve her gün daha fazla video keşfediyordum. Fakat sosyal medya üzerinde Trompet hakkında çok fazla sayfa mevcut değildi. Bu yüzden 10 Ağustos 2018 yılında trumpetband kullanıcı adlı bir instagram hesabı açtım. 

Tabii ki ilk baştaki amacım sevdiğim Trompet videolarını ve sanatçıları çevrem ile paylaşmaktı. Fakat bir süre sonra insanlar paylaştığım video içeriklerini beğenmeye ve sayfamı takip etmeye başladılar. Binlerce takipçiye ulaştıktan sonra bu sayfamı Facebook platformuna da taşıma kararı aldım. Kısa sürede o kadar büyük bir kitleye ulaşmıştım ki bu beni de çok şaşırtmıştı. Daha sonra bu işi profesyonel olarak yapmak istediğim için birçok sosyal medya uzmanlığı ve yönetimi konusunda eğitimlere katıldım. Bu eğitimler beni gerçekten daha iyi yerlere taşıdı. Her gün daha kaliteli içerikler oluşturmaya başlamıştım ve takipçi kitlem yüzbinlere yaklaşıyordu. Bu sırada birçok trompet markası benimle işbirliği yapmak istedi ve onlarla çalışmaya başladım.

Bu geçen sürede TrumpetBand için bir logo tasarlamaya başladım. Ardından TrumpetBand ismini tescillettirerek bir marka haline getirdim. Dünya üzerinde en büyük trompet sayfası olduktan sonra yüzbinlerce takipçi kitlesine hitap ediyordum. Aslında temel amacım yüzbinlerce trompetçi ve müzik severlere kaliteli videolu içerikler sunmak ve trompet hakkında daha fazla bilgi edinmelerini sağlamak. Bu benim gerçekten hayat içinde gerçekleştirdiğim büyük başarılarımdan biri olabilir. 

Doğru ve belki de “evladiyelik” bir trompetin hangi özelliklere sahip olması gerekir?

Bence bir trompeti mükemmel yapan, sanatçının kendisidir.  Bu konuda sahip olması gereken özellikleri saymam çok zordur.

Trompetinizle katıldığınız yarışmalardan ve ödüllerinizden biraz söz eder misiniz? 

Aslında katıldığım çoğu yarışmalar pandemi dolayısı ile online bir şekilde gerçekleşti. Bir çok uluslararası müzik yarışmasında birincilik aldım. Ama benim için büyük bir yer taşıyan Caspi Art Art and Artistic Education Services tarafından Ukrayna Mykolaiv Bölgesel Filarmoni’nin desteğiyle düzenlenen ve başkanlığını Ukrayna Fahri Devlet Sanatçısı Victoria Zhadko’nun yaptığı uluslararası yarışmada 1. olmamdı. 

Trompet sizce orkestrada nasıl bir boşluğu doldurur? 

Bildiğimiz gibi birçok ünlü besteci, orkestra eserlerinde trompet sololarına yer vermişlerdir. Bu soloları çalışmaktan gerçekten zevk alıyorum ve birçok farklı orkestra kayıtlarını dinleyip analiz yapıyorum. Aslında Trompetin olmadığı bir orkestra, tuzsuz bir yemeğe benzer. O canlı ton ve parlak sesi sayesinde dinleyicileri büyülediği bilinen bir gerçektir. 

Sizin için “vazgeçilmez” sayılan trompet sanatçıları kimler?

Sergei Nakariakov, Wynton Marsalis, Ruben Simeo ve Chris Botti benim için vazgeçilmez Trompet sanatçılarıdır. 

Bu proje dahilinde görüştüğüm birçok üstün yetenekli çocuk ve genç, enstrümanlarının artık kendilerinin bir organı haline geldiğini söylediler. Peki trompet size ne ifade ediyor? 

Trompet, bu hayatta benim en iyi dostum, bazen sözlerle ifade edemediğim şeyleri, trompet ile anlatabiliyorum. Kısaca Trompet beni ben yapan şey.

Trompetin klasik müzikte ve caz müzikteki yerlerini kıyaslar mısınız? Türkiye’de bilinirliği hangi alanda daha güçlü?

Trompet’in hem klasik müzikte hem de caz müzikte yeri çok büyüktür. Klasik müzik ve caz uyumuna George Gershwin’in Rhapsody in Blue eserinden daha mükemmel bir örnek göremiyorum.Her iki tür müziği de icra etmeyi çok seviyorum. Maalesef Türkiye’de hem caz müzik hem de klasik müzik çok fazla dinlenmiyor. Bence insanlara bu tür müzikleri daha fazla aşılamalıyız ve öğretmeliyiz çünkü müzik evrensel bir dildir. 

