Ağabeyine alınan piyanoyla müziğe adım atan ve çok kısa bir süre zarfında büyük mesafe kateden Gaziantep’li 9 yaşındaki Hamit Erdem Özpolat’ın uluslararası yarışmalarda birçok birincilik ödülü var. Yaşıtları gibi Çinli genç konser piyanisti Lang Lang’ı çok severken, devlet sanatçımız piyanist Gülsin Onay’ın piyano çalarken parmaklarını hareket ettirme şekli günlerce aklından çıkmamış, hayranlıkla o anları anımsayarak kendisinin de bir gün onun gibi çalacağı günleri hayal ediyor. Çok zengin olduğunda ise, mutlaka Petrof marka bir piyano sahibi olmayı düşlüyor. Kendisi de Renata Çavdar’ın özenle yetiştirdiği minik piyanistlerden birisi. Hatta öğretmeni izin verse bazen öyle iddialı besteleri çalmak istiyor ki! Ama henüz parmak yapısı her besteye uygun olarak gelişmediği için o yetkinliğe erişeceği zamana kadar çok sıkı ve disiplinli bir müzik eğitiminden geçmeye devam ediyor.
Hamit Erdem’in arkasında Gaziantep Büyükşehir Belediye başkanı Fatma Şahin’in de kurumsal ve şahsi desteği büyük. 23 Nisan’da da Külliye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine yaşıtlarıyla beraber bir resital verecek. “Takdir görmek güzel şey” diye ifade ediyor bu durumu. Halen bir çocuk olduğu için oyunu piyanodan daha öncelikli görse de yıllar geçtikçe piyanoyu hayatının odaklarından biri haline getireceğini ifadelerinin satır aralarından okumak mümkün. Zaten okulda da arkadaşları teneffüste dışarıda oynarken, koşa koşa sınıfa gidip piyano çalan bir müzik tutkusuna sahip bir çocuk var karşımızda. Hamit Erdem de yaşıtı müzisyenler gibi pandemi döneminde online yarışmalara katılma deneyimi yaşadı, ancak hiçbir online yarışmanın gerçek sahneye çıkarak, o heyecanı anlık olarak yaşayarak, kalbi küt küt çarparak yarattığı hissin yerini tutamayacağının da farkında olduğunu ifade ediyor. Kendisini geliştirmek için birçok masterclass’e de katılmaya devam ediyor.
Hamit Erdem’in başarıları bu röportajın ardından katlanarak da çoğaldığı için güncelleme gereği duydum:
Rusya Ca Ave Musica online müzik yarışmasında (1 Şubat 2021) 1.lik alan Hamit Erdem, ardından Ukrayna Toronto Festivali’nde (31 Mart 2021) öğretmeniyle düet ve solo olarak 1.lik aldı ve İtalya Racconto Di Primavera müzik yarışmasında (Nisan 2021) düet dalında 2.lik aldı. Ukrayna Sozvediye – Europe – Asia piyano festivalinde (Mart ortası) hem düet hem solo olarak 1.lik aldı.
Hamit Erdem’i kendi çocuksu ve kararlı ifadeleriyle tanımak isterseniz, keyifli bir röportaj sizi bekliyor. Sonrasında YouTube kanalına da üye olmanızı tavsiye ederim: https://www.youtube.com/channel/UCGe4__feC4FCBb8GUYKcpSA

- Kendini biraz tanıtır mısın?
Gaziantepte yaşıyorum, Haziran 2012 doğumluyum, ilkokul 3.sınıf öğrencisiyim. Piyano eğitimimle Renata Çavdar öğretmenim yakından ilgileniyor ve bunun yanında Şehitkamil Nuray Tuncay Kara Bilsem müzik öğrencisiyim ve Bilsem’deki öğretmenlerim de benim solfej ve müzik eğitimim konusunda gelişmemi sağlıyorlar.
2. İçindeki piyano tutkusu ne zaman açığa çıktı? O zamana dair bize ayrıntılar verir misin? Neden piyano ve neden başka bir enstrüman değil?
Annem daha ben çok küçükken seslere ilgimi farketmiş zaten. Evde abim için alınmış elektronik bir piyano vardı. Meraklı da biriyim, çok erken yaşta okuyup yazabildiğim için, 1.sınıfa başladığımda okulda canım sıkılmasın, meşgul olabileyim diye, annem beni bir müzik kursuna yazdırdı. Hafta sonları oraya gidiyordum, çabuk ilerledim. Sonra öğretmenlerim anneme müzik yeteneğimi ve iyi bir kulağa sahip olduğumu söylediler.
3. Müziği nasıl tanımlarsın? Peki diğer müzik enstrümanlarına kıyasla piyanoyu nasıl tanımlarsın?
Genel olarak sesleri çok seviyorum, müzik de seslerin en güzeli hali. Diğer enstrümanlarla ilgili çok fazla deneyimim yok, fakat piyano, hem tuşlu bir çalgı, hem de telli ve vurmalı saz türünde de bir enstrüman. Büyüklüğü ve sesi dikkat çekici.
4. En çok beğendiğin, kendine referans aldığın Türk ve yabancı piyanistler kimler? Ve neden onlara özel bir önem atfediyorsun?