Trompet çalmaya başlamak için uygun yaş sizce nedir? Bu enstrümana heves eden çocuklar hangi noktalara dikkat etmeli? 

Elbette ki mümkün olduğunca erken yaşta enstrüman eğitimine başlamanın avantajları çok fazla, fakat bir takım ayrıntılarını gözden kaçırmamak gerekir. Çocukların fiziksel olarak da o enstrümana hazır hale gelmiş olması önemlidir. Bu konuda 8 ila 16 yaşları arasında Trompet eğitimine başlanabilir olduğunu düşünüyorum. Trompet çalmaya heves eden çocuklar için verebileceğim en önemli tavsiye, sabırlı olmaları. Çünkü çok fazla çalışma ve emek isteyen bir enstrüman.

Sizce trompete eşlikçi olarak en çok yakışan enstrüman hangisi? 

Bence trompete en iyi eşlik eden enstrümanlar bakır üflemelilerdir. Ufaklığımdan beri brass gruplarına büyük ilgim vardı ve dinlemeyi çok seviyordum. Bakır enstrümanların uyumu benim için gerçekten inanılmazdır. Bu yüzden sık sık brass gruplarında yer alarak bir çok konserde bulundum. Sanırım en zevk aldığım ve en çok eğlendiğim konserler brass konserlerimiz oluyordu.

Görkem Çavuş’un müzik dışındaki hayatı nasıl geçer, neler yapar? Biraz anlatabilir misiniz?

Sosyal medya ile uğraşmak benim en büyük hobilerimden bir tanesi. Hatta benim için  artık bir İş, Bunların yanında, seyahat etmeyi ve yeni kültürleri keşfetmeyi çok seviyorum. Ama tabii ki yine de trompetsiz bir günüm bile geçmiyor. Çünkü o artık hayatımın büyük bir parçası oldu. 

Pandemi dönemi müzikal etkinliklerinizi nasıl etkiledi? Bunları nasıl aştınız? Sizce sosyal medya kullanımı bu dönemde müzisyenler için manevi bir çıkış yolu oldu mu?

Tabii ki pandemi döneminde sahnelerden uzak kaldık ve seyircilerle buluşmayı özledik. Fakat zaman zaman online konserler ve söyleşiler düzenleyerek bu eksikliği kapatmaya çalıştık. Pandemi dolayısı ile sosyal medya kullanımı gerçekten çok fazla arttı. Ve bizde artık mesleğimizi online bir biçimde icra etmeye başladık. Dilerim ki yakın zamanda bu günleri atlatabiliriz ve eskisi gibi sahnelere dönebiliriz.

İşin maddi yönüne bakarsak pandemi dönemi birçok müzisyeni maddi olarak da çok kısıtladı. Siz bu dönemi nasıl atlattınız? Herhangi bir kurumsal destekten yararlanıyor musunuz? 

Maalesef pandemi sadece bizi değil birçok iş sektörünü çok fazla etkiledi, hiçbir kurumdan destek almıyorum. Ailem ve kendi sayfamda ürettiğim içerikler sayesinde bu dönemde ayakta kalabildim. 

En çok beğendiğiniz ve çalmaktan keyif aldığınız trompet konçertosu hangisi? 

Müzik hayatım boyunca çalmaktan en keyif aldığım konçerto, Johann Nepomuk Hummel Trompet Konçertosuoldu. Hem çalması hem de çalışması çok zevkli olan bir konçerto.

“Ah keşke şu müzisyenle duo yapsaydım” dediğiniz kişi kim ve neden? 

Gerçekten Ruben Simeo ile bir duo konser vermek isterdim, gerek kullandığı teknik, gerek müzikalitesine hayran kaldığım trompetçilerden biridir. 

En büyük hayalim dediğiniz bir proje var mı?

Aslında çok büyük bir hayalim olan bir projeyi gerçekleştirdim. 11 farklı ülkeden 60 müzisyen ile aralarında Chris Coletti ve Morris Northcutt gibi büyük müzisyenlerin de bulunduğu online bir video projesi yaptım. Ama şimdi ki hayalim daha büyük ve üzerinde sıkı bir çalışma yürütüyorum. Sayfam TrumpetBand’ı artık daha büyük bir kitleye ulaştırmak için profesyonel bir web sitesi üzerinde çalışıyoruz. İnsanları trompet öğrenmeye teşvik edecek bu sitemizin içeriğinde; ünlü Trompet sanatçıları ile yaptığımız röportajlar, eğitim setleri, çalışma programları, ve uluslararası jürilerden oluşacak trompet yarışmaları düzenlemek istiyoruz. Tabiki bir çoğu uzun vadeli hedeflerde olsa da zamanla hedeflerime ulaşacağıma inanıyorum.