Masterclass dersine katıldığımda Gülsin Onay’ın parmaklarının piyano üzerindeki hareketlerine hayran kalmıştım, anneme günlerce bunu anlattığımı ve “öyle çalabilir miyim” diye sorduğumu hatırlıyorum. Birkaç yıl önce Fazıl Say’ın Kara Toprak’ı çalarken giriş kısmında piyanonun telleriyle, çıkardığı sesleri izlemiştim, o zamanlar piyano çalmadığım halde, çok ilginç gelmişti. Hatta yüksek sesle tekrar tekrar YouTube’da izleyerek çevremi bıktırmıştım…
Bundan başka Lang Lang çok eğlenceli, Martha Argerichi de dinlemek güzel.
5. Şu ana kadar hangi ödülleri aldın? İlk ödülünü aldığında yaşın kaçtı ve anımsadığın kadarıyla neler hissettin? Hangi masterclass’lere katıldın?
İlk katıldığım yarışma, geçen yıl 7 yaşında 1.lik aldığım, Almanya’da düzenlen Musical Fireworks in Biden adlı yarışmaydı. Oraya gitmek için hazırlık yaparken, pandemi dolayısıyla sınır kapıları kapandı ve online olarak katıldım. Çok gururlanmıştım. Son olarak Gürcistan’da düzenlenen Mozart yarışmasında da 1.lik aldım.
Ukrayna, Madrid, ABD Newyork ve Florida’da uluslararası yapılan online yarışmalarda da kendi yaş grubumda 1.lik ödülleri aldım. İspanya’daki başka bir yarışmada 3.lük kazandım. Toplamda 7 kez 1.lik, bir kez 3.lük bir kez 2.lik aldım. Hepsi de çok sevindiriciydi. Geçen yıl Bursa’da Gülsin Onay’ın ve ABD’den Prof. Tamara Poddubnaya’nın Masterclass derslerine katıldım.
6. Online ya da canlı yarışmalara katılmanın farkı ne sence?
Online yarışmaların daha kalabalık olduğunu daha çok yarışmacı elemek gerektiğini biliyorum, ama sahne heyecanı yok. Ayrıca, online yarışma eğer canlı bağlantıyla yapılmıyorsa en güzel çekimi gönderebilme imkanı var. Canlı katılımla sahnede bir kez çalabilirsin, tekrar edemezsin ama jüri de videodan hataları daha dikkatli bulur. Henüz canlı katılamadım ve o heyecanı yaşayabilmeyi çok isterim.
7. Renata öğretmenini nasıl tanımlarsın? Onun sayesinde müzik yeteneğinde nelerin geliştiğini hissettin?
Renata öğretmenim çok fedakar ve bizler için çok çabalıyor, daha iyi öğrenebilmemiz için bize her zaman vakit ayırıyor, yakından ilgileniyor. Geçen yıl beni ve yetenekli birkaç arkadaşımı daha Bursa’da düzenlenen Uluslararası Piyanonun Yıldızları Festivali’ne götürdü, orada aralarında Gülsin Onay’ın da bulunduğu dünya çapında usta müzisyenlerin bizi görmesini, onlarla tanışabilmemizi sağladı.
İlk sahne deneyimim Renata öğretmenim sayesinde oldu, sahnede kocaman bir Steinway piyano vardı, görünce çalmak için sabırsızlanmıştım. Öğretmenim olduğu için çok şanslıyım, çünkü piyano başında oturuşumdan, parmakların nasıl durması gerektiğine kadar her şeyle ilgileniyor.
8. Bilsem sana neler katıyor?
Bilsem’e gecen yıl başladım, piyanonun yanında müzik ve solfej bilgimin gelişmesi için bana faydası oluyor. Sonuçta müzikle ilgili bilinmesi gereken çok şey var ve Bilsem bu bilgilerimin artmasını sağlıyor. Katıldığım etkinlikler ufkumu genişletiyor. Geçen yıl Bilsem’in yeni binasının açılışında görev aldım, sonrasında Teknofest’te karşılama organizasyonunda da bana görev verdiler. Böyle etkinliklerde de yer almak çocukları çok mutlu ediyor, bu sayede katılan diğer arkadaşımla ben Cumhurbaşkanımız tarafından Külliye’ye davet aldık. Takdir görmek çok güzeldi.
9. İleride kendini müzikal anlamda nerede, nasıl hayal ediyorsun?
Aslında orkestra şefliğini de çok merak ediyorum ama pek bilgim yok. Belki çok zordur, beceremeyebilirim. Şimdilik kendimi tanınan, çok fazla beste yapmış, sevilen bir piyanist olarak hayal ediyorum. Bir de çok para kazanırsam Petrof piyano almak istiyorum.
10. Kurumsal olarak destek aldığın veya almak istediğin yerler var mı?
Gaziantep Büyükşehir Belediye başkanımız Fatma Şahin ilgileniyor, sahne gibi imkanları kullanma konusunda bizlere yardımcı oluyor.
11. En çok hangi müzisyenin eserlerini tercih ediyorsun, neden?
Henüz parmaklarım küçük olduğu için daha çok Czerny etüdlerini veya Clementi’den eserler çalışıyorum, bazen de öğretmenim Mozart, Tchaikovsky, Bach gibi farklı bestecilerden bana uygun eserler seçiyor, yani ben değil o seçiyor aslında. Mesela ben bir eseri çalmak için sorduğumda, Renata öğretmenim henüz erken, parmaklarının büyümesi lazım diyor.
12. Piyanoyu hayatında kaçıncı öncelik olarak konumlandırıyorsun?
Birinci olarak ailemi çok seviyorum, sonra oyun, sonra piyano geliyor. Şimdilik daha çok oyun oynuyorum, ama piyanoma ayırdığım vakti gittikçe artırmaya çalışıyorum.